Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda seçimler sonrası yaptığı ilk konuşmada, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve altılı masayı hedef aldı.
Yaklaşık 1,5 sene önce muhalefetin “kıyıda kenarda kim varsa oy oranlarına bakmadan toplayarak” bir masa kurduğunu belirten Erdoğan, yapılan onca toplantı ve görüşme sonrasında muhalefetin millete “proje namına elle tutulur tek bir şey sunamadığını” ileri sürdü.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Mart ayında masadan kalkma kararını açıkladığı konuşmadaki ifadelerine atıfta bulunan Erdoğan, “Adına ne derlerse desinler kurdukları masa, hiçbir zaman, bizzat kendi tarifleriyle bir kumar ve pazarlık masasından öteye geçemedi. Bu masaya ben ‘kumar masası’ demedim. ‘Noter masası’ da demedim. Diyen kim? O masanın etrafındakiler. Olay bu kadar acı bu kadar basiretsiz ve neticesi de ortada. Güya parlamenter sisteme, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri döneceklerdi ama 7 tane cumhurbaşkanı yardımcısının olduğu, sabah erken kalkanın bakanlık kaptığı, hiçbir ilkenin, ahlaki çizgisinin bulunmadığı ucube bir sistemi millete dayattılar” diye konuştu.
“16’lı masa da yetmez”
Kılıçdaroğlu’nun geçen gün “Türkiye’nin aydınlığa çıkması için değil 6’lı, gerekirse 16’lı masa kuracağım” şeklindeki sözüne atfen “Ne diyorlar? ‘6’lı masa.’ Şimdi ne diyor? ‘Gerekirse 16’lı masa.’ Yetmez, bunu daha da artırman lazım. Masadaki ortakları çoğaltmak netice vermez. Bu millet irade ister, irade; bu millet eser ister, hizmet ister. Yalanla dolanla talanla bir yere varılmaz” dedi.
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin, “tıpkı 14 Mayıs 1950 ve 3 Kasım 2002 seçimleri gibi demokrasi mücadelesinde yeni bir merhale olduğunun” zamanla ortaya çıkacağını belirten Erdoğan, “Türkiye’nin nasıl büyük bir varta atlattığını, uçuruma düşmekten son anda nasıl kurtulduğunu zamanla daha net göreceğiz. Muhalefetin yanında kimlerin sıralandığına bakıldığında zaten bunun işaretlerini alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan CHP ve ortaklarını “Kandil ve Pensilvanya ile dirsek temasında olmak”, “küresel güç odaklarından aferin alabilmek adına toplumun bekasını tehdit eden LGBT belasını meşrulaştırmaya çalışmak”la suçladı, Kılıçdaroğlu’na “Bay bay Kemal, siz LGBT’cisiniz. Yanınızdakiler de LGBT’ci. Ama ne AK Parti ne MHP ne Cumhur İttifakı’nın diğer üyelerinde böyle bir bela yok. Aramızdaki fark bu. Seçim kazanmak uğruna faşizmi, ırkçılığı, nefret söylemleri ve ayrımcılığı en azami şekilde kullanmaktan çekinmediniz” dedi.
Başörtüsüne anayasal güvence çağrısı
CHP’yi başörtülülere ve yaşam tarzına saygı konusundaki tutumunda samimi olmamakla suçlayan Erdoğan, “Ne dedik seçim öncesi? Anayasa yapalım ve bu anayasada başörtüsü konusunu masaya yatıralım, bunu çıkaralım. Bak şimdi gene söylüyorum; eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama döneminde başörtüsü meselesini anayasayla teminat altına alalım” çağrısı yaptı.
Özeleştiri süreci
Cumhur İttifakı’nın yüzde 49,5 oy oranıyla 323, AKP’nin yüzde 35,62 oy oranıyla 268 milletvekili çıkardığını belirten Erdoğan, “AK Parti 2002’den beri sandıktan birinci çıkma rekorunu korumuştur. Bununla birlikte hedeflerimizin gerisinde kaldığımızın da şuurundayız. 27. döneme göre Meclis’teki sandalye sayımızda oluşan farkı asla görmezden gelemeyiz. Zaferimizi kutlarken, milletimizin sandık yoluyla bize ve partimize verdiği mesajlara kayıtsız kalamayız.” değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, oy oranı ve milletvekili sayısı konusunda oluşan tabloyu tüm boyutlarıyla, en ince detayına kadar değerlendirdiklerini söyledi.
DW/BK,BÖ