turkusanewspaper

Sıcak Sahra Çölünde Yaşanan Kar Yağışı Herkesi Şaşırttı!

Sıcak bir çölde kar yağışı olması bir çelişki gibi görünebilir ancak en sonuncusu 2022 Ocak tarihinde olmak üzere son on yılda Sahra Çölü‘nde birkaç kez kar yağışı kaydedildi. Bu kar yağışı sıra dışı görünse de, benzeri görülmemiş bir durum değil.

Karın oluşması için iki belirgin hava özelliği gerekli: Soğuk ve nemli hava. Karın varlığı, atmosferdeki hava sirkülasyonu ile karın üzerine düştüğü kara yüzeyinin doğasının özel bir birleşimini yansıtıyor.

Sahra’da genellikle çok yüksek sıcaklıklar (50°C’den fazla) yaşansa da, çıplak arazi yüzeyi ve bulutsuz gökyüzü nedeniyle özellikle geceleri çok düşük sıcaklıklar da yaşanıyor. Örneğin Ocak 2005 tarihinde kuzey yarımkürede kış mevsimi sırasında Cezayir’de -14°C’lik bir soğuk kaydedildi.

Sahra, dünyanın en büyük sıcak çölü. Kuzey Afrika’da 11 ülkeyi kapsıyor: Cezayir, Çad, Mısır, Libya, Mali, Moritanya, Fas, Nijer, Batı Sahra, Sudan ve Tunus. Batıda Atlantik Okyanusu, doğuda Kızıldeniz, kuzeyde Akdeniz ve güneyde Sahel bozkırı ile çevrili.

Kış hava sirkülasyon modelleri serin ve nemli havayı Atlantik ve Akdeniz’den kuzey Sahra’ya doğru çeker. Bu, bu mevsimde Sahra saçakları boyunca daha yüksek kış yağışlarına neden olur.

Fas ve Cezayir’deki Atlas Dağları gibi daha yüksek zeminlerde, yükselen hava soğuyabilir, yoğunlaşabilir ve hava yeterince soğuksa, nem donarak kar kristalleri ve ardından bir kar örtüsü oluşturabilir. Arazi yüzeyi de soğuksa, kar kalıcı olabilir ve hemen erimez. Bu hava koşulları altında ve bu dağlık bölgelerde, Sahra’da bazen kar görülebilir.

Sahra’nın merkezi aşırı kuraktır ve yılda 100 mm’den daha az yağış alır, ancak aynı zamanda dört tarafında da su kütleleri vardır. Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Hint Okyanusu’ndan bölgeye kış aylarında kuzey Sahra’da düşük basınçlı siklonlar, yaz aylarında ise güney Sahra’da muson yağmurları ile ıslak hava gelir. Bu nedenle çölün çevresi, merkezinden daha ıslaktır. Bu, çölün çevresinde kar oluşma olasılığının daha yüksek olduğu anlamına gelir.

Atlas Dağları, Atlantik’e yakınlıkları ve yükseltileri nedeniyle özellikle bir kar kapanı görevi görür. Cezayir’in Aïn Séfra kasabası 1979, 2016, 2017, 2018, 2021 ve 2022’nin kuzey yarımküre kışlarında kar gördü. Bu son olay, kum tepelerini ince beyaz bir örtüyle kaplayan hafif bir tozlanmaydı, oysa örneğin 2018’de yüksek kesimlere 30 cm’ye kadar kar yağdı. Atlas Dağları’nda, çoğunlukla makine yapımı kar içerse de, birkaç kayak merkezi bulunur ve kanıtlar burada nispeten sık bir şekilde kar yağdığını gösteriyor.

Sahra’da kar yağışının artıp artmadığı konusunda ise henüz kesin bir cevabımız yok. Kesin bir cevaba sahip olmamamızın sebebi kısmen geçmiş olaylar konusunda veri eksiliğinden, kısmen de iklim modelleme çabalarının düşük nüfusa sahip Sahra’ya odaklanmamasından kaynaklanıyor.

Sahra’nın önemli bir özelliği, büyüklüğü (9 milyon km2) ve uzaklığıdır. Bu, yağış ve kar yağışının zamanlamasını, miktarını ve dağılımını haritalamak için artık saha gözlemlerinden ziyade uydu uzaktan algılama yöntemlerinin kullanıldığı anlamına geliyor. Ancak bu yalnızca son birkaç on yıl için geçerli: 1970’lerde uydu kayıtlarının kullanılmaya başlamasından önce kar yağışı kalıplarına dair çok az veri bulunuyor. Yani Sahra kar yağışı tarihsel olarak düşündüğümüzden daha yaygın olabilir.

Ancak küresel olarak bakıldığında, iklim değişikliği henüz öngörülemeyen hava modellerine de yol açıyor. Bu değişiklikler Sahra’da, daha nemli Sahel kıyısı boyunca ve Atlantik ve Akdeniz kıyıları boyunca artan yağış değişkenliği anlamına gelebilir.

Dağlardaki daha soğuk koşullar devam ederse, kar olaylarının devam etmesi muhtemel gözüküyor ve zamanlama ve miktar açısından daha değişken hale gelecek gibi görünüyor.

Kar yağışı kalıpları belirsiz olsa da, Sahra’nın iklim değişikliği altında karşılaştığı ana zorluk bu değil. Dağların kara tarafının daha kuru olacağı ve Sahra’nın merkezinin kuru kalacağı ve daha da sıcak olacağı tahmin ediliyor. Yeraltı suyu akiferlerinin (sutaşır – yeraltı su tabakası) artan kuruluk ve sürdürülemez şekilde pompalanması ve kirlenmesi, tarım ve büyüyen şehirler için daha az su bulunması anlamına geliyor.

Son yıllarda Sahra’nın kendisi de güney Sahel’in daha kuru hale gelmesi ve çöle dönüşmesi nedeniyle büyüyor ve bu durumun önümüzdeki yıllarda da devam etmesi muhtemel görülüyor…

Exit mobile version