“Torrent değil, Guardiola gelse bu denklemden çıkamaz”

1- Ali Koç’un yaklaşık 1 aylık bekleme sürecinin akabinde ekibin başına getirdiği İsmail Kartal, “Önümüzde 3 kupa var, 3’üne de talibiz” dedi. Sizce Fenerbahçe bu manzarasıyla bir kupa kazanabilir mi? Yanıtınız ‘Hayır’ ise ne yapmalı?

MEHMET ARSLAN: BAŞKAN VAZGEÇERSE HERKES VAZGEÇER

Bir: Geçen hafta, “Fındık fıstık yiyerek konuşuyor ve güya tebaasına hitap ediyor” demiştim Ali Koç için. Uyardılar, “O toplantı özel bir konuşmaydı ve imaj alınmayacaktı. Ali Beyefendi o rahatlıkla konuştu” dediler. Bu durumda Ali Koç’a bir özür borcum var.

İki: Ali Koç bu dönemden vazgeçmiş. O denli olmasa 6 aylık teknik adamla devam etmezdi.

Üç: Onunla birlikte futbolcular da vazgeçmiş. Önder vazgeçerse, herkes vazgeçer.

Dört: Bu dönem için ne yaparsa yapsın artık çok geç. Hangi hocayla anlaştıysa bir an evvel açıklamalı ki, oyuncular en azından dikkatin üzerilerinde olduğunu bilmeli. 6 aylık hoca otoritesi, futbolcuları disipline etmez zira.

Beş: Lider Ali Koç ve irtibatı üzerine bir kitap yazılır. Lakin en azından kendisi artık ona “Siz” diye hitap eden gazetecilere, “Sen” deme alışkanlığından vazgeçsin. Sakın samimiyet vurgusu yapmasın kimse. TV ekranları önünde samimiyet olmaz.

GÜNTEKiN ONAY: OYUNCULAR ADETA KENDiNi SERMiŞ

İsmail Kartal, F.Bahçe’nin misyonunu bilen bir teknik adam. Argümanlı konuşması hakikat olan. Fakat alandaki oyuncu kümesi, tabir yerindeyse ‘sermiş bir görüntü’ ortaya koyuyor. Görünen o ki; Pereira ayrıldıktan sonraki 4 haftalık dönemde bu grup düzgün çalışmamış. İsmail Kartal’ın bu tabloda işi kolay değil. Sert önlemler alıp kadronun motivasyonunu üst çekmeli.

BANU YELKOVAN: iNANMASI HOŞ LAKİN GERÇEKÇi DEĞiL

İsmail Kartal’ın öbür türlü söylemesi bence şaşırtan olurdu. Bu kulübün DNA’sını çok uygun bilen bir teknik yönetici için yanlışsız bir telaffuz, İsmail Kartal buna inanıyorsa daha da hoş. “Bu maksatlar gerçekçi mi?” sorusunun karşılığı bence ‘hayır’. Kupa, Fenerbahçe için pek mümkün ve hakikat bir gaye fakat üç kupa? Bundan çok emin değilim.

2- Beşiktaş Lideri Ahmet Parıltı Çebi’nin, “Sahadaki hakemin kusurunu kabul edebilirsiniz ancak ‘VAR’ yapıyorsa kasıtlıdır” kelamlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? VAR hakeminin kusur yapmaya hakkı var mıdır, yok mudur?

GÜNTEKiN ONAY: BEŞiKTAŞ VE G.SARAY MAÇLARINDAKi KRiTiK KARARLARDA VAR DEVRE DIŞI

VAR’ın kusur yapma lüksü yok. Beşiktaş Lideri Ahmet Parıltı Çebi bu husustaki açıklamalarında haklı. Bu dönem bilhassa Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında VAR kritik kararlarda devreye girmiyor ve sonuca etki eden yanlışlar ortaya çıkıyor. Kusur yapan VAR hakemleri para cezasına çarptırılmalı, böylelikle daha dikkatli olmaları sağlanacaktır.

MEHMET ARSLAN: ÇEBi HAKLI FAKAT…

Beşiktaş Lideri Ahmet Parıltı Çebi büsbütün haklı. VAR hakemleri daha dirayetli ve daha fazla sorumluluk almalı. Lakin futbolu büsbütün hakem yanlışları üzerinden okumak da bütünüyle kusurlu. O denli bir atmosfer yarattı ki liderler ve yöneticiler, şampiyon olurlarsa bileklerinin hakkı, olamazlarsa, hakemler ve Türkiye Futbol Federasyonu hatalı. Hatta medya… Bu türlü bir ortamda kimse sorumluluk almaz. Evvel sisteme ve hakeme inanacaksınız. O inancı taşımıyorsanız niçin oynuyorsunuz ki bu oyunu!

BANU YELKOVAN: ‘VAR’ HAKEMi TAMAMLAMAK iÇiN VAR! VERiLEN HER KARARI SORGULAMAK iÇiN DEĞiL… 

VAR Türkiye’de son derece yanlış anlaşılan bir uygulama. Bu yüzde 100 yanlış olan durumlar için kullanılması gereken, çoğunlukla hakemin tam olarak göremediği durumlarda başvurulan ve hakemi tamamlayan bir teknoloji olarak tasarlandı. Hakemin her kararını VAR üzerinden pahalandırmak için değil. Müsabakaları yöneten hakemler, kendi gördükleri ve ‘Bence böyle’ dedikleri bir konum için Görüntü Yardımcı Hakem’e başvurmak zorunda değil.

3- Galatasaray’ın yeni teknik yöneticisi Domenec Torrent, grubun başındaki birinci maçında nasıl bir imtihan verdi? Hatay’dan yenilen 4 golde Torrent’in hissesi var mıydı?

MEHMET ARSLAN: DAHA FAZLASI BEKLENMEMELi 

“Değil Domenec Torrent, Pep Guardiola’nın kendisi gelse bu denklemin içinden çıkması sıkıntı.” Bu kelamlar benim değil, Banu Yelkovan’ın dünkü maç yazısından. Ve her şeyi özetleyen bir yorum. Bundan daha fazlasını beklemesin Galatasaraylılar. Fatih Terim’in yokluğu bu kadroda çok derin izler bıraktı. Yalnızca alana çıkan 11, taktik, teknik ile kapatamazsınız bu boşluğu. Ruhsal bir durum bu ve aşılması çok güç. Bu dönem gitti. Seneye baksın Galatasaray.

BANU YELKOVAN: TERiM DE TORRENT DE ÇÖZEMEDi

Guardiola’nın uzun periyodik yardımcısı Demenec Torrent’in topa sahip olmayı isteyerek ve orta alanda fark yaratacak bir anlayışla alana çıkacağını bekliyorduk lakin Galatasaray’ın sorunu tam da bu değil mi? Fatih Terim’in de çeşitli kombinasyonlarla çözmeye çalıştığı fakat elindeki takımın sınırlılıkları yüzünden başaramadığı bu oyun, saha içinde bu anlayışınızı uygulamanıza yardımcı olacak
isimler gerektiriyor. Yenilen dört golde sorumluluk paylaşımında Torrent’e de bir hisse düşer, fakat şimdilik yüksek bir oran yazmıyorum ona.

GÜNTEKiN ONAY: ÇARÇABUK CEZALANDIRILIR

Domenec Torrent birinci maçında mantalitesini aşikâr etti. Geriden oyun kurmak isteyen ve rakip yarı alanda oynayan bir Galatasaray. Lakin bilhassa 2. yarıda risk alınan kısımlarda savunmada bırakılan geniş alanlar Hatayspor’un ekmeğine yağ sürdü. Uygun kontratak yapan gruplar, G.Saray’ın yeni teknik yöneticisi Torrent’in bu oyun anlayışını çarçabuk cezalandırabilir.

4- MHK’nın 20. haftadaki kusurlara ait ‘değerlendirme’ yazısı tartışma yarattı. Kimi isimlerin kollandığı ve bu atağın hakemlerin moralini bozacağı sav ediliyor. Siz nasıl yorumluyorsunuz?

MEHMET ARSLAN: ADiL VE YANLIŞSIZ DEĞiL

Uygulama hakemler ortasında özeleştiri kültürü geliştirecekse ‘evet’. Lakin bu tüm hakemleri ve tüm durumları kapsarsa ‘evet’. Kapsamıyorsa ortada çok önemli bir sorun var demektir. Bir hakem yanılgı yapacak Merkez Hakem Heyeti bunu gündeme getirmeyecek, bir diğer hakemin yanlışı herkesin önünde ifşa edilecek. Bu adil değil, hakikat da değil. Hatta daha da ötesi, hakemler ortasında ayrım ve kayrılma duygusu yaratacak bir uygulama. Ben hakem olsam, “sen de mi Brütüs, pardon sen de mi mHK!” derdim. Bıçak saplamayan bir onlar kalmıştı zira.

GÜNTEKiN ONAY: Tertipli OLSA TAMAM

Merkez Hakem Konseyi bu değerlendirmeyi nizamlı ve eşit standartlarda yaparsa bilgilendirici ve aydınlatıcı olur. Şayet bu sağlanırsa MHK’nın bu uygulaması amacına ulaşır. Bundan sonra her haftanın bitişinde yapılmasından, yanlışların açıklanmasından yanayım. Lakin ligde yapılan tüm yanlışların rastgele bir hakemi ayırmaksızın değerlendirmeye alınması kaide.

BANU YELKOVAN: KiME NAZARAN, NEYE NAZARAN KARARLAR HATALI! 

Merkez Hakem Kurulu’nun raporunda tüm yanılgılı kararların yer almadığına kim karar veriyor? Yanılgılı kararlar konusunda son kelam kime ilişkin? Tahminen kamuoyunda kusur olarak kabul edilen bir durum kural kitabına uygun? Tüm bunları bilmeden bu raporu yorumlamanın yanlışsız olduğunu düşünmüyorum. Moral durumlarını olaylardan bağımsız tutabilme konusunda ise hakemler ülkedeki en tecrübeli küme olabilirler.

5- Beşiktaş’ın en değerli futbolcusu Pjanic, Gaziantep maçı sonrası “Savaşçı ruhumuzu geri kazandık” dedi. Pjanic haklı mı? Beşiktaş, bir seri yakalayıp üste tırmanabilir mi?

BANU YELKOVAN: HAFTA HAFTA iLERLEMELiLER 

Bu dönem Üstün Lig’de üç büyükler için amaç seri yakalayıp üste tırmanmak değil, bugüne kadar bir klişe olarak söyledikleri şeyi yapmak ve daima önlerindeki maça konsantre olarak hafta hafta ilerlemek olmalı. Beşiktaş, bütün bu kaos ortamında özkaynaktan çıkardığı bir teknik yönetici Lider Karaveli, altyapı kökenli olan ve olmayan genç oyuncularla oynamaya çalıştığı futbolla aslında krizden farklı bir fırsat ve ruh çıkarma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

GÜNTEKiN ONAY: 9 PUANLA TIRMANIŞA GEÇEBiLiR

Beşiktaş, uygun futbol oynamayı hatırladı. Takımda eksik oyuncu kalmadı. Tekrar tırmanışa geçmemesi için bir neden yok. Bu kaliteli takımın bu türlü bir puan farkıyla geride kalması şaşırtan. Beşiktaş için önündeki bu 3 maçlık takvim çok kritik. Karagümrük, Malatya ve Antalya maçlarından 9 puan çıkarırsa ligde tekrar argümanlı pozisyona gelir.

MEHMET ARSLAN: LİDER HOCA iLE ÇIKIŞ MÜMKÜN

Elbette Beşiktaş doruğa yanlışsız tırmanabilir. Lider hoca ile yeni bir birliktelik yakaladılar. Bir teknik adama duyulan itimat ve idarenin takviyesi futbolun olmazsa olmazı. F.Bahçe Pereira’dan sonra bunu başaramadı. Ancak Beşiktaş, üstelik Sergen Yalçın üzere fenomen bir isimden sonra yanlışsız adımı attı. Bunda Başkan Karaveli’nin tüm ülkeye çok sempatik gelen davranış ve konuşmalarının da tesiri var elbette. Sonuçtan bağımsız hürmet duyulan bir teknik adam profili çizdi. Ve bu hali ile Pjanic’i bu türlü konuşturan bir atmosfer yarattı.

6- Abdullah Avcı’nın Sivas’ta atılması sonrası Başakşehir’de 2 kere kıl hissesi kaçırdığı şampiyonluk hatırlatılıp, “Baskıyı kaldıramıyor” görüşü ortaya kondu. Sizce Avcı’nın bu türlü zafiyeti var mı?

MEHMET ARSLAN: BU, ABDULLAH AVCI VE FUTBOLU ANLAYAMAMAKTIR

Şampiyonluğun kaçtığı maçta vaktin Fenerbahçe Teknik yöneticisi Cristoph Daum da mı baskıyı kaldıramamıştı? Sivasspor’ı yense geçen dönem Fenerbahçe şampiyondu. Emre Belözoğlu da mı baskıyı kaldıramadı? Bu ülkede Abdullah Avcı’nın geldiği noktayı hâlâ kabullenemeyenler var. Futbol anların oyunudur. Her bir saniyesi bile bir hayat üzeredir. O bir ana bakıp genelleme yapmak Abdullah Avcı’yı ve futbolu anlayamamaktır. Harika Lig’i 3 Büyükler’e en az 17 puan fark atarak başkan götüren Trabzonspor’un teknik yöneticisi, gösterilen bu yaklaşımı hiç hak etmiyor.

GÜNTEKiN ONAY: KATİYEN KATILMIYORUM 

Önder Trabzonspor’un teknik yöneticisi Abdullah Avcı, artık daha tecrübeli. Ardında güçlü bir taraftar ve topluluk var. Baskıyı kaldıramadığına muhakkak katılmıyorum. Lakin şu bir gerçek ki Trabzonspor son 4 müsabakada güzel futbol oynamıyor.

BANU YELKOVAN: HER MAÇA ÇOK HAZIRLIKLI

Bence birçok olayda ezberden konuşuyoruz. Trabzonspor Teknik Yöneticisi Abdullah Avcı’nın her maç öncesi ve sonrası yaptığı açıklamalar, her maça farklı ayrı ne kadar hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Biz her şeyi anlık ruh halleri üzerinden okumaktan artık vazgeçmeliyiz. Geçmişte bu türlü olmuş bile olsa ki emin değilim, değişim denen bir şey var. Üstelik puan farkı şimdi baskı yaratacak seviyede değil.