Atletico Madrid- Manchester City rövanşı, içinde çokça öykü barındıran bir maçtı. Birinci buluşmada Atletico Teknik Yöneticisi Simeone 1-5-5-0 ile oynayıp tenkit oklarının maksadı olmuştu. Kazanan 1-0 ile City’di. Guardiola maç sonrası “Tarih öncesinde, bugün ve 100 bin yıl sonra bile 5-5 oynayan bir gruba karşı atak etmek çok zor” demişti. Simeone rövanş öncesi tenkitlere, “Kelimeler özgürdür ve hepimizin bir fikri olabilir. Meslektaşlarımla var olma biçimim var. Her vakit hürmet duymak gibi” diyerek karşılık verdi.
Simeone’yi kendi silahıyla eledi
Rövanşta herkes Simeone’nin farklı şeyler yapacağını düşündü. Lakin birinci maçta olduğu üzere ikinci buluşmada da farklı değildi Atletico. Bu sefer daha sert ve kaosla sonuca gitmeye çalıştılar. Guardiola ise Simeone’ye kendi tarzıyla bir ders verdi. Guardiola, son yarım saatte City’nin aslında istediğinde Simeone’nin Atletico’su üzere savunma yapabileceğini göstererek yarı final biletini kaptı. Elbette bu son 90 dakika, oynanan oyundan çok Felipe’nin atılması, Savic’in Foden’ı sürüklemesi, akabinde Grealish’i saçından çekmesi ve son düdükle tünele kadar taşan olaylar ve küfürlerle akıllarda kaldı.
Simeone 5 kere alana girdi, atılmadı
Maçın Alman hakemi Daniel Siebert de sınıfı geçemedi. 90. dakikaya girilirken Foden’ın yerde kaldığı konumun akabinde saha karıştı. Saha çizgisinin dışında yerde yatan Foden, oyunun durması için dönerek sahanın içine girince Savic’den reaksiyon gördü ve ortalık karıştı. Olaylarda Reinildo’nun Sterling’in boğazına sarıldığı görülürken Savic de Greaslih’in saçını çekti. Ake ve Savic’e sarı kart gösteren Alman hakem, kırmızı kart tercihini yalnızca Felipe’den yana kullandı. Siebert, Simeone 5 sefer alana girmesine karşın yalnızca sarı kart gösterdi.