Çoğu akademisyen muhtemelen daha önce FBI tarafından el konulacak kadar şok edici bir akademik makale yazmamıştır. Ancak bir Princeton öğrencisi, 1970’li yıllarda bunu başarmıştı.
John Aristotle Phillips, havacılık ve mekanik bilimler alanında 21 yaşında bir lisans öğrencisiydi ve kendisine “The A-Bomb Kid” (A-Bombası Çocuk) lakabını kazandıracak bir projeyi üstlendiğinde “beklenenden az başarı gösteren biri” olarak tanımlanıyordu.
ABD Hükümeti Basım Ofisi’nden gizli olmayan materyalleri ve okul kütüphanesinden edindiği bilgileri kullanarak, o zamanki raporlara göre Manhattan’ın dörtte birini yerle bir edebilecek, çalışan bir nükleer bomba tasarladı.
1976’da, teröristlerin veya diğer kötü aktörlerin halka açık bilgileri kullanarak bir nükleer bomba geliştirmesinin ne kadar kolay olacağını göstermek için plaj topu büyüklüğündeki bomba üzerinde birkaç ay çalıştı. Bu noktada, nükleer bilim insanı Dr. Frank Chilton‘ın tasarımın “işe yarayacağının neredeyse garantili” olduğunu söylediği göz önüne alındığında başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
Diğer lisans öğrencileri de daha önce benzer projelere girişmişti, ancak patlama dalgasını bombanın merkezine doğru tetikleyen ilk geleneksel patlayıcı ile sorun yaşıyorlardı. Phillips bu bilgiyi, patlayıcı üreticisi DuPont’u arayarak ve kibarca ne kullandıklarını sorarak elde etti, ancak bunun TNT gibi diğer patlayıcılarla tetiklenebileceğini söylemekteydi.
Odasında çalışmayan bir maket olarak yaptığı bombası teorik olarak çalışabilecek ve İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda ABD’nin Hiroşima’ya attığı bombanın yaklaşık üçte biri kadar güçlü olacaktı.
Gerçekten bir bomba yapmak isteyen birinin çok daha fazla uğraşması gerekmesine rağmen (sonuçta uranyum/plütonyumu ele geçirmek ve ardından onu zenginleştirmek, bir kargo teslimatını beklemek kadar kolay değil), makalesi ona FBI ve CIA’den bir ziyaretin yanı sıra A notu kazandırdı.
Makalesini teslim ettikten birkaç hafta sonra, bakmak için fizik bölümüne geri döndü ve makalenin orada olmadığını gördü. O sırada bölüm başkanı tarafından sorgulandıktan sonra, DuPont’tan edindiği bilgilerin muhtemelen gizli olduğunu fark etti.
FBI daha sonra üniversiteyi ziyaret etti ve makalesine ve odasında yaptığı makete el koydu. Cihaz üzerindeki çalışmasının ardından Phillips, nükleer silahların yayılmasını önleme aktivisti oldu, hatta bu platformda birkaç kez kongre için adaylığını bile koydu.
Aradan geçen yıllar, John Aristotle Phillips‘i bir girişimci yaptı. Ama dünya onu halen, üniversitede nükleer bomba yapmaya çalışan ve bunu da neredeyse başaran The A-Bomb Kid olarak hatırlıyor…