Avustralya’da Queensland Üniversitesi’nin (UQ) ilaç araştırmacılarından oluşan bir ekip, ölümcül örümcek zehrini kullanarak yeni bir kalp krizi tedavisi geliştirdi.
İlaç, Avustralya’nın en zehirli örümceklerinden biri olan K’gari huni yuvalı örümceğinin zehrinden üretildi.
Şu anda IB001 olarak adlandırılan ilaç, bir kalp krizi ya da inme sırasında bedenin gönderdiği ve kalp hücrelerinin ölmesine yol açan sinyali bloke ederek çalışıyor.
Yerel bir girişim aracılığıyla söz konusu tedaviyi pazarlamayı planlayan ekip kısa bir süre önce Brisbane merkezli Infensa Bioscience şirketinin özel yatırımcılardan 23 milyon Avustralya doları (15.6 milyon ABD doları) tutarında başlangıç fonu almasının ardından ilacın insan denemelerine bir adım daha yaklaştığını ifade etti.
Infensa Bioscience şirketinin elde ettiği başlangıç desteği sayesinde ilaç, önümüzdeki yıl Avustralya’nın Queensland eyaletinde faz 1 klinik deneylerine başlamaya hazırlanıyor.
Tedavinin, Avustralya’nın kırsal bölgelerinde yaşayan ve en yakın hastanenin saatlerce uzaklıkta olduğu bir yerde inme ya da kalp krizi geçirebilecek hastaları tedavi etmek için özellikle yararlı olacağı düşünülüyor.
“ŞAŞIRTICI BİR ŞEKİLDE, EN BAŞARILI OLAN MOLEKÜL YEREL BİR ÖRÜMCEĞİN ZEHRİNDEN ÇIKTI”
Queensland Üniversitesi Moleküler Biyobilim Enstitüsü’nden ekip lideri Profesör Glenn King, “Aklımda felç için yararlı olacağını düşündüğümüz belirli bir ilaç hedefi vardı ve bu iyon kanalında yer alıyordu. Zehirlerin, bu iyon kanallarının aktivitesini ayarlayan en zengin molekül kaynağı olduğu ortaya çıktı. Böylece dünyanın en büyüğü olan zehir koleksiyonumuza bakmaya başladık. Şaşırtıcı bir şekilde, en başarılı olan molekül yerel bir örümceğin zehrinden çıktı. K’gari huni yuvalı örümceği, saflaştırabildiğimiz ve bu iyon kanalının en iyi küçük molekül inhibitöründen yaklaşık 50 bin kat daha güçlü olduğunu gösterebildiğimiz harika bir moleküle sahipti” dedi.
UQ Baş Araştırma Görevlisi ve Infensa CEO’su Doçent Mark Smythe, geliştirdikleri ilacın kalp krizi ya da inmeden kaynaklanan, geri dönüşümü bulunmayan hücre hasarını önleme yeteneğine sahip dünyadaki ilk ilaç olacağını ifade etti. Smythe “Kalp, kalp krizi sırasında ölen kas hücrelerini yeniden üretemez, bu nedenle bu zararlar kalıcı hasar bırakır ve kalp yetmezliği, sakatlık ve yaşam kalitesinde düşüşe yol açabilir” ifadesini kullandı.
Queensland Üniversitesi’nden araştırmaya katkıda bulunan Nathan Palpant, “Bu, ilk müdahalede bulunanın, bir kalp krizi ya da inme geçirdiği düşünülen bir hastayla karşılaştığında gerçekten en erken aşamada verebileceği bir ilaç. (Şu anda) Doktorların bu tür hasarların daha en baştan oluşmasını önlemesini sağlayacak bir ilaç bulunmuyor” diye konuştu.
Şirket ilacın, organ nakli için donörler tarafından bağışlanan kalplerin yaşam süresini uzatmak amacıyla kullanımını genişletmek için kaynak oluşturmaya çalışıyor.