Hafize Gaye Erkan’ın 9 Haziran 2023’te Merkez Bankası (TCMB) Başkanı olarak atanmasının ardından, üst yönetimde de bugün değişim gerçekleşti. Merkez Bankası’nda eski dönem politikalarının uygulayıcıları olan başkan yardımcıları görevden alındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Emrah Şener, Taha Çakmak ve Mustafa Duman görevden alınırken, yerlerine “piyasaların seveceği” isimler olarak değerlendirilen Osman Cevdet Akçay, Hatice Karahan ve Fatih Karahan atandı.
Karar, ekonomi yönetiminin başına Mehmet Şimşek’in getirilmesinden sonra piyasalara verilmeye çalışılan rasyonel politikalara dönüş mesajının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Şimşek’in göreve gelmesinin ardından Merkez Bankası Başkanlığı’nda da görev değişimi olmuş; Şahap Kavcıoğlu yerine Hafize Gaye Erkan başkan olarak atanmıştı.
Türkiye’de iktidar 2021 yılının sonlarından haziran ayına dek Yeni Ekonomi Modeli diye tarif edilen bir ekonomi modelini uyguluyordu.
Erdoğan modelini uygulayan ekip
20 Mart 2021’de Naci Ağbal yerine getirilen Şahap Kavcıoğlu’nun Merkez Bankası Başkanlığı döneminde Erdoğan’ın, faiz oranlarını düşürmenin enflasyonu yavaşlatabileceğine dayanan ekonomi doktrinine uyumlu bir para politikası uygulandı. Bu süreçte Merkez Bankası yönetiminde üst üste değişiklikler yaşandı.
Görevden alındığı açıklanan Mustafa Duman, 30 Mart 2021’de TCMB Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya’nın yerine atandı. Taha Çakmak’ın ataması 13 Ekim 2021 tarihinde gerçekleşti. Emrah Şener ise 2016’dan bu yana Merkez Bankası başkan yardımcılığı görevi üstleniyordu. Şener en son Eylül 2020’de göreve tekrar atanmıştı.
Duman, Çakmak ve Şener’in yardımcılığını üstlendiği Kavcıoğlu döneminde, politika faizi yüzde 19’dan 8,5’e kadar indirilirken enflasyon yüzde 16’lı seviyelerden hızla yükselerek, Ekim 2022’de yüzde 85,5 ile zirve yapmış, ardından işleyen kuvvetli baz etkisi ve istatistiki düzenlemelerin etkisiyle Haziran 2023’te yüzde 38,2 seviyesine gelmişti.
Şimşek’in ekonomi yönetimini devraldığı Hafize Gaye Erkan döneminde ise politika faizi yüzde 8,5’ten 17,50’ye yükseltildi. Seçimler sonrasında ekonomi yönetimindeki değişiklikler, enflasyonla mücadele için tüm dünyada uygulanan ortodoks politika araçlarına dayanan rasyonel politikalara dönüleceği şeklinde yorumlanmıştı. Faiz artırımlarının piyasa beklentisinden daha düşük olmasının sebeplerinden biri olarak ise, geçmiş dönemin temsilcileri olan bürokratların baskısı gösteriliyordu ve Şimşek, bugüne dek ekonomi yönetiminde liyakat esaslı bir değişikliğe gitmemişti.
“Liyakat esaslı değişiklik”
Merkez Bankası yönetimindeki değişiklikler bu anlamda hem ekonomistler hem de muhalefet partileri tarafından olumlu karşılandı.
Ekonomist Timothy Ash, abonelerine gönderdiği piyasa notunda, atamaları “son derece olumlu” bulduğunu vurgulayarak bunun Merkez Bankası’nda köklü bir değişimin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’a çok güçlü bir güvenoyu verdiğinin bir işareti olduğunu söyledi.
Ash, “Belki de TCMB’de işe alınanlar kadar önemli olan, aralarında Erdoğan’ın görüşlerine uyum sağlamak için TCMB tarafından uygulamaya konulan bazı alışılmışın dışındaki para politikalarının mimarı olarak bilinen Emrah Şener’in de bulunduğu üç başkan yardımcısının ayrılmasıdır” dedi.
Eski TCMB baş ekonomistlerinden Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, değişiklikleri son dönemin en önemli atamaları diye niteleyip liyakatlı buldu. Ekonomi yazarı Uğur Gürses de “Enflasyonu patlatan ekip gitmiş, üç iyi özgeçmişi olan isim gelmiş” yorumunu yaptı. İktisatçı Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise “Cevdet Akçay, Merkez Bankası için gayet liyakatli bir atamadır. İşte olması gereken bu” diyerek alkış emojisi kullandı.
Ancak iktisatçıların büyük bölümü kararın pembe bir tablo çizmeye yetecek bir etkiye sahip olmadığı görüşünde.
Önceki dönemin etkisi açıklanmadı
Bu görüşün altında ise rasyonel politikalar için daha fazla adıma ihtiyaç olduğu öngörüsü yatıyor.
Para politikasının enflasyon oranları üzerinden şekillendirildiğini, Türkiye’de ise resmi enflasyon verilerinin güvenilir olmadığını vurgulayan iktisatçılar Şimşek’ten bu konuda bir adım gelmediğini belirtiyor.
Şimşek ne Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gibi bağımsızlığı konusunda endişelerin söz konusu olduğu ya da rasyonelliği konusunda şüpheli olan kurumlar hakkında ne de geçmiş dönemdeki politikaların şu anki ekonomik tablodaki etkisini anlatan bir açıklama yaptı.
Merkez Bankası dün yüzde 22,3 olan yıl sonu TÜFE enflasyonu tahminini yüzde 58 olarak güncelledi. Bu adım, memur ve emekliye yapılan yüzde 25 zamdan sonra geldi. Kiralardaki yüzde 25 kısıtlaması da sürüyor. İktisatçılar bu durumun rasyonel politikalarla bağdaşmadığına işaret ediyor.
“Liyakat kim için?”
İktisatçı Prof. Dr. Erinç Yeldan, Merkez Bankası atamalarına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Yaratılan bu ‘liyakata dayalı pembe umut tablosuna’ karşı ana soruyu anımsatmak zorundayım. Kim için liyakat? Enflasyonun resmi öngörüsünün yüzde 58 olduğu, emekli maaşlarının dondurulduğu, emeğin asgari ücretlileştirildiği ortamda liyakat kim için?” diye sordu.
İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay ise, “Hiç değişmiyor. MB yönetimine yapılan yeni atamalar, Altılı Masa muhalefetinin başını döndürmüş yine. İktidar, böyle bir muhalefeti olduğu için çok şanslı” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Yeni atamaların tek işlevi olur: AKP yönetiminin meşruiyetini genişletmek. Gerisi ‘fikirlerinin iktidarda olduğunu’ sananların avuntusudur.”
Kararı değerlendiren iktisatçı Prof. Dr. Murat Birdal da “İcazetle karar alan bir MB çizilen sınırlar dahilinde politika üretebilir. Asıl mesele kadrolar değil, tek adamın dilediği şekilde banka yönetimine ve politikalarına müdahalesine olanak tanıyan rejim. Bugün dış kaynağa ulaşmak için verilen tavizler yarın kolaylıkla geri alınır” diye yazdı.
Şimşek döneminde bütçe açığını azaltmak için mali disiplin vurgusuyla dolaylı vergiler artırılıp kamunun kontrolünde çeşitli ürün fiyatlarına zamlar yapılırken kamu harcamalarının şeffaf bir şekilde açıklanmadığı biliniyor. Halen bir program açıklamayan ekonomi yönetiminin, para politikasında şimdiye dek attığı adımlar ise yerel seçimlere dek kademeli faiz artışını sürdürse de pozitif reel faize yanaşmayacağını gösteriyor.
Hukukun üstünlüğü meselesi
Diğer yandan iktisatçılar, Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacını karşılamada önemli olan yabancı yatırımcı için önemli olan bir hususun da hukukun üstünlüğü olduğunu belirtiyor.
AKP döneminde Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığına ilişkin endişelerin had safhaya ulaştığına işaret eden iktisatçılara göre Mehmet Şimşek ve ekibinin Türkiye’de hukukun üstünlüğünün sağlanacağı konusunda yatırımcıları ikna edebilmesi zor görünüyor.
Son yapılan atamalarla Merkez Bankası’nda başkan ve başkan yardımcılarının tamamı Boğaziçi Üniversitesi mezunu oldu.
Cevdet Akçay kimdir?
Merkez Bankası’nın sitesinde yer alan duyuruya göre Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunu olan Dr. Osman Cevdet Akçay, The City University of New York’ta Ekonomi alanında 1990 yılında M.Phil ve 1992 yılında doktora derecesini aldı.
Çalışma hayatına 1985 yılında The City University of New York’ta doktora asistanı olarak başlayan Akçay, 1986-1990 arasında Hunter College ve Baruch College’da öğretim görevlisi, 1990-1991 yıllarında Manhattan College, New York’ta misafir öğretim üyesi olarak çalıştı. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümünde akademisyenlik de yapan Akçay 2001 yılında Koç Üniversitesi’ne tam zamanlı öğretim üyesi olarak geçti. 2009 yılına kadar öğretim üyeliği ve önce Koçbank daha sonra Yapı ve Kredi Bankası başekonomistlik görevini beraber götüren Akçay, 2018 yılına kadar başekonomisti olarak görev yaptı. Temmuz-Ekim 2018’de T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda, 2018-2023 yılları arasında ise Fiba Group, Holding ve Banka’da danışmanlık görevinde bulundu.
Fatih Karahan kimdir?
Boğaziçi Üniversitesi Matematik ve Endüstri Mühendisliği bölümlerinden mezun olan Dr. Fatih Karahan ise 2012 yılında Pennsylvania Üniversitesi’nde Ekonomi alanında yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Çalışma hayatına 2012 yılında New York Merkez Bankası’nda ekonomist olarak başlayan Karahan, 2022 yılına kadar anılan kurumda İşgücü ve Ürün Piyasası Çalışmaları Başkanı ve para politikası danışmanı olarak görev yaptı. Columbia Üniversitesi ve New York Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak da görev yapan Karahan, 2022’de Amazon’da kıdemli ekonomist olarak çalışmaya başladı. Karahan, Kasım 2022’de Amazon’da Başekonomist görevine atandı.
Hatice Karahan kimdir?
Prof. Dr. Hatice Karahan ise Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduktan sonra 2001 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nden iktisat yüksek lisans derecesi aldı. Akademik çalışmalar yapmak üzere ABD’ye giden 2006 senesinde Syracuse Üniversitesi’nde ekonomi doktorasını tamamlayan Karahan, aynı üniversite bünyesindeki Center for Policy Research’te araştırmalar yürüttü.
Türkiye’ye döndükten sonra Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nda (TÜBİTAK) danışmanlık görevi üstlendi. Karahan ayrıca Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) gibi iş dünyası kuruluşlarına danışmanlık yaptı.
2015 itibariyle İstanbul Medipol Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü’nde kurucu bölüm başkanı oldu. 2020 yılında profesör unvanı aldı. Temmuz 2017’de Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığına atanan Karahan, Harvard Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi’nde misafir akademisyenlik yaptı.
SETA özgeçmişinden çıkarıldı
Karahan ayrıca AKP’nin düşünce merkezi olarak bilinen ve ‘Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ adlı raporunda gazetecileri fişlediği için tepki çeken Siyaset, Toplum ve Ekonomi Araştırmaları Vakfı SETA’da ekonomik araştırmalar yürütürken, Yeni Şafak’ta ekonomi yazıları kaleme aldı. Karahan’ın özgeçmişinin bu kısmı Merkez Bankası’nın sitesinde yer almadı.
DW Türkçe’ye VPN ile engelsiz nasıl erişebilirim?