Sivas’ta yaşayan ve 2012’de kan kanseri teşhisi konulan Akyüz, iki yıl kemoterapi alıp sıhhatine kavuştu. Bu süreçten sonra tahsilini devam ettiren ve Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Kısmından mezun olan Akyüz, 7 yıl sonra hastalığın nüks etmesi üzerine Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Onkoloji Hastanesine başvurdu.
Aile bireylerinden ve akrabalardan alınan kan örneklerinde uyumlu iliğin bulunamaması üzerine Akyüz için Türkiye Kök Hücre Uyum Merkezine (TÜRKÖK) başvuruldu.
Kısa mühlet sonra TÜRKÖK aracılığıyla akraba dışından yüzde 100 uyumlu ilik bulundu. Faruk Akyüz, Merkezde gerçekleştirilen nakille hayata tutundu.
“HİÇBİR ÜMİT KAYBETMEMELİ”
Akyüz, TÜRKÖK aracılığıyla akraba dışından bulunan ilikle sıhhatine kavuştuğunu, tedavisinin ise bitmek üzere olduğunu anlattı.
Şu anda durumunun evvelkine nazaran daha düzgün olduğunu lisana getiren Akyüz, bir genç olarak bu süreçte halsizlik, ağız yaraları üzere hastalığın getirdiği problemler yanında toplumsal hayatının da etkilendiğini belirtti. Akyüz şöyle devam etti:
“Bunların birçok süreksiz, ilerleyen safhalarda her şey daha düzgün olur diye ümit ediyorum. Hastalık bende tekrar ettiği için birebir ezaları iki sefer yaşamış oldum fakat sabırlı olup moralinizi yüksek tutup hekimlerinizi dinledikten sonra atlatılabilecek, tedavisi olan bir rahatsızlık. Ümidi hiçbir vakit kaybetmeye gerek yok. Tüm kanser hastaları benim çektiğim şeylerin benzerini çekiyordur. En kıymetli şey moral, aileniz, arkadaş etrafınızın takviyesi. Biraz dertli geçiyor ancak bu süreci iki sefer geçirmiş biri olarak sonunda muradımıza inşallah ulaştık.”
Hastalık sürecinde ümitsizliğe kapıldığı anlar da yaşadığını söz eden Akyüz, “Can ıstırabı olabiliyor. Zira vaktinizi bir odada geçiriyorsunuz. Ailenizle, daha farklı aktivitelerle baş dağıtarak, öteki şeyler düşünerek bunu sağlamak, olumlu düşünmek gerekiyor.” dedi.
“BİR MİLYONDAN FAZLA KAYITLI KÖK HÜCRE BAĞIŞÇISI VAR”
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinin Kök Hücre ve Aferez Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt ise 15 yaşında akut lenfoblastik lösemi tanısı konulan Akyüz’ün kemoterapiyle tedavi edildiğini fakat kardeşlerinden fakat yüzde 50 ahenk olduğu için kendisine nakil yapılamadığını lisana getirdi.
Erkurt, Akyüz’ün hastalığının nüks ettiğini anımsatarak şunları kaydetti:
“Yine önden tedavisi yapıldı, makûs hücreleri iliğinden temizlendi lakin bu sefer kök hücre nakli yapılması gerekiyordu. Hastamıza TÜRKÖK’ten bulduğumuz kemik iliğini naklettik. Şu anda sıhhatine kavuştu. Aslında akut lenfoblastik lösemide birinci teşhis anında ön tedavilerden sonra çabucak kök hücre nakli yapılması gerekiyor. O vakit TÜRKÖK’ten, olmadığı için yapılamamış, artık 10 sene içerisinde TÜRKÖK gelişti. Şu anda da Türkiye’de bir milyondan fazla kayıtlı kök hücre bağışçısı mevcut. Onlar içerisinden tam uyumlu bulundu ve hastamıza kemik iliği nakli yapıldı. Bu aslında TÜRKÖK’ün ne kadar geliştiğini ve muhtaçlığı olan, kardeşten kemik iliği donörü olmayan hastalara TÜRKÖK’ten artık kök hücre bulabileceğimiz manasına geliyor.”
Merkezde geçen yıl 277 kemik iliği nakli gerçekleştirdiklerini aktaran Erkurt, “Bunlardan 16 tanesi TÜRKÖK’ten bulduğumuz kemik iliği. Biz geçen yıl yeniden aferez merkezi olarak 29 hastaya TÜRKÖK bağışçılarından topladığımız kök hücreyi gönderdik. Toplamda da Sıhhat Bakanlığından ruhsat aldıktan sonra geçen 10 yıl içerisinde 1500’e yakın kemik iliği nakli merkezimizde yapıldı.” diye konuştu.
