Rusya’nın Şubat 2022’de başlattığı Ukrayna Savaşı’nın ardından dünya çapında ortaya çıkan ve en çok da Afrika toplumlarını etkileyen tahıl krizinin aşılması için Türkiye ile Birleşmiş Milletler’in (BM) arabuluculuğunda “Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması” imzalanmıştı. Ancak anlaşmanın süresi, 17 Temmuz’da Rusya tarafından uzatılmadı.
Rusya’da bugün ve yarın yapılan Afrika Zirvesi, tahıl anlaşmasının askıya alınmasının hemen ardından düzenlendi. Moskova’nın anlaşmadan çekilme kararı, Afrika ülkelerini gıda kıtlığı olasılığı ile ilgili olarak endişelendirmiş durumda.
Peki 27-28 Temmuz’da St. Petersburg’da düzenlenen Zirve’de olası gelişmeler neler olabilir?
Afrika’nın gıda güvenliği gündemin üst sıralarında
Afrika ülkelerindeki gıda güvenliğinin, Zirve gündeminin en önemli maddesi olması bekleniyor.
2019’da Soçi’de düzenlenen bir önceki Rusya-Afrika Zirvesi, iki taraf arasındaki ticaret hacmini ikiye katlamak ve kıtadaki Rus yatırımlarını artırmak için iddialı bir sonuç sunmuştu. Ancak 2019’da verilen sözler gerçekleşmedi ve yatırım fırsatları arayan Afrikalı liderlerin umutları çoğunlukla boşa çıktı.
Rus diplomat Oleg Ozerov, güncel Zirve’ye ilişkin Rus haber ajansı RIA’a yaptığı açıklamada, “Yalnızca gıda ve gübre için değil, aynı zamanda Rusya Federasyonu’nun ürettiği diğer ürünler için lojistik koridorlar ve merkezlerin oluşturulması da gündem maddelerinden biri olacak” dedi.
Moskova tahıl anlaşmasından çekilirken yaptığı açıklamalarda, Rusya’nın çıkarlarının gözetilmediğini savunarak, “Batı gerçekten ihtiyacı olan ülkelere yardım etmek yerine tahıl anlaşmasını siyasi şantaj için kullandı” iddiasında bulunmuş ve ardından da tahılın depolandığı Ukrayna’nın Odessa Limanı’nı füzelerle vurmuştu.
Afrikalı liderlerin pek çoğu zirve öncesinde yorum yapmaktan kaçınırken, bazı Afrika ülkeleri ise öfkelerini dile getiriyor. Kenya Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilisi Korir Sing Oei, Moskova’nın anlaşmadan çekilmesini, “Sırta indirilen bir hançer” olarak nitelendirdi.
Basında çıkan haberlere göre yaklaşık 15 Afrika ülkesi, Zirve’den hemen önce aldıkları kararla, katılım düzeylerini düşürdü. Moskova daha önce yaptığı çeşitli açıklamalarda Batı ülkelerini, Afrikalı liderleri “Zirveyi göz ardı etmeleri” için ikna etmeye çalışmakla suçlamıştı.
Kremlin anlaşmanın “kurtarıcısı” olmak mı istiyor?
Bu arada Kremlin’in zirveyi anlaşmasının “kurtarıcısı” olarak görünmek için tahıl sevkiyatının yeniden başlamasını duyurabileceği yönünde yaygın bir inanç var.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen Pazartesi yaptığı açıklamada, Moskova’nın tahıl ve gübreleri Ukrayna’yı baypas ederek, “ticari ve ücretsiz olarak” teslim edebileceğini söylemişti. Putin bir başka konuşmasında da, “Gelecek 3-4 ay içinde, Burkina Faso, Zimbabve, Mali, Somali, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Eritre’ye 25-50 bin ton tahılı bedelsiz bir şekilde sevk etmeye hazır olacağız” diye konuştu.
Ancak Afrika uzmanı Aleksey Tselunov, Rusya’nın bu adımının gıda fiyatları üzerinde uzun vadeli istikrar sağlamayacağı konusunda uyarıyor. Tselunov DW’ye verdiği demeçte, “Piyasalar böyle çalışmaz. Ukrayna’yı alıcılarından ayırıp tahılını sizinkiyle değiştiremezsiniz. Çünkü fiyatları düşük tutan aslında tahıl miktarı değil anlaşmanın kendisiydi” diyor.
Öte yandan Afrikalı liderlerin, “Ülkelerindeki siyasi istikrarsızlığın derinleşmesini önlemek için” Rusya’yı Ukrayna, BM ve Türkiye ile yeniden masaya oturtmak için teşvik edebileceği de belirtiliyor.
Moskova’nın tahıl diplomasisi
Rusya, Batı tarafından büyük ölçüde izole edilmiş ve yaptırımların baskısı altındayken, bazı gözlemcilere göre Afrika’nın Moskova’ya artan bağımlılığı Putin tarafından kısa vadeli siyasi çıkarlar elde etmek için kullanılabilir.
Tselunov, “Bu anlaşma, Afrika ülkelerinin Rusya’yı kınayan BM oylalamalarında daha çekimser olmasıyla sonuçlanabilir ve Afrikalı liderleri Rusya üstündeki ekonomik kısıtlamaları hafifletmeleri için Batılı hükümetlerde lobi yapmaya itebilir” yorumunu yapıyor.
Bu arada Afrika ülkeleri Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için çözümler bulmaya da çalışıyor. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa liderliğindeki yedi Afrika ülkesinden oluşan bir heyet geçen Mayıs ayında hem Kiev’i hem de Moskova’yı ziyaret etmişti.
Eurasia Group Afrika Uygulamaları Direktörü Amaka Anku, Afrika ülkelerinin çoğunun Rus işgalini kınadığını, ancak “Ya bizimlesiniz ya da karşı taraftasınız” gibi bir tutumdan da hoşlanmadıklarını dile getirdi.
Moskova’nın silah anlaşmaları ve Wagner’in kıtadaki varlığı
Öte yandan son yıllarda ardı ardına darbelerin yaşandığı pek çok Afrika ülkesi için Zirve’nin bir başka çekici unsuru ve olası bir gündem konusu silah anlaşmaları.
Rusya’nın silah ticareti Ukrayna Savaşı nedeniyle önemli darbe almış olsa da, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yüzde 16’lık payına kıyasla Rusya hala yüzde 40’lık pazar payıyla Afrika’nın en büyük silah tedarikçisi olmaya devam ediyor. Çin’in kıtadaki payı yüzde 10, Fransa’nın ise yüzde 8 civarında.
Yevgeni Prigojin liderliğindeki Wagner paramiliter grubunun varlığıyla Afrika’daki Rus etkisi de artmış durumda. Wagner güçleri, Moskova tarafından gayri resmi bir dış politika aracı olarak görülürken, çatışma içindeki Afrika devletleri tarafından ise zaman zaman güvenliği sağlamak için kullanılıyor.
Tartışmalı Wagner Grubu sadece Moskova adına Afrika ile bağların güçlendirilmesine yardımcı olmakla kalmazken aynı zamanda kıtadaki altın, petrol ve elmas gibi doğal kaynaklara erişimden maddi kazanç sağlıyor.
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?