Fenerbahçe ile Başakşehir, Muhteşem Lig’in 24. haftasında kozlarını paylaştı. Ülker Stadyumu’nda oynanan çabayı Başakşehir 1-0’lık skorla kazandı.
Müsabakanın birinci yarısından gol sesi çıkmadı ve devreye golsüz eşitlikle girildi. Konuk takıma galibiyeti getiren golü ise 61. dakikada Berkay kaydetti.
Bu sonuçla birlikte Fenerbahçe, 37 puanla önder Trabzonspor’un 20 puan gerisinde kaldı. Son 4 maçta 2 yenilgi, 2 beraberlik alan Başakşehir ise galibiyet hasretine son vererek 37 puana yükseldi.
Hürriyet müellifleri Banu Yelkovan ve Uğur Meleke, Fenerbahçe – Başakşehir maçını köşelerinde yorumladı.
BANU YELKOVAN: DURUMU BİLE YOKTU Kİ PUANI OLSUN
Maç öncesi Fenerbahçe için karamsar düşünenler haklı çıktı.
Dönem başından bu yana sıklıkla bölünen ve gerçek bir devre ortası olmayan lig, birtakım grupların düşük konsantrasyon eşiğinin düzgünce azalmasına yol açtı. Her orta sonrası lige tekrar dönmek biraz daha zorlaşırken, taraftarın heyecanını canlı tutabilecek bir transfer atağı bile olmaması, yeni hocanın bir türlü açıklanmaması, yeni hoca olup olmayacağının bile aşikâr olmaması, beklentilerini gelecek döneme ertelemeye hazır olan taraftarların bile ruhen futboldan kopmasına ve teselliyi basketbolda bulmasına yol açtı.
‘FENERBAHÇE FAVORi’ DiYENLER VARDI
Bütün aksiliklere karşın, maça gelecek kadar motive taraftarların sayısı şaşırtan biçimde fazlaydı. Maç öncesi, beklentilerini Sivasspor maçının birinci yarısına endeksleyenler, İsmail Kartal idaresindeki Fenerbahçe’nin artık toparlanma trendine girdiğini, fizikî olarak daha yeterli durumda olduğunu ve dörtlü savunma olsun, Pereira’nın oynatmadığı oyuncular olsun, her şeyin tertibe girdiğini ve Fenerbahçe’nin kendi konutunda ve seyircisi önünde oynayacağı bu maçın rahat favorisi olduğunu söyleyebilirdi. Hele ki Başakşehir’in galibiyet hasreti 4 maça çıkmışken ve Altay galibiyetini bir kenara bırakırsak 3 puana uzun vakittir hasret kalmışlarken.
SiVAS MAÇININ 2. YARISI Üzere
Daha karamsar olanlarsa, Sivasspor maçının ikinci yarısını öne sürerek, Fenerbahçe’nin hâlâ kıymetli eksiklikleri olduğunu, derli toplu bir Başakşehir’in, hele başında ligde sarı lacivertlileri en düzgün tanıyan, daha evvel bu kulüpte futbolcu, sportif yönetici ve teknik yönetici olarak vazife yapmış Emre Belözoğlu varken, Edin Visca’nın yokluğunda bocalasalar bile, yokluğunu destek etmek için bir hafta hazırlık müddeti ve Serdar Gürler desteği sonrası bu maçı kazanacağını söyleyebilirdi.
HER DAKiKA OYUNU DAHA DA GERiYE GiTTi
İkinci küme net haklı çıktı. Fenerbahçe’nin maç uzunluğu neredeyse durumu yoktu. Oyuncu değişiklikleriyle Futbol olumlu olarak değişeceğine güya daha da geriye gitti. Fenerbahçe, ikinci yarıya daha tesirli başlayan Başakşehir’in baskısına dayanamayıp 61. dakikada gelen Berkay Özcan’ın golüne pürüz olamazken ve gol sonrası dahi tepki gösteremezken bu dönem Başakşehir’den ikinci yenilgisini almış oldu.
UĞUR MELEKE: FENERBAHÇE’NİN FUTBOL HAFIZASI YOK
Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durumu anlamak için, yalnızca son 18 ay içinde, yalnızca iki durumda yaşanan türbülansı hatırlamak kâfi bence: 2020 yazında Fenerbahçe’de misyona Erol Bulut getiriliyor. Gruptaki tüm bekler Dirar, Isla ve Hasan ayrılıyorlar. Dört bek transfer ediliyor: Gökhan, Caner, Nazım, Novak… 2021 yazında misyona bu kere Pereira geliyor. Belözoğlu döneminde sağ bek kullanılan Ozan dahil hiçbir beki beğenmiyor. Beş bek alternatifinin üçü gruptan ayrılıyor, ikisi yedek oturuyor. Pereira kanat bek olarak devşirme Ferdi ve Samuel’e dönüyor. Şu anda 2022’nin şubat ayındayız. Vazifede İsmail Kartal var. Hafta içinde muhabirlerle yaptığı kahvaltıda Ferdi ve Samuel’i bek olarak görmediğini, mecbur kalmadıkça onları açık olarak kullanacağını söylüyor. Ve liderden bek transferi talep ediyor.
HATA ALi KOÇ İdaresinde
Bakınız yalnızca 18 ayda, yalnızca iki konumda yaşanan düzensizlik bile Fenerbahçe’nin bir FUTBOL HAFIZASI, bir tertibi, bir kulüp stratejisi olmadığını kanıtlıyor. Bir ekibe her gelen teknik adam 20 oyuncu gönderip, 20 oyuncu alamaz. Bir kadro teknik adam değişikliği yaşasa dahi bir hafızası olur, hoca değişti yeniden her seferinde her şeyi sil baştan yapamazsın. Kazanımları yok sayamazsın. Kabahat bugün Amerika’yı yine keşfetmeye çalışan Kartal’da değil. Hata Belözoğlu idaresinde şampiyonluk yarışı yapan ekibe sıfır hürmet duyup, Pereira’ya her şeyi yıkıp-yeniden yapma yetkisi veren Ali Koç idaresinde.
GOL ATSAYDI SÜRPRiZ OLURDU!
Dünkü maçın hikayesini ise tek bir değişiklikle özetleyebilirim: Fenerbahçe dünkü maça 4-2-3-1 başladı. On numara oynayan İrfan sakatlanınca o konuma Ozan Tufan girdi. Orta üçlü Crespo-Sosa-Ozan oldu. Kenarda hem ulusal ekibinde hem de son kulübü Tigres’te tekraren ikinci santrfor olarak oynayan Valencia varken, Serdar Dursun’la çift santrfora dönülebilecekken Ozan Tufan oynadı on numara rolünde. Fıkra bu kadar!
Sağ açıkta Samuel’li, on numarada Ozan’lı, en uçta Berisha’lı yetenek küpü(!) Fenerbahçe’nin Başakşehir’e gol atması sürpriz olurdu bence. Atamadılar esasen.