Bursa’da kimya mezunu mübaşir, avukat oldu

Bursa’da ikamet eden Salih Aksu, Hürriyet Anadolu Lisesi’nden mezun olmasının akabinde, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Kısmı’nı bitirdi.

KPSS’ye girerek 2012’de Bursa Adliyesi 5’İNCİ Ağır Ceza Mahkemesi’ne mübaşir olarak atanan Aksu, Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden de Adalet kısmını bitirdi.

Bir yandan da hukuk fakültesine hazırlanan Aksu’nun hayatı büsbütün değişti.

DHA’nın haberine nazaran; Dikey Geçiş İmtihanı (DGS) ile Bursa Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Aksu, buradaki eğitimini tamamladıktan 1 yıl sonra 2021 yılında avukatlık cübbesini giydi.

“İstemeden, büsbütün aldığım puana nazaran bir tercih yaptım”

Kimyagerliği isteyerek okumadığını belirten Salih Aksu, şu açıklamalarda bulundu:

“2004 yılında üniversiteye giriş yaptım. O tarihlerde çok fazla yönlendirme yoktu. İstemeden, büsbütün aldığım puana nazaran bir tercih yaptım. Okuduktan sonra da bu mesleği yapamayacağımı düşünmeye başladım. Sonrasında KPSS imtihanına girip mübaşir oldum. Ancak o mesleğin de bana nazaran olmadığını düşündüm. Avukatlık mesleğini de burada tanıdım. Buraya gelmeden evvel avukatlık konusunda çok da bir bilgim yoktu. Avukatlığın nasıl bir meslek olduğunu gördükten sonra bu meslek için benim de yapabilecek bir şeylerim olduğunu düşününce ben de avukat olmaya karar verdim.

“Sınavda Türkiye 119’uncusu oldum”

Mübaşirlik yaptığım devirde üniversite imtihanına hazırlanmaya başladım. Önemli bir hazırlık yaptım ve bunun karşılığını aldım. Girdiğim imtihanda Türkiye 119’uncusu oldum. Bir yandan Bursa Adliyesi’nde çalıştığım için Bursa Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni birinci tercihime yazdım. 4 senede de okulumu bitirdim. Ondan sonra da staj bitince cübbemi giydim.

“İlk başlarda çok heyecanlanmıştım”

Avukat olduğum vakit birinci başlarda çok heyecanlanmıştım. Yıllarca mübaşir olarak duruşmalara girdim. Fakat mübaşir olarak duruşmaya girmek diğer, avukat olarak girmek öbür. Birinin hakkını savunuyorsunuz, bunu layıkıyla yerine getirmek gerekiyor. Bu yüzden inanılmaz heyecanlanmıştım. Birinci duruşmada sesim bile titremişti. Olağanda çok standart olan bir duruşmaya girme süreci, benim için o an çok güç bir işti. Aslında kendime bundan sonra çok gaye koymak istemiyorum. Bu yaptığım işi layıkıyla yapıp, müvekkillerim ve etrafımdakilerin nezdinde yeterli bir hukukçu olarak görünmek istiyorum. Avukatlık öteki bir şey, hukukçu olmak öbür bir şey. Ben âlâ bir hukukçu olmak istiyorum. Şu basamakta tek hayalim bu.”