Yunan Bakan Yardımcısı’ndan Ege’de provokatif ziyaretler

Edinilen bilgiye nazaran; Türkiye’nin Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sıkıntıların tahliline yönelik yeterli komşuluk bağları ve diyalog davetleri sürerken Yunanistan’ın bölgede tansiyonu yükseltmeye yönelik faaliyetleri devam ediyor.

Yunanistan tarafından geçen yıl askeri deniz ve hava araçları ile Gayri Askeri Statüdeki Adalara (GASA) yönelik 229 ihlal gerçekleştirilirken, Yunan Savunma Bakan Yardımcısı Hardalias da birkaç gündür orta ve doğu Ege Denizi’ndeki adalarda bulunan askeri birlikleri ziyaret ediyor.

Yunan Bakan Yardımcısı’nın Ege Denizi’nde onlarca ada varken ziyaretlerini askeri deniz ve hava araçları ile Türkiye’ye en yakın adalara yapması reaksiyon çekiyor. Ege Denizi’nde suların ısınmasına neden olan ziyaretin birincisini perşembe günü GASA niteliğindeki İskiri, Bozbaba, Semadirek ve Limni adalarına yapan Yunan Bakan Yardımcısı, cuma günü de Midilli ve İpsara adalarına gitti.

Daha sonra Sakız adasını ziyaret eden Hardalias dün de Sisam ve Kelemez ile Bulamaç, Nergisçik, Keçi ve Bodrum’a 6 mil uzaklıktaki Eşek ve Kalolimnos adalarına gitti. 

‘TÜRKİYE HİÇ KİMSE İÇİN TEHDİT DEĞİLDİR’

Yunan Bakan Yardımcısı’nın ziyaretlerinin bugün de devam edeceği belirtilirken güvenlik uzmanları, Lozan ve Paris Antlaşmaları ile Gayri Askeri Statüde kalmaları kuralı ile Yunanistan’a devredilen adalara yönelik askeri faaliyetlerin, kelam konusu antlaşmaların temelden ihlali manasına geldiğine dikkati çekti.

Yunan yöneticilerin hukuka muhalif, provokatif ve saldırgan tavrına karşı diplomatik kanallardan gerekli teşebbüslerde bulunulduğunu tabir eden yetkililer, “Üç beş adayı helikopterle dolaşmak ne siyasi ne askeri bir deha örneğidir ne de Yunan halkına bir faydası vardır. Türkiye hiç kimse için tehdit değildir. Bilakis dost ve ortakları için güçlü, aktif ve muteber bir müttefiktir” tabirini kullandı.

Meselelerin hukuk yerinde, âlâ komşuluk bağlarına dayalı diyalog ve barışçıl sistemlerle tahlilinin kıymetine vurgu yapan yetkililer, şunları kaydetti:

“İstişari Görüşmeler, İnanç Artırıcı tedbirler ve NATO Ayrıştırma Görüşmeleri dahil iki müttefik komşu olarak birçok diyalog düzeneğimiz mevcut. Bunları sürdürerek meseleleri çözmek istiyoruz. Temennimiz, Türk ve Yunan halklarının bölge zenginliklerinden adil bir halde istifade ederek barış, refah ve itimat içinde yaşaması, Ege Denizi’nin Türkiye ve Yunanistan ortasında dostluk denizi olmasıdır. Tüm uygun niyetli yaklaşımlarımıza karşın, Yunan politikler kendi halkına kulak vermeyen ve diyalogtan kaçan tavrını sürdürüp Türkiye’yi düşman görmek istiyorsa, gerisine saklandıklarının tarihte olduğu üzere sırtını dönüp gideceklerini, maceralarının tekrar hüsranla sonuçlanacağını ve bundan Yunan halkının ziyan göreceğini de bilmelidir”