turkusanewspaper

Bir Türkiye laboratuvarı: Esenyurt

İstanbul’un Esenyurt ilçesi, resmi kayıtlara göre Türkiye’nin en kalabalık ilçesi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen sene sonunda Esenyurt’un nüfusu 977 bin 489’a ulaştı. Ancak kayıtsız göçmenlerle beraber ilçe nüfusunun 1 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor. Esenyurt bu haliyle Türkiye’nin 57 ilinden daha kalabalık.

İlçenin tek özelliği, kalabalık olması değil. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Esenyurt, laboratuvar gibi. Burayı çözdüysek, İstanbul’u çözdük demektir” sözlerinin bir karşılığı var. Nüfusun yaklaşık üçte birinin göçmen olduğu Esenyurt’ta, 81 ilin nüfusuna kayıtlı yani kelimenin tam anlamıyla Türkiye’nin dört bir yanından yurttaş bulunuyor.

CHP’li Esenyurt Belediyesi’nin sloganı, hayat mücadelesi için farklı kesimleri bir araya getiren ilçedeki duruma dikkat çeken türden: Umudun Şehri Esenyurt.

Esenyurtlularla yaptığım sohbetlerde “Burada her şey var” cümlesini sıklıkla duyuyorum. Metrobüs durağından merkeze gitmek üzere bindiğim taksinin şoförü doğma büyüme Esenyurtlu olan Selçuk (33), o cümleyi sarf edenlerden biri:

“Eskiden kırsaldı, isteyen istediği gibi at koşturuyordu ama şimdi metropol oldu. Rant var. Pisliğin üstünde her zaman sinek vardır. Kara para aklamasından fuhuşa, her şey var. Sokak başında torbacısı, mafyası… Gayrimeşru alem var bu gördüğün sitelerde. Reina katliamcısı desen, şu sağdaki sitede yakalandı.”


Esenyurt’tan genel görünüm Fotoğraf: Burcu Karakas/DW

“En uygun konut fiyatları burada”

Esenyurt, 1987’ye kadar Büyükçekmece’ye bağlı bir köydü. 1989 yılında altı mahalleli bir belediyeye dönüştü ve 2008 yılında ilçe statüsüne kavuştu. Kars ve Ardahan, ilçeye en fazla göçün yaşandığı iller. Öyle ki “Kars Vegas”, Esenyurt için kullanılan tabirlerden biri olarak biliniyor.

Bugün ise artık fahiş kira fiyatları sebebiyle İstanbul içinden de göç alıyor. Ana caddede sağlı sollu Eminevim, Katılımevim gibi faizsiz ev ve araba sahibi yapan şirketler var. 15 yıldır gayrimenkul sektöründe çalışan Fatih Bey, İstanbul’da en uygun konut fiyatlarının Esenyurt’ta olduğunu anlatıyor:

“Aynı standartlara sahip bir ev Esenyurt’ta 700 bin, Küçükçekmece’de 1.200 TL’ye satılır. Buranın insan yapısı farklı. Ben Başakşehir’de oturuyorum, Esenyurt oradan bence 10 yıl geride. ‘Küçük Türkiye’ diyebiliriz Esenyurt için çünkü her şey var.”

Reina Katliamı’nı gerçekleştiren IŞİD’li Abdulkadir Masharipov’un Esenyurt’ta yakalandığını o da hatırlatıyor.

Burası, keşmekeş nedeniyle firari suçluların saklanabildikleri bir yer aynı zamanda. Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayeti şüphelisi Serkan D., “FETÖ” soruşturması kapsamında aranan eski Edirne İstihbarat Şube Müdürü Özgür N., Esenyurt’ta yakalanan firarilerden birkaçı.

Fatih Bey, Esenyurt’ta çalışsa da burada oturmak istemeyeceğini söylüyor. “Belli bir sosyoekonomik seviyeye gelen kimse oturmaz” diyor. Esenyurt Kent Konseyi’nden Birgül Çay da benzer hikâyeler anlatıyor.


Esenyurt Kent Konseyi’nden Birgül ÇayFotoğraf: Burcu Karakas/DW

“On beş sene betonlaşarak geçti”

Çay, sekiz yaşındayken ailesiyle Erzincan’dan Esenyurt’a gelmiş. Halen Esenyurt’ta oturuyor ancak çocukluk arkadaşları başka ilçelere taşınmış.

“Biz mahalle kültürü içinde büyüdük. İlçeden çıktığımızda sınıf farklılıklarını fark etmeye başladık ve sosyal izolasyon başladı. Esenyurtlu olmak iyi bir şey değildi, çok yoksuldu. Daha iyi hizmet almak isteyenler Esenyurt’u terk etti.”

2019 yerel seçimlerinde Esenyurt’u yüzde 51,55 oy oranıyla CHP kazandı. Ancak belediye, 2004-2019 yıllarında AKP’liydi. Birgül Çay’a, 15 yılın nasıl geçtiğini soruyorum:

“Betonlaşarak geçti. Kontrolsüz bir büyüme oldu. İlçe konut doldu ama bu insanlar nerede yiyip içecek, hangi okula, hastaneye gidecek, bunlar düşünülmedi.”

Yoksul kesimlerin ilçeye çekilmesi ile burada “ucuz iş gücü deposu” yaratıldığını savunuyor. Sokaklarda neredeyse adım başı görebileceğiniz günlük yevmiyeli iş ilanları, bu savunuyu doğrular nitelikte.

“Farklı insanların gönüllü gettolarını yaratmaya müsait bir yer”

Esenyurt Belediyesi 8-17 Ekim tarihlerinde “Kardeş Kültürler Festivali” düzenledi. Festival, MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’in festivalde konuşma yapmasına izin verilmediği gerekçesiyle çıkan gerginlikle basına yansıdı. Yaşanan gerginlik sırasında “Ülkücü hareket engellenemez” sloganları atıldı. Esenyurtlu yetkililer, olayın aniden geliştiğini, ilçedeki siyasi partiler arasında bir tansiyon olmadığını söylüyor. Aynı festival kapsamında düzenlenmek istenen “Miss Uganda Esenyurt” adlı güzellik yarışması da Esenyurt Kaymakamlığı tarafından iptal edildi.

CHP’li Esenyurt Belediyesi, bu haberin yazılma sürecinde başta Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt ile röportaj olmak üzere taleplerimizi yanıtsız bıraktı.

Göç İdaresi tarafından resmi veriler paylaşılmadığı için tam sayı bilinmemekle beraber Esenyurt’ta 300 bin civarında göçmen yaşadığı tahmin ediliyor. İlçede, Suriye, İran, Pakistan, Afganistan ile Afrika ülkelerinden gelen göçmenler yoğunlukta. Esenyurt Alternatif Kültür Sanat Derneği’nde (Esas-Der) Türkçe dil kursuna katılan göçmen kadınlarla Esenyurt’taki hayatlarını konuşuyoruz.


Yemenli İman Esunyurt’ta yaşıyor Fotoğraf: Burcu Karakas/DW

Yemenli Iman, Türkçe öğrenmesini zorlaştıran bir faktöre dikkat çekerek “Elimde olsa burayı seçmezdim çünkü Türklerle temas az, yabancı çok” diyor. Yedi sene önce Türkiye’ye sığınan Suriyeli Doha, kiralar ucuz olduğu için bir tanıdıkları aracılığıyla Esenyurt’a taşındıklarını söylüyor. Türkçe dersini veren 20 yaşındaki Nur Akram da Suriyeli. Diş doktoru olan amcasıyla bir sene Beylikdüzü’nde yaşadıktan sonra iş nedeniyle buraya taşınmış.

Esenyurt göçmenlere yönelik saldırılarla da gündeme gelen ilçelerden biri. Bağlarçeşme mahallesi, göçmenlerin yoğunlukta olduğu bir mahalle. Sadece Suriyelilere ait dükkanların bulunduğu küçük bir alışveriş merkezi dahi var.

İlçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’na çıkan iki sokak, Suriyelilerin işlettiği dükkanlar sebebiyle “Şam Sokağı” olarak anılıyor. Sokağı beraber gezdiğim sosyolog Zelal Koç, Arapça tabelaların kısa bir süre önce kaldırıldığını dile getiriyor. Yüksek lisansını “Kentsel Etnisite Bağlamında Bir Kentin Demografisini Tartışmak: İstanbul Esenyurt İlçesi Örneği” teziyle tamamlayan ve doktorasını da Esenyurt üzerine yapmaya devam Koç, ilçe için “Farklı insanların gönüllü gettolarını yaratmaya çok müsait bir yer” ifadelerini kullanıyor. Sosyolog Koç’a göre, Esenyurt’un “küçük Türkiye” ya da “laboratuvar” olarak görülmesinin anlaşılır nedenleri var. Bu nedenlerin başında ilçenin demografik yapısı geliyor:


Sosyolog Zelal KoçFotoğraf: Burcu Karakas/DW

“Nüfus yapısı nedeniyle benzetiliyor. Esenyurt, göçle oluşan bir mekan. 81 ilin tamamından göç almış bir yer. 200 bin civarında Suriyeli olduğu tahmin ediliyor. Yerli nüfusun yüzde 47’si ise Kürt illerinden geliyor. Esenyurt’tan çıkan seçim sonuçları genelde Türkiye’den çıkıyor.”

“Şüpheli kadın ölümleri ve kadın cinayetleri artıyor”

Esenyurt, onlarca katlı site ve iş yerleri ile örülü bir ilçe. Son dönemde plazalardan “düşerek ölen” kadınların haberleri sıklıkla basına yansıyor. Esenyurt Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Çiğdem Çınar’a, şüpheli kadın ölümlerini soruyorum. “Benim en büyük derdim. Plazalardan bu kadar erkek ‘düşseydi’ bambaşka olurdu” diyor. Çınar’a göre, Esenyurt’ta sadece son birkaç yıl içinde onlarca kadın yüksek binalardan düşerek hayatını kaybetti. Dosyaların “intihar” denilerek kapatıldığını ancak ölümlerin soruşturulması gerektiğini ifade ediyor:

“Buranın en önemli sorunu, uyuşturucu. Esenyurt’ta genç kadınlar uyuşturucu temin edebilmek için seks işçiliğine sürükleniyor. ‘İntihar’ denilen vakalara bu açıdan da bakmak lazım.”

Uyuşturucu kullanımının yaygınlığı hemen herkesin dilinde. Ancak yakın zamana kadar ilçede Yeşilay şubesi yokmuş. Çiğdem Çınar, Yeşilay Danışmanlık Merkezi’nin Mayıs ayında açıldığını söylüyor.

Çınar, sadece şüpheli kadın ölümlerinin değil, kadın cinayetlerinin de arttığını, Esenyurtlu kadınların güvende hissetmediğini anlatıyor. Kadına şiddet vakalarının yüksek seyrettiği, nüfusu 1 milyonu bulan ilçede bir tane sığınmaevi bulunuyor:

“Eskiden güvenliydi. Şimdi belli bir saatten sonra sokakta yürümek tehlikeli hale geldi. Hava karardıktan sonra çok az kadın görebilirsin sokakta.”

Exit mobile version