turkusanewspaper

Her 10 Kadından 1’ini Etkileyen Endometriozis Kısırlığa Neden Olmasın

Üreme dönemindeki kadınların %10 ile 17’sinde, kısırlık tedavisi gören kadınların ise %50’sinde görülen endometriozis, rahim içi zarının rahim dışında vücudun herhangi bir yerinde oluşmasıyla ortaya çıkıyor. Sebebi henüz tam olarak bilinmeyen endometriozis, tedavi edilmediği durumlarda kısırlığın en önemli sebebini oluşturuyor. Şiddetli adet ağrıları, cinsel ilişki sırasında oluşan ağrılar, korunmasız ilişkiye rağmen gebe kalamamayla kendini belli eden endometriozis, alanında uzmanlaşmış hekimler ve multidisipliner anlayışla kişiye özel yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Nevin Altuncu Numanoğlu, endometriozisin nedenleri belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. 

Korumasız ilişkiye rağmen gebe kalamıyorsanız 

Endometriozis, rahmin içini döşeyen dokunun rahim dışında yerleşmesi ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Endometriozis en sık yumurtalıklar, karın zarı, rahmin ön, arka, yan kısımları ile bağırsaklar ve ameliyat kesi yerlerinde oluşur. Bazen, yumurtalıklarda çikolata kisti (endometrioma) olarak özellikle sezeryan sonrası dikiş yeri gibi vücudun herhangi bir yerinde de ortaya çıkabilir. Endometriozisin semptomları arasında alt karın ağrısı, ağrılı adet, cinsel ilişki sırasında ağrı ve korunmasız ilişkiye rağmen gebe kalamama sayılabilir. 

Aşırı zayıf olan kadınlarda daha fazla görülüyor

Üreme çağındaki kadınların %10 ila17’sinde, kronik pelvik ağrısı olan kadınların  % 35 ila 60’nda, pelvik ağrı nedeniyle ameliyat olan kadınların % 10 ila 35’inde, kısırlık nedeniyle ameliyat olan kadınların ise yaklaşık % 50’sinde endometriozis görülür. Kız çocuklarında endometriozis regl başlamadan önce nadiren görülür ve genelde çok şiddetli adet sancısı ya da ara kanamalar nedeniyle doktora başvurulduğu zaman teşhis edilir. Endometrioz hastalığının kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapılan bazı çalışmalara göre endometrioz riski altında olan gruplar şu şekilde sıralanabilir: 

Cinsel ilişki sırasındaki ağrıları hafife almayın

Endometriozisin en yaygın belirtisi ağrıdır. Pelvik veya alt karın ağrısı, adetlerde ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı, bağırsak hareketleri ve dışkılama sırasında ağrı ile de kendisini belli edebilir. Endometriozisin belirtileri sabit veya döngüsel olabilir. Yani adet öncesi ve sırasında kötüleşir ve sonra düzelir. Kadınlarda sürekli pelvik veya alt karın ağrısı olabilir. Diğer semptomlar arasında kısırlık, bağırsak ve mesane semptomları (şişkinlik, kabızlık, idrarda kan veya idrar yaparken ağrı) ve muhtemelen anormal vajinal kanama sayılabilir. Endometriozis bazı kadınlarda ise hiçbir belirti vermeden rutin kontrollerde tesadüfen teşhis edilebilmektedir. 

Endometriozis hastaya özel yöntemlerle tedavi edilebiliyor

Doğurgan yaştaki her 10 kadından 1’ini etkileyen endometriosiz sorununun tedavisinin bu alanda uzmanlaşmış hekimlerin multidisipliner bir çalışma ile yürütülmesi önemlidir. Ağrı, hamile kalmada zorluk, yumurtalık kistleri gibi istenmeyen sağlık sorunlarına yol açan hastalığın kişiye özel belirlenecek tedavi planı ve düzenli kontrollerle ömür boyu yakından takip edilmesi gerekir. Endometriozis tedavisi hastalığın yaygınlığı, seviyesi, bulguları ve gebelik düşünülüp düşünülmemesine göre değişiklik gösterebilir. İlaç tedavisi, ameliyat ya da her iki yöntemin birlikte kullanımı söz konusu olabilir. Gebelik planı varsa; yaş ve yumurtalık kapasitesi değerlendirilerek tedavi planlanır. Hangi tedavinin, kime, ne kadar süreyle uygulanacağı sorularının cevabı hasta ve hastalığın durumuna göre şekillendirilir. Hastanın yaşı ve doğurganlık durumu değerlendirilerek hastaya özel tedavi planı hazırlanmaktadır. Genç kızlar ve doğum yapmamış kadınlarda yumurtalık rezervine zarar vermemek amaçlanır. Doğum kontrol hapları kistin( endometrioma) veya endometriozis odaklarının büyümesi ve ağrının baskılanmasına yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra özellikle derin ve yaygın endometrioziste yine hastaya özel ilaçlar da tercih edilmektedir. Süreklilik gösteren ve ilaç tedavisine cevap vermeyen ağrı yakınması olduğunda, mevcut hayat fonksiyonları kısıtlanan, ağır bulguları olan hastalarda, doku tanısının gerekli görüldüğü durumlarda ve bağırsak ya da idrar yolları tıkanıklığının olduğu durumlarda hastaya cerrahi tedavi uygulanır. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Exit mobile version