Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Türk Lirası’ndaki değer kaybı hızlanırken kurlardaki yükselişin enflasyona da yansıması bekleniyor. Seçimlerden bu yana dolar kuru yaklaşık yüzde 30, Euro kuru yüzde 32 yükseldi.
Bu yükselişte özellikle seçime yaklaşılan süre içerisinde Merkez Bankası’nın kendi rezervleri ve alternatif piyasa araçları üzerinden kurun baskılandığı politikaya son verilmesi etkili oldu.
Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre Haziran ayı enflasyonu aylık yüzde 8,54, yıllık yüzde 108,53 olarak gerçekleşti. Enflasyonun en yüksek olduğu kalem ise lokanta ve oteller olurken bu kalemi ulaştırma ve ev eşyası takip etti.
TÜİK verileri uzun süredir tartışmalı
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) resmi enflasyonu olması gerektiğinden düşük hesapladığına dair tartışmalar uzun süredir devam ediyor. TÜİK enflasyon hesaplaması için haftada bir fiyat araştırması yaparken bu verilerin aylık geometrik ortalamasını alıyor. ENAG ise metodolojik anlamda gerçeğe daha yakın olan günlük dinamik veriler kullanıyor.
TÜİK verilerine göre Mayıs ayında aylık enflasyon yüzde 0,04 ile neredeyse yerinde sayarken, yıllık enflasyon yüzde 40’ın (yüzde 39,59) altına geriledi. Enflasyonun düşüşünde Karadeniz’de keşfedilen doğal gazın seçim yatırımı olarak Mayıs ayında bedava verilmesi nedeniyle TÜİK’in bu kalemi hesaplamada sıfır alması etkili oldu. AncakvVatandaş yerine devletin ödediği doğal gaz fiyatının hesaplamada sıfır alınması ekonomistler tarafından metodolojik olarak yanlış bulundu.
ENAG ise Mayıs ayına ilişkin enflasyonu doğal gaz fiyatının değişmediği varsayımıyla aylık yüzde 7,35, yıllık ise yüzde 109,01 olarak açıklamıştı. ENAG’a göre doğal gaz fiyatı sıfır alınsa dahi Mayıs ayında yıllık enflasyon yüzde 105,45 seviyesindeydi.
TÜİK’in Haziran ayına ait resmi enflasyon verisini yarın açıklaması bekleniyor.
TCMB anketinde beklenti 2,81
Merkez Bankası’nın Haziran ayına ilişkin Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, Mayıs’ta yüzde 2,49 olan Haziran ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) artışı beklentisi yüzde 2,81’e çıktı. Cari yıl sonu TÜFE’deki artış beklentisi de yüzde 38,55 oldu. TÜFE’de artış beklentileri 12 ay sonrası için yüzde 29,84’ten 30,65’e yükselirken, 24 ay sonrası için yüzde 17,74’ten 18,12’ye çıktı.
Reuters’ın anketine katılan 11 ekonomistin aylık TÜFE tahminleri yüzde 2,50 ila 5,50 artış bandında yer alırken, yıllık tahminler yüzde 36,30 ila 40,30 arasında şekillendi. Ankete göre TÜFE’nin Haziran’da aylık ortalama yüzde 4,84 artması, yıllık bazda sınırlı bir düşüşle yüzde 39,5’e gerilemesi bekleniyor.
Dolar 26, Euro 28 lirayı geçti
İktidar seçimlerin ardından ekonomide ortodoks politikalara geçiş sinyali verirken, Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırma adımı piyasa oyuncuları tarafından yeterli bulunmadı.
Merkez Bankası, 22 Haziran’da politika faizini 650 baz puan artırarak yüzde 15’e çekerken, göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde bir artışa işaret ettiğini belirterek sıkı para politikasının kademeli olarak güçlendirileceği mesajını verdi.
Ancak faiz kararının ardından kurlardaki artış devam etti. Dolar 26 liraya yaklaşırken Euro 28 lirayı geçti.
Uzmanlar kurlardaki artışın geçişkenlik etkisiyle enflasyonu da yukarı çekeceğini belirtiyor.
Domino etkisi yapıyor
Türkiye gibi dış finansmana bağımlı ülkeler için doların yükselişi, her vatandaşı yakından ilgilendiriyor. Yerel paranın değer yitirmesi ekonomide domino etkisine neden oluyor. Kur yükselince en başta maliyetler arttığı için fiyat artışları beraberinde geliyor.
Ekonomistlere göre enflasyondaki yükselişte kur artışlarının yanı sıra akaryakıt, otomobil ve hizmetler alanında yapılan zamlar da etkili olacak.
Dünyada ham petrol fiyatlarının arttığına ve diğer yandan tarımsal üretimde yaşanan arz sıkıntısından dolayı gıda fiyatlarının da Türkiye’de dünyadaki düşüş trendinin aksine yükseldiğine dikkat çeken ekonomistler, bu unsurları da enflasyonu yükseltecek diğer etmenler olarak sıralıyor.
Zam oranları belli olacak
Haziran ayına ait enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından memur ve emeklilere yapılacak altı aylık zam oranı da netleşecek.
Ancak enflasyonun olması gerekenden daha düşük hesaplandığı ve bu nedenle memur ve emeklilere yapılan zammın da daha düşük hesaplandığına yönelik tartışmalar sürüyor.
Resmi verilere göre TÜFE yılın ilk beş ayında yüzde 15,26 olarak gerçekleşti.
Buna göre Temmuz ayında memur ve emeklilere yüzde 6 toplu sözleşme zammının yanı sıra Haziran enflasyonu yüzde 1 çıkarsa yüzde 7,79’luk enflasyon farkı dahil yüzde 14,25 zam, yüzde 2 çıkarsa yüzde 8,85 enflasyon farkı dahil toplam yüzde 15,38 zam yapılacak.
Eski SSK ve Bağ-Kur emeklileri, altı aylık gerçekleşen enflasyon kadar zam alacağı için Haziran TÜFE’nin yüzde 1 ya da 2 çıkması durumunda zam oranı yüzde 16,41-17,56 seviyelerinde olacak. İlave artış yapılmazsa halen 7 bin 500 lira olan en düşük emekli aylığı en az 8 bin 730,75 en fazla 8 bin 817 lirayı görecek.
ENAG’ın hesaplamasına göre ise Ocak-Haziran dönemi enflasyon oranı yüzde 50,53’ü buluyor. Buna göre eski SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşının en az 11 bin lira olması gerekiyor.
Emeklilere enflasyon oranında zam yapılsa dahi maaşlar açlık sınırının altında kalıyor. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk-İş) göre Haziran ayında açlık sınırı 10 bin 373 lira iken yoksulluk sınırı 33 bin 788 lira seviyesinde bulunuyor.
24 yılın zirvesine çıkmıştı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yükselen enflasyona rağmen düşük faiz çağrılarının ardından TCMB’nin 2021 sonunda indirimlere başlaması kur krizine yol açmıştı. AKP’nin “yeni ekonomi modeli” olarak adlandırdığı düşük faiz yüksek kur politikası nedeniyle enflasyon, Ekim 2022’de yüzde 85,51 ile 24 yılın zirvesine çıktı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in göreve gelmesiyle birlikte ekonomi alanında atılan adımlar, piyasalarda Türkiye’nin enflasyonla mücadele için tüm dünyada uygulanan ortodoks politika araçlarına dayanan bir patikaya dönmeye başladığı şeklinde yorumlanıyor.
DW Türkçe’ye VPN ile sansürsüz nasıl ulaşabilirim?