Antalya’da 15 gündür kayıp Rohat, son görüldüğü sahilde arandı

Antalya’da özel bir şirkette hasar danışmanı olarak çalışan Rohat Balkı(30), 3 Ocak’ta 2 saat müsaade alıp iş yerinden ayrıldı. Balkı, işe dönmeyince, tüm aramalara karşın ulaşamayan mesai arkadaşları, durumu annesi Ruken Gökçen’e haber verdi. Gökçen de hem arayıp hem de bildiriyle ulaşmaya çalıştığı oğlundan haber alamadı.

TELEFONU SHİLDE BİR BANKTA BULUNDU

Gökçen, tıpkı akşam oğlunun cep telefonunun Konyaaltı Kıyısı 14 numaralı plajın yakınındaki bir bankta bulunduğu bilgisi üzerine polis merkezine gitti. Ruken Gökçen, telefonu teslim aldı. Tüm eforlarına karşın oğlunun izine rastlayamayınca kayıp müracaatında bulunan Gökçen ve yakınları, kent genelinde yapılan aramalarda da Balkı’nın izine ulaşamadı.

DÜN KIYIDA ARANDI

Gökçen ve yakınlarının teşebbüsleriyle Rohat Balkı’nın son görüldüğü nokta olan Konyaaltı Kıyısı’nda arama yapılmasına karar verildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü Sualtı Küme Amirliği ve Antalya Kıyı Güvenlik Sualtı Eğitim Merkezi bünyesinde Dalış, Emniyet, Güvenlik ve Arama Kurtarma (DEGAK) takımları, Rohat Balkı’nın telefonunun bulunduğu noktaya geldi.

SONUÇ ALINAMADI

Hazırlıklarını tamamlayan ekiplerin kıyı boyunca su altında yaptığı aramaların yanı sıra çalışmalarda dron ve su altı robotu da kullanıldı. Sabah saatlerinde başlayan çalışmalardan da sonuç alınamadı.

“HAYATINDAN TELAŞ ETMEYE BAŞLADIM”

Çalışmaları telaşlı gözlerle izleyen Ruken Gökçen, iş yerinde öğlen yemeğine çıkan oğlunun dönmediğini belirterek, “3 Ocak günü iş yerinden telefon aldım. Sonra ben de kendisini aradım, telefonu daima kapalıydı. Akşam birileri arayarak telefonu kıyıda bulduklarını söyledi. Geldik ve telefonunu karakoldan aldık, kayıp müracaatında bulunduk. O günden sonra kendisinden haber alamadık. Şu ana kadar berbat bir haber almadık, makus bir şey de duymadık. Artık korkmaya ve hayatından kaygı etmeye başladım. Gören, duyan olursa bize haber versin. Şayet bir kırgınlık, bir dargınlık, bir öfke varsa çıksın gelsin. Bir ‘alo’ desin, yaşadığını bilelim, bu kâfi bana. Kâfi ki yaşadığını bileyim. Berbat bir şey yok fakat olumlu bir haber de yok. Herkes perişan, şayet ki bir yerlerdeyse haber versin. Bir ‘yaşıyorum’ desin kâfi. Hayatta olduğunu bileyim tek isteğim bu” diye konuştu.