$ DOLAR → Alış: 32,49 / Satış: 32,62
€ EURO → Alış: 34,60 / Satış: 34,74

NATO genişlemesi çıkmaza mı girdi?

Ankara-Stockholm hattındaki gerilimin gerisinde ne yatıyor? NATO genişlemesi tehlikede mi? Erdoğan’ın blokajı Putin’e mi yarıyor? ABD’nin İsveç ile ikili anlaşma hamlesi ne anlama geliyor? Uzmanlar DW Türkçe’ye konuştu.

NATO genişlemesi çıkmaza mı girdi?
  • 14.01.2023
  • 88 kez okundu

Stockholm’de PKK’ya yakınlığı ile bilinen Rojava Komitesi adlı bir grubun eyleminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kuklasının ayaklarından asılmış bir şekilde köprüden sallandırılırken görüntülenmesi, İsveç ile Türkiye arasındaki “NATO gerilimini” daha da tırmandırdı.

İsveç’in Ankara Büyükelçisi Steffan Herrstrom Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı,Türkiye’nin tepkisi iletildi ve bu eylemin sorumlularına karşı gerekli işlemlerin yapılması istendi.

AKP’li bakanlar ve üst düzey cumhurbaşkanlığı yetkilileri de, eylemi önlemediği gerekçesiyle İsveç’e sert tepki gösterdiler. İsveç’in NATO üyeliği için Türkiye’nin onayını alması, bunun için de terör örgütlerine karşı adım atması gerektiğine işaret ettiler.

İsveç’in açıklaması tansiyonu düşürmedi

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, Twitter’da da paylaştığı açıklamada, siyasi tercihler hakkında özgür bir tartışma ortamını güvence altını aldıklarını ancak siyasetçileri hedef alan tehdit ve nefrete karşı olduklarını vurguladı. Billström, “Seçilmiş bir cumhurbaşkanının belediye binasının dışında idam edilmiş tasviri, elimdir” dedi.


İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström.Fotoğraf: Andrei Pungovschi/AFP/Getty Images

Ancak bu açıklama Ankara’nın tepkisini yumuşatmaya yetmedi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İsveç Meclis Başkanı Andreas Norlen’in 17 Ocak’taki Türkiye ziyaretini iptal ettiğini duyurdu.

Oysa Norlen’in Finlandiya meclis başkanıyla birlikte yapmayı planladığı ziyaret, NATO’ya üye olmak için Ankara’nın onayını bekleyen iki ülke için büyük önem taşıyordu. Ziyaret, üç ülke arasında 29 Haziran 2022’de imzalanan üçlü mutabakat muhtırası ile başlayan süreç çerçevesinde gerçekleştirilecekti.

“Erdoğan zaten niyetli değil” görüşü hakim

Batılı uzmanlar, patlak veren bu son kriz öncesinde de, Erdoğan’ın Türkiye’deki seçimler öncesinde İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri konusuna kolay kolay adım atmayacağını, bunu iç siyasette kullanabileceğini dile getiriyorlardı.

Konuyla ilgili olarak DW Türkçe’ye konuşan Batılı bir diplomat, “Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim kampanyasında kullanabileceği bu konu hakkında zaten pek de onay vermeye niyetli görünmüyor” şeklinde konuştu.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’ın 8 Ocak’ta yaptığı bir açıklama da zaten sürecin tıkandığı yorumlarına yol açmıştı. Kristersson, “Yaparız dediklerimizi yaptık, ama Türkiye bizden veremeyeceğimiz ya da vermek istemediklerimizi de istiyor” demişti.


İsveç Başbakanı Ulf Kristersson. Fotoğraf: Henrik Montgomery/TT News Agency/AP/picture alliance

Kristersson’un bu sözleri, bazı uzmanlar tarafından Türkiye’ye bir “rest” olarak değerlendirilmiş, üç ülke arasındaki müzakere sürecinin de tıkandığı yorumları yapılmıştı.

İsveç Başbakanı bu açıklamasından üç gün sonra “Türkiye hakkındaki açıklamalarım yanlış anlaşıldı” diyerek, sözlerine açıklık getirmeye çalıştı.

İade talepleri gerilime yol açıyor

Türkiye ile tam üyelik ile ilgili konulara ilişkin müzakerelerin tıkanmadığını söyleyen Kristersson, verdikleri sözleri yerine getirmeye devam ettiklerini, özellikle terörle mücadele yasalarını güçlendirmekte olduklarını kaydetti.

Ancak Kristersson, Türk hükümetinin basın açıklamaları yoluyla gündeme getirdiği iade talepleri konusunda hareket alanlarının bulunmadığını, mahkeme kararlarına rağmen bu kişilerin Türkiye’ye iade edilmesinin mümkün olmadığını da kaydetti.

İsveç Başbakanı, “Türkiye bazen İsveç’ten iade etmesini istediği kişilerin isimlerini veriyor. Oysa İsveç yasalarının bu konudaki tutumu çok açık: Bu konularda mahkemeler karar veriyor. Hükümetin bunu değiştirmesi mümkün değil” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasım ayında İsveç Başbakanı Kristersson’ı Türkiye’de ağırladı.Fotoğraf: Henrik Montgomery/TT/picture alliance

Kristersson’un ismini telafuz etmediği ancak AKP hükümetinin iadesinde ısrar ettiği isimlerden biri eski Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kristersson’un Kasım ayında gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti sırasında kendisine yöneltilen “İsveç’ten talebiniz tam olarak nedir?” sorusuna, “Şu anda FETÖ terör örgütünden İsveç’te olan bir tanesi var ki ismini de vereceğim; Bülent Keneş, mesela bu teröristin Türkiye’ye deport edilmesi bizler için büyük önem arz ediyor” yanıtını vermişti. Ancak Aralık ayında İsveç Yüksek Mahkemesi Keneş ile ilgili iade talebini reddetmişti.

Hammargren: İsveç halkı ilkesiz tavizlere karşı

İsveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü kıdemli uzmanı Bitte Hammargren, Başbakan Kristersson’un Türkiye’nin karşılanması mümkün olmayan taleplerde bulunduğunu açıklamakta geciktiğini söyleyerek, “Gönül isterdi ki bu açıklamayı çok daha önce yapmış olsun” dedi.

Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliği konusunda takındığı tutum için, “Birkaç perdelik, onur kırıcı, aşağılayıcı bir tiyatro oyunu” değerlendirmesini aktaran Hammargren, “Türkiye’nin şantaj girişimi karşısında nihayet Başbakan Kristersson İsveç adına daha onurlu bir tutum sergiliyor” diye konuştu.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinin Türkiye ile ikili ya da üçlü müzakereler yoluyla sağlanamayacağının çok açık olduğunu söyleyen İsveçli analist, “Nordik ülkeler Rusya ile iyi ilişkiler içindeki otoriter bir lidere boyun eğseler bile bu sağlanamaz. Zaten İsveç ve Finlandiya’nın, Rusya’nın Şubat ayında Ukrayna’yı işgal etmesi sonrasında güvenlik politikalarında büyük değişime giderek, 18 Mayıs’ta NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmalarının amacı da bu değildi” görüşünü kaydetti.


İsveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü kıdemli uzmanı Bitte Hammargren.Fotoğraf: Malin Hoelstad

Analist Hammargren, İsveç Yüksek Mahkemesi’nin Bülent Keneş’in iade edilemeyeceği kararına da dikkat çekerek, “Zaten halk, ilkesiz tavizlerin kabul edilmemesi gerektiği görüşünde. Yapılan bir anket, halkın yüzde 79’unun, İsveç’in NATO üyeliğini geciktirecek olsa bile, Türkiye’yi memnun etmek için hukukun üstünlüğünden taviz verilmemesi gerektiği görüşünde” değerlendirmesini aktardı.

Levin: İsveç adım atmaya devam edecek

İsveç hükümeti, Türkiye ile imzalanan üçlü mutabakat sonrasında Ankara’nın güvenlik endişelerini gidermek için gerekli adımların atılmaya başlandığına, YPG’ye mesafe koyulduğuna, terörle mücadele yasalarını güçlendirmekte olduklarına ve savunma sanayi ihracatında uygulanan kısıtlamaları da kaldırdıklarına dikkat çekiyor.

Ancak AKP hükümetinin, mahkemelerin yetki alanına giren iade talepleri ile ilgili gündeme getirdiği yeni beklentilerin karşılanamayacağını, hükümetin yargıya müdahale edemeyeceğini, Erdoğan’ın bunu bilmesine rağmen ısrarını sürdürmesinin yapıcı bir tavır olmadığı belirtiliyor.

Stockholm Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Paul Levin, İsveç’in mutabakatta uzlaşılan konularda adım atmaya devam ettiğine ve bunda kararlılık sergilediğine dikkat çekti.


Stockholm Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Paul Levin.Fotoğraf: Eva Dalin/Stockholm University

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Levin, “İsveç hep geçen yıl Haziran ayında Madrid’de imzalanan mutabakata atıf yapıyor ve bu kapsamda adım atmaya devam ediyor. Bu adımlar, Türkiye ile terörle mücadelede işbirliğini geliştirilmesi, İsveç’te teröre mali destek faaliyetlerinin önlenmesine karşı daha güçlü önlemler gibi adımları kapsıyor. İsveç’te bu yönde adımların atılmaya devam edileceğini göreceğiz. Ama kanımca Kristersson ‘Türkiye’nin kamuoyu önünde yaptığı bazı açıklamalar, karşılıklı uzlaştıklarımızın, mutabakatta yer alanların ötesine geçiyor’ demek istiyor” diye konuştu.

Erdoğan Mart’ta sürpriz bir hamle yapar mı?

NATO üyeliği için Türkiye’nin onayını almaya çalışan İsveç hükümetinin iç kamuoyunda yoğun eleştirilerin hedefinde olduğuna dikkat çeken Levin, “İsveç’in Türkiye ile müzakerelerdeki pozisyonunun çok fazla tavizkar olduğu eleştirileri yapılıyor” dedi ve Türkiye’nin onay sürecini ağırdan almasının soru işaretlerine yol açtığını kaydetti.

Paul Levin, “Benim için asıl soru Ankara’nın onay için mutabakatta yer alan tüm yükümlülüklerin yüzde yüz yerine getirilmesini şart koşup koşmayacağı. Çünkü yasaları değiştirmek, yürürlüğe sokmak, polis ve savcılıkların bunları uygulaması, gerekli soruşturmaları yürütmeleri zaman alabilir, bir yıldan fazla bir süre gerekebilir. Oysa İsveç ve Finlandiya, Türkiye’nin bu mutabakat ile taahhüt ettikleri yükümlülüklerini yerine getireceğine güven duymasını, NATO genişlemesini daha da geciktirmemesini bekliyor” dedi.

Erdoğan’ın öngörülemeyen bir lider olduğuna dikkat çeken siyasi gözlemciler, seçimler öncesinde, Mart ayında, sürpriz bir hamleyle onay süreci için düğmeye basabileceğini hatta İsveç ve Finlandiya’yı Türkiye’nin taleplerine “boyun eğdirdiğini” savunarak bunu diplomatik bir zafer olarak da sunabileceğine işaret ediyorlar.

Aksi takdirde onay sürecinin seçimler ve meclis tatili nedeniyle yaz sonrasına sarkabileceğine, bu nedenle İsveç ve Finlandiya’nın Temmuz ayında Litvanya’da düzenlenecek NATO Liderler Zirvesi’ne tam üye olarak katılamayacaklarına, bunun da Türkiye’nin hem ABD hem Avrupalı müttefiklerinde tepkiye yol açabileceğine dikkat çekiliyor.

“Putin’in isteği” iddiası

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in geçen hafta yaptığı açıklamalarda İsveç’in Türkiye’nin NATO üyeliğine onay vermesi için gerekli adımları attığı, iki Nordik ülkenin ittifaka üyeliklerinin zamanının geldiğini söylemesi dikkat çekti. Stoltenberg onay sürecinin tamamlanacağına güveninin tam olduğunu söylerken, “Finlandiya ve İsveç’in askeri tehditlerle karşı karşıya kalmaları durumunda NATO’nun buna reaksiyon göstermemesi düşünülemez” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakın ilişkileri Batılı başkentlerde soru işaretlerine yol açıyor.Fotoğraf: Alexei Druzhinin/Russian Presidential Press and Information Office/ITAR-TASS/IMAGO

Bu arada Batılı diplomasi kulislerinde Erdoğan’ın NATO genişlemesini bloke etmesinin geresinde başka nedenlerin de yattığı tartışılıyor. Rusya’nın Türkiye’nin doğal gaz ödemelerini ertelediği, seçimler için Erdoğan’a mali destek sağladığı, Erdoğan’ın da Putin’e NATO genişlemesini geciktirerek jest yapmaya çalıştığı iddiaları gündeme getiriliyor.

İsveçli uzman Levin, “Ben de bu spekülasyonları duyuyorum ama bunlara ilişkin somut bulgular yok. Şunda şüphe yok: Gayet tabii ki, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinin gecikmesinden fayda sağlayan yegane lider zaten Putin. Çünkü NATO genişlemesi Putin için stratejik bakımdan gerçek bir darbe olur. Ve evet Putin Erdoğan’ın bu süreci bloke etmesini ister. Türkiye ile Rusya arasında ekonomi, enerji alanındaki bağlar da biliniyor. Bu nedenlerden ötürü neden bazı kişilerin bu konuda şüpheye sahip olduklarını anlayabiliyorum. Ama dediğim gibi bunu ispatlayabilecek bulgular yok…” dedi

ABD’den kritik İsveç hamlesi

Türkiye’nin onay sürecini ne zaman tamamlayacağı ile ilgili belirsizlikler sürüyor. Onay sürecini tamamlamamış bir diğer ittifak üyesi ülke de Macaristan. Macaristan’ın Şubat ayında bu konuda adım atmaya hazırlandığı belirtiliyor.

Bu arada iki Nordik ülkesinin NATO üyelikleri sürüncemede kalmaya devam ederken, İsveç ve ABD’nin ikili bir askeri işbirliği anlaşmasının müzakerelerine başlayacaklarını duyurmaları dikkat çekti.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada İsveç ile başlayan müzakerelerin, ortak çıkar ve değerleri korurken yine ortak tehditlere karşı ortaklığın güçlendirilmesi ve canlandırılması taahhüdünü yansıttığına vurgu yapıldı.


ABD, NATO’ya üyelik başvurusunda bulunan İsveç ve Finlandiya ile hem siyasi hem askeri alandaki işbirliğini güçlendiriyor.Fotoğraf: Andrew Harnik/AP/dpa/picture alliance

Açıklamada ayrıca, “ABD İsveç’in NATO İttifakına katılması konusunda tam bir kararlılık içindedir ve İsveç’in mümkün olan en erken tarihte NATO’ya katılmasını dört gözle beklemektedir” ifadelerine yer verildi.

Ünlühisarcıklı: Rus tacizine karşı tedbir

Saygın düşünce kuruluşlarından Alman Marshall Fonu Türkiye Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, askeri anlaşma hamlesinin gerisinde yatan nedenleri DW Türkçe’ye değerlendirdi.

Ünhisarcıklı, “Ben bunu, İsveç’in üyeliğinin çok kısa vadede gerçekleşememesi olasılığına karşın, Rusya’nın bu süreçte İsveç’i taciz etmesini önlemeye yönelik bir tedbir olarak görüyorum” dedi.

Hem İsveç hem Finlandiya’nın aslında hiç beklenmedik bir hızla Türkiye’nin beklentilerini, kaygılarını gidermeye dönük adımlar attıklarına ancak aynı zamanda Türkiye’nin iade taleplerinin tarafların terör tanımındaki farklar nedeniyle gerçekleşmesinin artık çok da mümkün görünmediğine dikkat çeken Ünlühisarcıklı, “Şimdi gelinen noktada Türkiye ‘yaptıklarınız yeterli değil’, İsveç ise ‘ben yapabileceklerimin sınırına geldim’ diyor. Şimdi bir yerde aslında bir çıkmaza, bir kısır döngüye girilmiş oldu” görüşünü kaydetti.


Alman Marshall Fonu Türkiye Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı.Fotoğraf: GMFUS

Bununla birlikte Ünlühisarcıklı, “Erdoğan, uçurum diplomasisinde çok iyi, hiç beklenmedik bir anda direksiyonu çevirdiği biliniyor. Bu nedenle onay sürecinin seçimler sonrasına kalması güçlü bir ihtimal olsa da, öncesinde bir sürpriz olmasına da şaşırmam” diye konuştu.

Gözler Çavuşoğlu-Blinken görüşmesinde

İsveç-Türkiye hattında tırmanan gerilimde gözler Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD ziyaretine, 18 Ocak’ta Amerikan Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yapacağı görüşmeye çevrildi.

Özgür Ünlühisarcıklı, bu görüşmede NATO genişlemesinin de gündeme gelebileceğini söylemekle birlikte, “İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri meselesinde ABD özellikle devreye girmek istemedi, uzlaşı bulunması sorumluluğunu genel sekreter Stoltenberg’e bıraktı” dedi.

Çavuşoğlu’nun ABD temaslarında çok önemli uzlaşılar çıkmasını beklemediğini aktaran Ünlühisarcıklı, “F-16’lar konusunda ABD, Türkiye’ye ‘Biz yönetim olarak olumlu bakıyoruz ama sizin attığınız adımlar Kongre’deki işimizi kolaylaştırmıyor’ diyeceklerdir” öngörüsünde bulundu.


Türkiye-ABD ilişkilerinde güven bunalımı son yıllarda derinleşti, taraflar birbirlerine güvenmiyor.Fotoğraf: Colourbox

ABD’deki Türkiye algısının olumsuz olduğuna işaret eden Özgür Ünlühisarcıklı değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı:

“ABD’de Türkiye bir yandan jeostratejik önemi artmış ama diğer yandan da çok öngörülmez bir müttefik olarak görülüyor. Öngörülebilir olmadığı gibi güvenilmez bir müttefik olarak nitelendiriliyor. ABD Yunanistan Dedeağaç’ta lojistik üssü kurdu ve Ukrayna’ya gönderdiği yardımlar buradan gidiyor. Bunun sebebi Türkiye’ye güvenmemeleri. Aynı şey Türkiye için de söylenebilir. Türkiye de ABD’ye güvenmiyor. Bu arada ABD, Türkiye’de bir seçim olduğunu bildiği için aslında geri planda duruyor ve seçim sonucunu etkilemeye çalışıyormuş izlenimini vermemeye çalışıyor.”

Etiketler: / / / /

ABD’li United Airlines, Tel Aviv uçuşlarını geçici olarak askıya aldı
ABD’li United Airlines, Tel Aviv uçuşlarını geçici olarak askıya aldı ABD hava yolu şirketlerinden United Airlines firması, İsrail’in başkenti Tel...
İsrail’in savaş kararı sonrası ABD’den jet hızında açıklama: Dahil değiliz!
İsrail’in savaş kararı sonrası ABD’den jet hızında açıklama: Dahil değiliz! İsrail’in, İran’ın misilleme saldırısına karşılık verme kararı almasının ardından ABD’den...
Biden’dan İran’ın İsrail’e saldırısıyla ilgili şok itiraf!
Biden’dan İran’ın İsrail’e saldırısıyla ilgili şok itiraf! Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani ile Beyaz Saray’da bir araya gelen ABD Başkanı...
Pentagon: İran’ın saldırısında 81 İHA ve en az 6 balistik füze ABD tarafından düşürüldü
Pentagon: İran’ın saldırısında 81 İHA ve en az 6 balistik füze ABD tarafından düşürüldü ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran’ın 13...
Atlanta United FC 2, Philadelphia Union 2
HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER  Amerika Major League Soccer MLS, Lig’in 7. haftasında Philadelphia Union deplasmanda karşı karşıya geldiği Atlanta United ile...
ABD’de bayram etkinliği sırasında silahlı saldırı düzenlendi
HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER  Philadelphia polisi, Wyalusing Ave 46. cadde üzerinde yüzlerce kişinin katıldığı Ramazan bayramı etkinliğine yönelik silahlı saldırı...
ABD’de Bayram Namazı Coşkusu Yaşandı
HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER  ABD’de sabahın erken saatlerinden itibaren Müslümanlar Ramazan bayram namazını kılmak için camilere akın etti. ABD’de Bayram...
Kuzey Amerika’da milyonlarca insan karanlığın gün ortasında dünyayı örtmesini izledi
HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER Meksika’nın Pasifik Kıyısı’ndan Teksas’a ve ABD’nin diğer 14 eyaletinden Kanada’ya kadar 4.000 km (2.500 mil) boyunca...
Biden’a İsrail’e silah transferinin durdurulması yönünde baskılar artıyor
Biden’a İsrail’e silah transferinin durdurulması yönünde baskılar artıyor Eski Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi onlarca Demokrat Kongre üyesine katılarak...
ABD-İsrail arasındaki Refah görüşmeleri yine ertelendi
ABD-İsrail arasındaki Refah görüşmeleri yine ertelendi Beyaz Saray, ABD ile İsrail heyetleri arasında bu hafta Washington’da yapılması beklenen Refah görüşmelerinin...
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ