turkusanewspaper

Okul Çağı Çocuklarında Skolyoz Belirtilerine Dikkat

Skolyozun sırttan bakıldığında omurgada yana doğru eğrilik anlamına geldiğini belirten Medical Park Karadeniz Hastanesi’nden Op. Dr. Mehmet Feryat Demirhan, “Gelişme çağında görülen ve hangi sebeplerden kaynaklandığı bilinmeyen omurga eğriliklerinin en sık rastlanan tipi adolesan idiopatik skolyoz, toplumda yüzde 1 oranında görülüyor. Hastalığın özellikle büyüme çağı ile birlikte ilerleme olasılığı bulunuyor” dedi.

Medical Park Karadeniz Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği’nden Op. Dr. Mehmet Feryat Demirhan ve Op. Dr. Güngör Usta, “adolesan idiopatik skolyoz” hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Skolyozun sırttan bakıldığında omurgada yana doğru eğrilik anlamına geldiğini ve genellikle nedeninin bilinmediğinin altını çizen Op. Dr. Mehmet Feryat Demirhan, “Gelişme çağında görülen ve hangi sebeplerden kaynaklandığı bilinmeyen adolesan idiopatik skolyoz ise toplumda yüzde 1 oranında ortaya çıkıyor. Hastalığın, özellikle büyüme çağı ile birlikte ilerleme olasılığı bulunuyor” diye konuştu.

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA GÖRÜLMEYE BAŞLAR

Adolesan idiopatik skolyoz hastalığına dikkat çeken Op. Dr. Mehmet Feryat Demirhan, şu bilgileri paylaştı:

“Omurga eğriliklerinin en sık rastlanan tipi adolesan idiopatik skolyozdur. Adolesan, çocukluk döneminden sonra, ancak hâlâ büyümenin devam ettiği ergenlik dönemi için kullanılan bir ifadedir. Dolayısıyla, ergenlik çağında iskelet sistemi de tam olarak olgunlaşmamıştır. Kız çocuklarında daha sık görülen ve eğriliğe daha fazla sebep olan bu rahatsızlık genellikle 10 yaşındaki çocukları etkilemektedir. İdiopatik skolyoz, 10-18 yaş arasındaki çocuk ve adolesanların yüzde 2-3’ü gibi önemli bir bölümünü ilgilendirmektedir” dedi.

OKUL SAĞLIK TARAMASINDA ORTAYA ÇIKABİLİR

İdiopatik skolyozda nedenin kesin olarak bilinmemekle birlikte hastalığın, genetik faktörlerden kaynaklandığının düşünüldüğünü belirten Op. Dr. Demirhan, “Adolesan idiopatik skolyoz (AİS) hastalığını genellikle ilk olarak ebeveynler veya hastalar fark etmektedir. Bu rahatsızlıklar bazen bir okul taramasında bazen de bir doktor ziyaretinde ortaya çıkmaktadır. Çoğu AİS hastasında fazla belirti görülmemektedir. Ancak daha geniş eğrilikler ağrı veya kaburga anomalileri gibi gözle görülen bozulmalarla kendisini belli etmektedir.”ifadelerini kullandı.

HER HASTADA FARKLI BELİRTİLER GÖRÜLEBİLİR

Skolyozun belirtilerine değinen Op. Dr. Mehmet Feryat Demirhan, “Skolyozun belirtileri eğriliğin ciddiyetine göre değişmektedir. Skolyoz rahatsızlığı çoğu zaman hastanın giydiği elbiselerin duruşunun değişimine bağlı olarak da fark edilmektedir. Bol elbise giyen çocuklarda ise vücut şekli belirgin olmadığından anlaşılamayabilir. Bu nedenle ailesinde skolyoz hikâyesi olan ebeveynlerin çocuklarının sırtını sık sık kontrol etmesi önemlidir. Okullarda, skolyoz taramaları ve yıllık çocuk doktoru muayenesinde de skolyoz tespit edilebilmektedir” şeklinde konuştu.

BU DURUMLARDA SKOLYOZDAN ŞÜPHELENİLMELİ

Hastalık hakkında açıklamalarda bulunan Op. Dr. Güngör Usta ise hangi durumlarda skolyozdan şüphelenilmesi gerektiğini şöyle sıraladı:

TEDAVİ YOLLARI

Op. Dr. Güngör Usta, adolesan idiopatik skolyozun teşhisi ve tedavinde uygulanması gereken tedavi yolları hakkında şu bilgileri paylaştı:

“Hasta öyküsünün alınması: Adolesan idiopatik skolyoz, genetik bir hastalık olduğu için hastanın aile hikâyesi tanı sırasında çok önemlidir.

Fiziksel test: Fiziksel test, bütün bir nörolojik muayeneyi ve skolyometre olarak adlandırılan özel bir ölçüm cihazının kullanımını içermektedir. Bu cihaz, omurilik ileri doğru eğildiğinde, omuriliğin asimetrisini ölçmek için kullanılmaktadır.

Röntgen: Ön-arka ve yan planda eğimi değerlendirmek için tüm omurganın röntgeni görülmelidir. Elde edilen bu grafilerde en çok eğilen omurlar arasındaki açı ölçülerek skolyozun derecesine karar verilmektedir. Cobb açısı ölçümü yapılarak çocukların takipleri ve tedavileri planlanmaktadır.

Tedavi: Adolesan idiopatik skolyozu olan birçok hasta, ciddi bir tedavi gerektirmeyen küçük eğrilere sahiptir.10- 20 derece olarak belirlenen küçük eğrilere sahip hastalar için gözlem yeterlidir.

Korse tedavisi: 25 derecenin üzerinde eğriliği olan hastalar için korse kullanılarak eğriliğin ilerlemesini engellenebilmektedir. Korseye ihtiyaç duyan hastalar için hafif ağırlıktaki vücut korsesi faydalı olabilir. Hastanın eğriliğine uygun olarak yapılan korse giysilerin altına giyilebilmektedir. Korsenin etkili olabilmesi için günde 23 saat kullanılması gerekmektedir.

Cerrahi: Adolesan idiopatik skolyoz cerrahisi genellikle eğriliğin 50 derecenin üzerine çıktığı hasta grubunda düşünülmektedir.”

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Exit mobile version