Bilim insanlarının yeni araştırmasına göre, karbon ve hidrojenin yanı sıra, zehirli siyanür de yaşamın yapı taşlarının oluşumunda önemli bir yere sahip olabilir.
Tarih boyunca siyanür, son derece tehlikeli bir zehir olarak haklı bir üne kavuşmuştur. Biyolojik silah olarak kullanılması her iki Dünya Savaşından 1800’lerin sonlarında Fransa-Prusya savaşına kadar uzanan geniş bir yere sahip.
Ancak Nature dergisinde yayınlanan bir makalede, bir kimyager ekibi, siyanürün insanları öldürmesinin yanı sıra, yaklaşık 4 milyar yıl önce Dünya’nın başlangıcından itibaren yaşamın gelişmesine de yardımcı olmuş olabileceğini öne sürüyor.
Tabii ki o zamanlar dünya çok farklı görünüyordu. Örneğin soluduğumuz oksijen henüz yoktu. California’daki Scripps Araştırma Enstitüsü kimyageri ve çalışmanın baş yazarı Ramanarayan Krishnamurthy, “Siyanür, bugün üzerinde çalıştığımız biyoloji türü için zehirlidir” diyor ve ekliyor: “Ama biyoloji bununla nasıl başa çıkacağını biliyorsa zehirli olmayabilir.“
Araştırmacılar, bir laboratuvarda temel olarak Dünya’nın erken dönemlerinde bulunan bir grup molekülü bir araya getirdi ve bu karışımın içerisine siyanür kattı.
İronik bir şekilde bu tehlikeli maddeler, ılımlı reaksiyon koşulları altında ve göreceli olarak az sayıda adımla yaşamın en basit bileşenlerinin sentezlenmesine yardımcı oldu. Her şey şaşırtıcı derecede basitti. Krishnamurthy, “Bu kadar basit olduğunda bazen sizi korkutuyor” diyor ve devam ediyor: “Doğru yorumladığımızdan emin olmak için bunu üç veya dört farklı kişi tarafından kontrol ettirdik.“
Ekip, bu eşsiz mekanizmanın, yaşamın köklerine giden bu biyolojik yolun “ilk gösterimini” işaret ettiğini ve aşırı reaksiyon koşulları, karmaşık adımlar ve bir güven dokunuşu gerektiren, yaygın olarak kabul edilen, zehirli olmayan alternatifinden çok daha basit olduğunu söylüyor.