Derbilerin favorisi olmaz derler lakin uzun vakittir birinci kere bir derbi bir tarafın bu kadar favori olduğu biçimde başladı.
Bir tarafta eski lider Selahattin Bayazıt’ın cenazesinde buluşmuş olsa da, son derece ortadan ikiye bölünmüş, teknik yönetici değiştirmesine karşın makus gidişe dur diyememiş ve maç başladığı sırada ligin 15. sırasında olan mesken sahibi Galatasaray, öbür tarafta son haftalarda futbolunda düşüş, sonuçlarda aksama olsa da hâlâ şampiyonluğun farklı favorisi Trabzonspor.
TORRENT OYUNCULARI ÇÖZMÜŞ
Galatasaray kaybedecek hiçbir şeyi olmamanın rahatlığıyla çıktı alana. Tahminen de en büyük avantajı Türkçe bilmemesi olan teknik yönetici Torrent, kadrosu tanımakla geçirdiği iki haftanın sonunda lisanı olmasa da oyuncuları çözmüştü. Birinci dakikadan itibaren odunsuz halinde geriden oyun kuran, orta alanda basan, boşta kalan her topun peşinde koşan, kaleci Uğurcan’a kadar baskıyı sürdüren bir Galatasaray vardı alanda.
Kısa ve süratli paslarla oynanan ve Emre Kılınç’ın yıldızlaştığı pas oyununun karşılığını 31. dakikada, hakemin vermek için VAR’a danıştığı konumda Cicaldau’nun ayağından aldılar.
İKİNCİ YARIDA HER ŞEY DEĞİŞTİ
İkinci yarı başında oyun aksine döndü. Galatasaray Uğurcan’ı aşamadığı net durumları aradığı son 20 dakikada birinci golü Fatih’ten çok Ömer ve Marcao’nun kusurundan, ikinci golü de bir türlü çıkaramadığı durumda Visca’dan yedi.
Nispeten güzel oynadığı ve öne geçtiği maçta da kazanamamak Galatasaray’ı tabansız bir kuyuya yuvarladı.