Türkiye’de 14 Mayıs günü yapılacak cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine günler artık sayılı. Son yıllarda yapılan seçimlerin belirleyicisi olan Kürt seçmenlerin oyunun bu seçimlerde de kilit rol oynaması bekleniyor. HDP’nin cezaevindeki eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın PKK’ya silah bıraktırma vaadi, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürtler” başlıklı videosu ve Yeşil Sol Parti’nin (YSP) içinde bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması gibi gelişmeler Kürt seçmenler tarafından dikkatle takip ediyor.
Peki Türkiye siyasetinde belirleyici olan Kürt seçmenin siyasetten beklentisi ne? Bu soruya en iyi cevap alınabilecek yer, Kürt siyasetinin merkezi olan Diyarbakır. Kentte, sokaklarda seçim atmosferinin belirgin şekilde hissedilmesi ile siyasi tartışmalar başlamış durumda.
Bölgede 2015 yılında yaşanan hendek olayları, belediyelere kayyum ataması, HDP’li siyasetçilerin tutuklanması gibi konular Diyarbakır’da yaşayan insanların hafızasında halen tazeliğini koruyor. Hızla kötüleşen ekonomi de iktidara olan tepkiyi artırırken Kürt seçmenin 21 yıl önce AKP’ye açtığı kredinin neredeyse bitme noktasına gelmesinde Kürt meselesine dair güvenlik eksenli politikaların olduğu gözleniyor.
Öne çıkan talep: Kürt meselesinin çözümü
Türkiye’de etnik kökene dayalı bir nüfus sayımı yapılmadığı için Kürt nüfusunun resmi olarak ne kadar olduğu bilinmiyor. Ancak Kürt Çalışmaları Merkezi’nin yaptığı araştırmalara göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20’si, yani 21 milyona yakını Kürtler’den oluşuyor. Bu da Türkiye’de en az 12 milyon Kürt seçmenin varlığına işaret ediyor. Siyasi tercihleri kendi içinde ayrılsa da uzun yıllar şiddet olayları ile yaşamak zorunda olan Kürt seçmenin temel talebi çözüm.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 2016’da KHK ile mesleğinden ihraç edilen 27 yıllık Edebiyat Öğretmeni Neşet Baltaş, Kürt sorununun akla, mantığa ve bilime uygun bir şekilde çözülmesini istiyor. “Türkiye’deki siyasal iktidarların çözümsüzlük nedeniyle güç kaybedip tarihin çöplüğünde yerini aldıklarını” söyleyen Baltaş, şu anda AKP’nin yaşadığının da bu olduğu görüşünde:
“Çünkü halkın gerçek gücünün burada, buranın iktidarına yansıması istenmiyor. Dolayısıyla önce bu duvarların yıkılması noktasında mantıklı bir siyaset güdülmesi gerekiyor. Elbette temel hedef, eğer bu ülkenin geleceğe yürümesi isteniyorsa, bu sorunun eşitlikçi ve özgürlükçü bir yöntemle çözülmesi.”
İnşaat mühendisi, 42 yaşındaki Tarık Ekinci de seçimleri bir çıkış kapısı olarak görüyor. Seçimlerin Kürt halkı için de daha güzel günler getirmesini beklediğini söyleyen Ekinci, Kürt sorununun aktörleriyle çözülmesi gerektiğini, bu nedenle tutuklu siyasetçilerin serbest bırakılması gerektiğini savunuyor.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı heyecan yarattı
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı CHP’nin güçlü olduğu kentler kadar Kürt seçmenin yoğun yaşadığı Diyarbakır’da da heyecan yarattı. Kılıçdaroğlu’nun Kürt ve Alevi kimliğinin etkisi olsa da HDP’nin içinde bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın desteğinin de bu heyecanın oluşmasında payı büyük. Kürt seçmenin Kılıçdaroğlu’ndan beklentisi hayli geniş. Bazı kesimler ekonomik sorunlardan kurtulmak isterken Kürt seçmenin çoğunluğu barış, çözüm ve demokratikleşme taleplerini dile getiriyor.
Bir kamu kurumundan emekli olan Mehmet Toprak, Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde Kürt halkının haklarını tanıması gerektiğini söylüyor. “Kürt, Türk hepimiz kardeşiz ve birbirimizi vurmak istemiyoruz” diyen Toprak, Kılıçdaroğlu’nu şartlı desteklediğini söylüyor:
“Kılıçdaroğlu eğer bizi desteklerse, Kürt halkını desteklerse biz de onu destekleriz. Kendisi de Kürt. Eğer Kürt halkını desteklemezse onu ne destekler ne tanırız.”
Restoran işletmecisi Azad Mat, öncelikle Kürtlerin ana dilinin ve statüsünün tanınmasını istiyor. Türkiye’de ırkçılığın ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Mat, “Ana dilimizin güvence altına alınması, kimliğimizin tanınması lazım. Kürtlerin ikinci sınıf muamele görmemesi lazım. Bizim parti kimi uygun görmüşse oyumuzu ona vereceğiz” diyor.
CHP 30 yıl aradan sonra denkleme girmek istiyor
TBMM’ye 12 milletvekili gönderecek olan 2 milyon nüfuslu Diyarbakır’da bugüne kadar oylar HDP ve AKP arasında bölüşülüyordu. Diyarbakır’da 2018 genel seçimlerinde HDP yüzde 65,5 ile dokuz, AKP ise 21,5 oyla üç milletvekili çıkarmıştı. Bu seçimde ise Kürtlere yıllardır mesafeli duran, ancak son yıllarda buzları eritmeye çalışan CHP de denkleme girmek istiyor. Bölgede Kürt sorununun tarihinde CHP’nin büyük rolü olduğuna dair yaygın bir kanaat olsa da Kılıçdaroğlu’nun dönüştürdüğü partiye sempatinin arttığı görülüyor. İki dönem İstanbul’dan seçilen CHP Diyarbakır Milletvekili adayı Sezgin Tanrıkulu, bu kez kendi memleketinden aday gösterildi.
Sosyal, siyasal ve kültürel kimliğinin Diyarbakır’a ait olduğunu belirten Tanrıkulu, “Ben bu kente ait insanım. Benim bu kente çok emeğim var, bu kentin bana çok emeği var. Diyarbakırlılar vefayı, ahde vefa bilirler ve vicdan sahibidirler. Diyarbakır’da dostlarımın vicdanlarına güveniyorum. Bana sahip çıkacaklarını biliyorum” diyor.
Yıllarca Diyarbakır’da avukatlık ve iki dönem baro başkanlığı yapan Tanrıkulu, bölgede Kürt sorunu ile ilişkili hak ihlallerini en iyi bilen isimlerden biri. CHP ile Kürtler arasındaki soğukluğun giderilmesinde önemli rol oynayan Tanrıkulu, Diyarbakır’da 30 yıldan sonra milletvekili çıkarma eşiğinde olduklarını ifade ediyor. Seçimden sonra toplumun bütün kesimlerinin mecliste olacağını belirten Tanrıkulu, bu parlamentoda CHP öncülüğünde kurulacak bir masanın çözümün yöntemini ve esasını belirleyecek bir masa olacağını belirtiyor:
“Kürt meselesinin dört ana başlığı var. Bir tanesi siyasi katılım meselesidir. Siyasi katılımın yerel ve ulusal ayağı var. Yani yerelde insanlar seçtikleri insanların görevden alınmasını istemiyorlar. Yani kayyum olmayacak. Yerelde kim seçilmişse onlar yönetecek. Ulusalda partiler kapatılmayacak ve dokunulmazlıklar kaldırılmayacak. Demokratik siyaset yapanlar hapse girmeyecek. Demokratik siyaset hukuğun güvencesi altında olacak. Üçüncüsü anadil meselesidir. Bu bütün Kürtlerin ortaklaştığı meseledir. Bu mesele masada olacak, bu mesele mutabakatla adım adım çözülecek. Dördüncüsü Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında yaşayan Kürtlerle dostane ilişki kuracağız.”
YSP listesinde Çandar sürprizi
Diyarbakır’da oyların çoğunluğunu alacak partinin HDP yerine seçime girecek olan YSP olması bekleniyor. Diyarbakır birinci sıradan Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Berdan Öztürk’ü aday gösteren YSP’nin listesindeki sürpriz isim gazeteci Cengiz Çandar oldu. Bir süredir Diyarbakır’da seçim çalışması yürüten Çandar, 14 Mayıs seçimlerinin çok kuvvetli bir dip dalganın dışa vurumunu ortaya çıkaracağını tahmin ediyor. İktidarın son günlerdeki söylemlerinin büyük bir çaresizlik ve yenilgi sinyali verdiğini düşünen Çandar, “Dolayısıyla bu seçim bir otokrasi rejiminin sandıkta yenilmesiyle, kendi koyduğu sandıkta yenilmesiyle sonuçlanarak dünyanın birçok çevresinde de önemli denge değişikliklerini tetiklemeye aday bir sonuç verecek” diyor.
YSP adayı Cengiz Çandar, uzun yıllar Kürt meselesi hakkında araştırmalar yapmış ve yazılar yazmış bir isim. Kürt meselesinin bundan 10 veya 20 yıl öncesine göre daha çetrefilli ve karmaşık bir hal almış durumda olduğunu ifade eden Çandar şunları söylüyor:
“Bu rejim gitmeden bırakın çözümü ya da sürece girmeyi Kürt meselesinin çözümü kelimelerini bile telaffuz edemeyeceğiz biz. O yüzden evvelemir Erdoğan’ın sahneden çekilmesi çıkması ve bu antikürt, zulüm rejiminin bitmesi gerekiyor. Dolayısıyla önce bu rejim gidecek, ondan sonra normalleşmeye gitmek zorundayız biz, gideceğiz. Normalleşme olduğu sürece demokratikleşme iklimi oluştuğu noktadan itibaren de Kürt meselesinin çözümü için kolları sıvayabiliriz. Önce sırtımızdaki yükten bir kurtulalım, bir vücudumuz kendine gelsin, enerji toplayalım. Yoksa bu yükün altında da ezilir, dümdüz olabiliriz.”
AKP ve İYİ Parti adayları amca çocukları
Diyarbakır seçimlerinde en çok merak edilen konu ise AKP’nin kaç milletvekili çıkaracağı. Önceki seçimde üç milletvekili çıkaran iktidar partisi, bu seçimde dağılan ve küskün olan seçmenini toplamak için kentte önemli bir isim olan eski milletvekili Galip Ensarioğlu’nu birinci sıradan aday gösterdi. Bir veya iki vekil çıkarması beklenen AKP’nin ikinci sıra adayı ise Ulu Camii eski imamı Sait Yaz. İYİ Parti’nin Diyarbakır birinci sıra adayı ise AKP adayı Galip Ensarioğlu’nun kuzeni, İYİ Parti İstanbul adayı Mehmet Salim Ensarioğlu’nun da oğlu olan Vejdin Ensarioğlu. AKP ve İYİ Parti arasında bir tercih yapacak olan Ensarioğlu Ailesi ve yakınlarının tercihini kimden yana kullanacağı da merak konusu.
AKP Milletvekili adayı Galip Ensarioğlu’nun danışmanları, DW Türkçe’nin seçim çalışmalarını takip etmek ve röportaj talebine ise cevap vermedi.
DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?