Ekran başında geçirdiğiniz süre felç riskinizi artırabilir

Bilhassa salgının başınadn itibaren ekran süremiz çok fazla arttı. Günümüzde hayatımızın her iki istikameti, hem iş hem de cümbüş büyük ölçüde ekran kullanımına bağlı.

Çağdaş çalışma kültürü, daha uzun müddet bilgisayar başında olmamızı gerektiriyor ve salgın, internette geçirdiğimiz müddetin katlanarak artmasına neden oldu.

Bu, göz yorgunluğu, boyun ağrısı, anksiyete, obezite ve öbür çeşitli sıhhat komplikasyonları ile birlikte zihinsel ve fizikî sıhhatin azalmasına neden oldu.

FELÇ RİSKİNİ ARTIRIYOR

Ve son araştırmalara nazaran, ekran başında geçirilen mühletin artması felç geçirme riskinizi de artırıyor. American Stroke Association (Amerikan İnme Derneği) Stroke Journal’da (İnme Dergisi) yayınlanan yeni bir çalışma, ekran mühletini artıran 60 yaşın altındaki yetişkinlerin, fizikî olarak etkin olan bireylere nazaran felç geçirmeye daha yatkın olduğunu gösterdi.

Raporda ayrıyeten bir saatlik ekran müddetinin bir kişinin hayat beklentisini 22 dakika kısaltabileceği ve onları kalp rahatsızlıkları ve kanser riskine daha da yaklaştırabileceği öne sürüldü.

İngiltere merkezli öteki bir çalışma, ekran kullanımı ile felç ortasındaki alakaya işaret etti. 2 saat ortayla ekran kullanımı devam ederse felç olma riskinin daha yüksek olduğu vurgulandı. Araştırmada, daima ekran karşısında olma durumunda yahut kullanımın 2 saati aştığı durumlarda bunun bağımlılık olarak adlandrılabileceği ve felç riskini yüzde 20’ye kadar artırabileceği öne sürüldü.

Bilhassa gençler için ekran kullanım mühleti arttıkça bulgular hakikaten kaygı verici.

Ekrandan gelen mavi ışık, uyku-uyanıklık döngüsünün denetimi ile bağlı olan ve geceleri salınan bir hormon olan melatonin üretimini azaltır. Bu, uyku rutinini bozar ve vaktinde kalkmayı ve uyumayı zorlaştırır.

FELCİ ÖNLEMEK İÇİN İPUÇLARI

Felç, dünyada ikinci önde gelen vefat nedeni ve önde gelen sakatlık nedenidir. Dünyada her yıl 3 milyon bayan ve 2,5 milyon erkek felç nedeniyle ölmektedir.

Felç iki tip olabilir; beyne giden kan akışı engellendiğinde iskemik yahut bir kan damarının yırtılması sonucu beyinde bir kanama meydana geldiğinde hemorajik. İskemik inme yüzde 85 ile en sık görülenidir.

Felç geçirdikten sonraki birinci yıldan sonra, hastaların yüzde 18’i tekrar diğer bir felç geçirir ve her 10 bireyden 9’unun felçten sonra bir dereceye kadar sakatlık yaşadığı iddia edilmektedir. En sık görülen kalıcı hasarlar ortasında, farklı nörolojik alanları içeren ve başkalarının yanı sıra motor marifetleri, konuşmayı, lisanı, yutmayı, görmeyi, bilişsel fonksiyonları ve ruh halini etkileyenler bulunur. Her 3 hadiseden birinde kalıcı hasarlar ciddidir, bu nedenle hayatlarının geri kalanında özel bakım ve üçüncü şahısların yardımına gereksinim duyarlar.

Bir kişinin felç yaşadığını mümkün olduğunca çabuk tespit etmek kıymetlidir, zira felcin başlangıcından tedavisine kadar geçen müddet ne kadar uzun olursa, hastanın durumu o kadar berbat olur.

Yürüyüş ve istikrarda ani değişiklik, ani görme kaybı yahut çift görme, baş karışıklığı, konuşma yahut manaya sıkıntılarının ortaya çıkması, kol ve bacaklarda his kaybı ve ağrı kesicilerle geçmeyen çok makus baş ağrısı en yaygın felç belirtileridir.

Bu belirtilerden rastgele biriyle karşılaşıldığında, bir sıhhat kuruluşuna başvurmak hayli kıymetlidir.

Felci önlemek için bir dizi risk faktörü dikkate alınmalıdır. Yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, sigara, hareketsiz ömür üslubu, obezite ve alkolizm felç için esas risk faktörleridir.

Ek olarak, inmeyi önlemek için belli tedbirler alınabilir. tempolu yürüyüşlerden (haftada en az 4 sefer, 40 dakika) biraz daha kuvvetli fizikî aktivite yapmaya kadar, tüm fizikî aktiviteler gözetici tesirler sağlarlar ve tansiyonu, kan şekerini, kolesterolü ve çok beden tartısını azaltmaya yardımcı olurlar.

Tuz alımını azaltmak ve potasyum ve lif içeriği yüksek besin alımını artırmak da değerlidir, zira bilhassa hemorajik tip felçler hipertansiyon ile yakından temaslıdır. Tansiyon ne kadar yüksekse, felç riski de o kadar fazladır. Olağan olarak kabul edilen kıymetler 140/90 mmHg’nin (14/9) altındaki kıymetlerdir.

Sigara içmeyin, zira sigara içmek felç için ana risk faktörlerinden biridir.

Şeker hastalığına sahip olmak öteki bir risk faktörüdür: Felç geçiren her 5 şahıstan 1’inin şeker hastası olduğu iddia edilmektedir.

Çok kilo ve obeziteyi denetim edin. Beden Kitle İndeksine ek olarak akılda tutulması gereken değerli bir nokta da fazla yağın bedende nasıl dağıldığıdır. Bel etrafı 102 cm’den büyük olan erkekler, bel etrafı 88 cm’den büyük olan bayanlar abdominal obez olarak sınıflandırılır.

Üsttekilerle yakından bağlı olan ve çoklukla denetim edilmeyen bir bozukluk atriyal fibrilasyondur. 4 ila 5 kat artmış iskemik inme riski ile alakalıdır. En yaygın aritmi cinsidir ve kalbin elektrik sistemindeki bir problemden kaynaklanır. Belirtiler çarpıntı ve bazen halsizlik ve nefes darlığıdır. Bu durum sırasında, ekseriyetle trombüs yahut pıhtılar oluşur ve yüksek embolik inme riski ortaya çıkar.