Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: “5 Yıldızlı Formayı Askıya Aldık”

Kalamış Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlenen Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı yapıldı. Düzenlenen toplantıya Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar, yönetim kurulu üyeleri ve yüksek divan kurulu üyeleri katılım gösterdi.

Fenerbahçe Futbol Takımı Teknik Direktörü İsmail Kartal da toplantıya katılırken, üyeler tarafından ilgiyle karşılandı. Kartal, kulüp üyeliğinde 40. yılını doldurdu. 62 yaşındaki teknik adama Fenerbahçe Başkanı Ali Koç tarafından plaket takdim edildi. İsmail Kartal’ın yanı sıra takımın efsane kaptanlarından Alparslan Eratlı 50. yıl, yine efsane futbolcularından Ogün Altıparmak da 50. yıl plaketi aldı. Sarı lacivertlilerin eski sayı krallarından basketbolcu Hüseyin Şahin Kozluca da 60. yıl plaketi aldı. Üç efsane de plaketlerini alırken duygulu anlar yaşadı.

Divan Kurul Toplantısı’nda konuşan Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, “40 yıl ne çabuk geçti. Buraya geldiğim andan itibaren, ilk imza attığım günü hatırlıyorum. İlk imza attığım zaman beni Lefter babanın evine kaçırmışlardı, küçük bir botla. Lefter baba bana iyi bakmıştı. Bana öğütler vermişti. Sonra Fenerbahçe’ye imza attım.

Bir gün rahmetli Semih Bayülken dedi ki ‘Siz şampiyon olamazsınız, burada vakit geçiriyorsunuz, yiyip içip yatıyorsunuz’. Bu da benim gücüme gitmişti. ‘Semih baba şampiyon olursak seni burada denize atayım mı?’ dedim. O da ‘Siz şampiyon olun, gel beni denize at’ dedi. Biz şampiyon olduk, ben de geldim Semih babayı buradan denize atmıştım. Burada unutulmayacak anılarım var. 40 yılın anısına bana bu plaketi veren başkanıma, camiamıza teşekkür ediyorum. Biz Fenerbahçe ailesiyiz.

Zor günler geçirdik. Biz birlik olduğumuz zaman tüm dünyaya mesaj verdik. Bizi yıkamadılar. Biz beraber olduğumuzda neler yapacağımızı gösterdik. Bu sezon da Allah’ın izniyle bu sezon şampiyon olacağız ve tüm kupalara adayız. Biz olmalıyız, birlikte olmalıyız. Bir aileysek geçmişteki kırgınlıkları bırakarak sarılmalıyız. Fenerbahçe hepimizin. Çubukluyu giyen oyuncu en iyi oyuncumuzdur, takım en iyi takımdır” dedi.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ise, “Ali Koç, İsmail Kartal’ın oğlundan bahsediyor) “Küçük bir Kartal daha geliyor. Kardeşim ile Samandıra’da rastlaştık. Analizler yapıyordu. Sen niye bizde staj yapmıyorsun dedim. Hocam da kabul etti. Bu arkadaşımız da Samandıra’da çalışıyor” şeklinde konuştu.

Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Kızılhan, “27 Temmuz Perşembe günü tüm duyguları bir arada yaşadığımız bir buluşma gerçekleştirdik. Depremler hepimizin yüreğini yaktı. Kulübümüz tek yürek olup bölge halkını kucakladı. Geçtiğimiz Perşembe, 2300 konteynır ile Umut Kent projesine başkanımız Ali Koç ile birlikte katıldık. Mert Hakan Yandaş, Eda Erdem ve Tarık Biberovic de yer aldı. 6 Şubat’tan beri Fenerbahçe’nin afet bölgesine ayrdım kampanyasına destek veren herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Sarı-lacivertlilerin efsane futbolcularından Ogün Altıparmak yoğun alkışlarla sahneye davet edilirken, 50. yıl plaketini aldı ve şunları söyledi:

“Ben Ogün Altıparmak, 10 Kasım 1938 senesinde doğdum. Onun için ismimi Ogün koydular, hem Fenerbahçeli hem müslüman hem Türkiye vatandaşıyım. 60 yıllık Fenerbahçe’de görev yaptım, spor yaptım, ticaret yaptım, siyaset yaptım, sosyal hayat yaşadım. Sizlere şükran borçluyum. Fenerbahçe için her şeyi yapmak lazım, kardeşimiz Ali Koç’a da çok teşekkür ediyorum.”

1959 öncesi şampiyonluk hakkında konuşan Kızılhan, “1959 öncesi şampiyonluklarımız hakkında TFF’nin komisyon kurma kararını dikkatle takip ettik. Sonrasındaki telaşı ve paniği de takip ediyoruz. Bu telaşın sebebini anlamış değiliz. Biz bu başvuruyu 2 yıl önce yaptık. Bu karar nedense bir kesimi çok rahatsız etti. Algı çalışmasına başladılar.

Resmi belgelerle anlattığımız gerçekler apaçık ortadadır. Tahkim başvurusunun geçmişte reddedildiği söylemi yalandır. İşi sulandırmaya, yanınıza tarih bilmeyen eşlikçiler bulmaya çalışmayın. Kurulacak komisyonun takipçisi olacağız. 100. yılını kutlayan TFF’nin 1959 öncesi şampiyonluklar öncesi doğru kararı algıya kapılmadan vereceğine inanmak istiyoruz. Tüzük tadilini 9 Eylül’de planlıyoruz. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında yürürlüğe giren spor kanuna uygun şekilde nihayete erdirmek büyük önem taşımaktadır. Önümüzdeki dönemde geniş kapsamda bilgilendireceğiz” dedi.

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenleniyor. Gündem ile ilgili yapılan konuşmalar sırasında Kadın Voleybol Milli Takımı’nın Fenerbahçeli sporcuları, Eda Erdem, Gizem Örge, Melissa Vargas ve Aslı Kalaç toplantı salonuna geldi. Milli Takım ve Fenerbahçe İstatistik Antrenörü Artun Aksan da sporculara eşlik ederken, sporcular kulüp üyeleri tarafından ayakta alkışlandı. Bir süre sonra sporcular sahneye davet edilirken, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, tek tek tebriklerini iletti. Başarının tesadüf olmadığına vurgu yapan Başkan Koç, “Hangi turnuvaya katılırlarsa katılsınlar, inanılmaz bir adrenalin, mutluluk yaşatıyorlar bize. Bu takım bel kemiği Fenerbahçe’nin oyuncuları. Bu başarı tesadüf değil. Bu başarının tohumları yıllar önce atıldı. Artık bu başarı meyve veriyor. Hem de ne başarı. 2024 Olimpiyatları’nda hem kadın hem erkek milli takımı olarak katılacağı 2-3 ülkeden biri olma ihtimalimiz var. Yolunuz açık, şansınız bol olsun” ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı ve Milli Takım kaptanı Eda Erdem ise duygularını şu sözlerle paylaştı:

“Bugün burada Milletler Ligi şampiyonluğu kazanmanın verdiği mutluluğu paylaşıyoruz. Ülkemizi ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nü bu unutulmaz anıda bir parçamın olması büyük mutluluk verici olay, sizlerin verdiği destek ve güven bizlere güç ve enerji verdi. İnşallah hedeflerimiz çok yüksek. Milli takım ve kulüp bazında güzel işler yapacağımıza inanıyoruz. Bugün bizleri burada Yüksek Divan Kurulu Toplantısı çatısı altında buluşturduğunuz için çok teşekkür ediyorum.”

Heyecanlı olduğunu belirten Gizem Örge, “Türk voleybol tarihinin kazandığı başarıyı kutluyoruz. Bu beni çok heyecanlandırıyor. Uzun yıllar ben milli takımda bulunamıyordum. Fenerbahçe formasına emek verdiğim yıllarda böyle bir başarıya vakıf olmak beni ekstra gururlandırıyor. İyi ki Fenerbahçeliyiz” dedi.

Bu sene hem kulüp hem de milli takımla kupalar kaldırdıklarını belirten Aslı Kalaç ise, “Çok heyecanlıyım. Bu sene kulübümüz ile beraber iki kupa kaldırdık. Üstüne hızımızı alamadık, milli takımla kupa kaldırdık, şu an dünya birincisiyiz bu yüzden çok mutluyuz. Bu yüzden çok gururluyuz, bu gururu da Fenerbahçe ailemiz ile birlikte paylaştığımız için çok mutluyuz. Nice kupalara inşallah” şeklinde konuştu.

Voleybolcular daha sonra, divan üyeleri tarafından yoğun şekilde alkışlanırken, tek tek fotoğraf çektirdiler.

Hakem hataları ile gündeme oturan Basketbol Süper Ligi yarı final serisindeki Anadolu Efes maçlarını değerlendiren Sertaç Komşuoğlu “Efesli oyuncunun yaptıkları konusunda itiraz ettik. Federasyonun yaptığı incelemede bizim de hatalarımız olduğu ortaya çıktı. Bu oyuncu para cezası aldı, biz de ceza aldık. Efes serisinde 3 hakem de seri içinde ceza aldılar. Sezonun son finallerinde görev almadılar. Bir tanesi de hakemliği bıraktığını ilan etti” dedi.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, “Mali Genel Kurul’da sağlıklı bir ortam yoktu. Beni en çok üzen konu Fenerbahçe’nin toplantısına bir mayoyla gelmeyen vardı. Yırtık pantolonla, şortla, sandaletle gelenler vardı, bize yakışmadı. Özlemimiz 9. seneye taşındı. Ama normal bir sene olsaydı aslında başarılı diyebilirdik. Puan ortalaması son 12 yılın en iyisiydi. 120 gol attık. Geçmiş 5 yılın şampiyonunun puan ortalamasından daha yüksekti. Avrupa grubunda namağlup lider çıktık. 10 senedir alamadığımız Türkiye Kupası’nı aldık. Ama derbi performansımız, sezon başında büyük bir şampiyonluk beklentisi, Dünya Kupası’na kadar camiaya yakışan futbol performansı ve düşme hattındaki rakiplere kaybedilen puanlar başarısız bir sezon olarak adlandırılabilir.

Bizim bahtımız da pek yaver gitmiyor. Bir evvelki hocamızla 3’lü sistem oynatıyor diye ayrıldık, hayatında 3’lü oynamamış hocamız Dünya Kupası’ndan sonra 3’lü oynamaya başladı. Ama bizdeki kısmet… Hocayla mülakat yaparken 3’lü oynamazsın değil mi dedik, ben 3’lü oynamam dedi. Şimdi niye 3’lü oynuyorsun dediğimizde ise siz anlamıyorsunuz ben 3’lü oynamıyorum dedi.

Rahmi Eyüboğlu’nun kriterleri doldurmadığı için kombine alamadığından bahsettiği Aras isimli kişi ciddi bir şekilde karaborsacı çıktı. Bu gibi birçok kişiyi tespit ettiğimiz için bu yola başvurduk. Bu sene yapılanmamızda şu ana kadar iyi bir transfer politikası izledik. Bir plan dahilinde yoğun çalışma doğrultusunda hareket ettik, etmeye de devam ediyoruz. 2-3 tane daha nokta atışımız var. Önümüzdeki hafta içinde halledeceğiz.

Camianın taşıdığı sorumluluğun farkında olmasını rica ediyorum. Bizim tribünde yaşadıklarımız aldığımız Fenerbahçe terbiyesiyle bağdaşmıyor. Hocamız ‘üstünde çubukluyu taşıyan takım, en iyi takımdır’ dedi. Yönetim istifa diye bağırmak hiç problem değil. Ama o çocuklara (sahadaki futbolculara) bağırmak problemdir.

En ufak durumda kıyamet kopuyor edalarını yapmayın. Çünkü bizim özlemimiz çok daha uzun olabilir. Her şeyin mübah olduğu bir güruh var, bunlarla topyekün mücadele etmek varken biz birbirimizle mücadele ediyoruz. Kaçınız 59 öncesi için mücadele etti? Ama karşı taraf nasıl hareket ediyor görüyorsunuz. Biz bugün var, yarın yokuz. Ama Fenerbahçe’ye hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. Negatif duygu, bu sezon şampiyonluk yolunda mücadele edeceğimiz en büyük rakip olacak. En ufak bir olayı, en yüksek reaksiyon ve duygularla yaşar olduk. Bir maç kazanıyoruz, transfer yapıyoruz şampiyon oluyoruz deniyor. Gazetede yazılanlar gerçekleşmiyor diye de karaları bağlıyoruz. Geçen hafta bir transfer yaptık göklere çıktık. Bindiğimiz dalı kesiyoruz, karar camianın. Süremiz bittiğinde bununla ilgili daha çok konuşacağım. Göklere çıktıktan sonra bizim masadan kalktığımız transfer olmayınca tam tersi istikamete gidiyoruz.

1959 öncesi için komisyon kurulduğu açıklandı. Doğru bir karar ama son derece geç kalınmış bir karar. Nihat Özdemir federasyonunda bundan bahsedildi hiçbir şey yapılmadı. Ama bu sefer öyle olmayacağını düşünüyorum. İnşallah komisyon kurulur ve çalışmalar başlar. Beklentimiz tarafsız şekilde araştırma yapılarak gerçekleri ortaya çıkarmak. Çok bekledik, acelemiz yok. Türk topraklarında 1959’dan önce futbol oynanıyordu ya da oynanmıyordu. Bu kadar basit. Biri çıkıp dese ki 3 puanlı sisteme geçilmeden önceki 2 puanlı sistemdeki şampiyonluklar sayılmıyor. Bundan hiçbir farkı yok.

Onlar için tarih ve hukuki gerçekler hiçbir anlam ifade etmiyor. Zaten bu kararı alanların yönetim kurulunda kimler olduğunu hangi takım taraftarı olduklarına bakarsanız, her şey net bir şekilde ortada. Karar açıklanır açıklanmaz muhtelif kişiler devamlı açıklama yaptı. Bunlar ilgili mercilere baskı yapma mücadelesine girdi. Hiç soruşturulmayacak konu mahkemeye gidebiliyor. Sosyal medyanın etkisini görenler troll yapıları kuruyor. Biz sahada akan terlerin, emeklerin peşindeyiz. Bu konu Fenerbahçe’nin değil, Türk futbolunun tarihi konusudur. Beşiktaş’ın, Eskişehirspor’un, Göztepe’nin şampiyonlukları var. Bize göre Fenerbahçe – Galatasaray kavgası değildir. Hakkımızı gasp etmeye çalışanlarla 2000’li yıllarda kurdukları hegomenyayı devam ettirmeye çalışanlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. TFF de baskı altında kalmadan kararını verecektir.

Mertlikten anlamazlar filan dediler, sonra biz mertlikle ilgili cevap veriyoruz. Sonra başkanı gelip ‘ya siz niye mertlikle ilgili cevap veriyorsunuz’ diyor. Suç mahalline ilk giden katildir dediler. Federasyon açıklar açıklamaz parayla oluşturdukları yapılardan, sosyal medya trollerinden topyekün nasıl mücadele ettiklerini görüyorsunuz. Onların tanımıyla hareket edersek bu iş açıklanır açıklanmaz ilk topa girenler onlardı. Sanki onlardan başka kimse yok hak koruyacak. Niye panik içindeler. Çünkü o dönemden önce 1 şampiyonlukları var.

Geçmişte yaptığımız başvurumuz reddedilmiş… O seviyeye gelmiş bir başkan bu kadar bilgisiz olamaz veya bilerek kamuoyunu yanlış bilgilendiriyorlar. Kamuoyu ve TFF’yi etki altına almaya çalışıyorlar. Konuyu esasen tartışmak dururken, hiç tartışılmasın istiyorlar. Konuyu kesip atıyorlar. Biliyorlar ki konuya girildiğinde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkacak. Bu sebeple karşımıza çıkmıyorlar. Defalarca çıkalım dedim. Yöneticilerine de söyledim. Yönetici de dedi ki ‘o senin karşına çıkamaz ki hitabet kabiliyeti yok.

5 yıldızlı armamızın olduğu formalarla maça çıkacağımızı ifade etmiştik. Bu kararı almaktaki en önemli sebebimiz TFF’ye yapılan başvurunun üzerinden çok uzun zaman geçmesine rağmen hiçbir somut adım atılmaması ve bizim dosyamızın alınarak buzdolabına konup soğutulma çabası idi. Bir hak arayışı için isyanın sonucuydu. Yeni TFF yönetimi bir yıllıktı, dosyamıza öncelik veremediler. Biz de anlayışla karşıladık. Bugün gelinen noktada ise TFF Başkanı ve yönetim kurulu yeniden seçildi. İlk yönetim kurulu toplantısında bu konuyu ele aldılar ve komisyon kurulmasına hükmettiler. Sayın Mehmet Büyükekşi ve yönetim kuruluna çok teşekkür ediyorum.

Türkiye Kupası seromonisine 5 yıldızla çıktık. UEFA maçında da 5 yıldızla sahada yer aldık. Bu ilkesel bir duruştu. TFF tarafından komisyon kurulmamış olsaydı sonuna kadar 5 yıldızla çıkacaktık. Bunu da belirttik. Biz risk alarak bu yaklaşımı sergiledik. TFF’nin yaklaşımını son derece doğru buluyoruz. Komisyon kararına saygı göstermek ve TFF’nin baskı altına alınmaması için bundan sonraki maçlara yıldızsız formalarla çıkacağız. Bu süreci tetiklemek için yapılmıştı.

Biz birkaç yıldır hata yapıyoruz, çok fazla kombine satıyoruz. Diğer kulüpler çok daha kısıtlı kombine satıyorlar. Biz bu kombine satışı sayısını düşürmek için mecburen kombine kriterleri koyduk. Bazen liderler herkesin hoşuna gitmeyen kararları da vermek zorunda kalabiliyor. Ama ekonomik olarak çok daha iyi bir uygulamaya geçtiğimize inanıyorum. 38-40 bin kombine satıyoruz. 2-3 bin bilet kalıyor. Az sayıda taraftar geliyor. Kombinelerin 5 bini devamlı devrediliyor. Maç günü ve bir gün öncesinde her tribünden binlerce bilet satışa çıkıyor. Biz de hakaret işitiyoruz. Her maç 5 bine yakın bilet olur mu? Deviri de kısıtladık. Devrediyorsanız kulübe devredin. Devir hakkınızdan yememiş olun.

Başkanımız yine kendine has üslup, iftira ve tehditlerle yine ortaya çıktı. en büyük rekabet avantajımız olan camia gücüne her zamankinde daha fazla ihtiyacımız var. Öyle bir kültürde yaşıyoruz ki bu yalanlara, tehditlere cevap vermediğimiz zaman üstümüze yapışıyor. Geçmişte başkanlık yapmış kişilerle mevcut yönetimin kavga etmesi, eski yönetimin mevcut yönetimin altını oyması en çok rakiplerimizi sevindiriyor. Zaman zaman eski başkanımız camiaya bir nevi ayar vermeye çalışıyor. Yalnız biz insanlar kendimizi tepeye alıp, oradan bakma refleksini gösteremiyoruz. Sayın Yıldırım, etrafındaki bir avuç yancıları ile küçük bir hayal dünyasının içinde yaşıyor.

İnanın bütün Fenerbahçeliler sizin, gerçek derdinin Fenerbahçemiz’in iyiliği olmadığını net şekilde biliyor. Çünkü 20 yıllık efsane bir başkan olarak gerçekten Fenerbahçe’nin bekasını düşünüyor olsaydınız çok daha farklı bir duruş içinde olurdunuz. Son açıklamalarına gelirsek sayın başkanın önüne bir metin koyuluyor. İtinayla hazırlanmış. Aslında bu metin sayın başkanın duygularını yansıtmayan bir metin. Camia nezninde keşke Aziz başkan tekrar başkan olsa hissini uyandıracak bir tiyatronun parçası. Sayın başkan hazırlanan metne sadık kalamıyor, kendini frenleyemiyor ve saçma sapan, çirkin söylemlerle aslında gerçek iç dünyasını yansıtıyor. Saçma sapan ekonomik hesap kitap, gerçek dışı iftiralar, yalanlar, tehditler… Hangi birine cevap verelim ki? Başkanımız yine kendine has üslup, iftira ve tehditlerle yine ortaya çıktı. En büyük rekabet avantajımız olan camia gücüne her zamankinde daha fazla ihtiyacımız var. Öyle bir kültürde yaşıyoruz ki bu yalanlara, tehditlere cevap vermediğimiz zaman üstümüze yapışıyor.

Saçma sapan ekonomik hesap kitap, gerçek dışı iftiralar, yalanlar, tehditler… Hangi birine cevap verelim ki? Siz kamuoyu önünde karşıma çıkma cesaretini gösterirseniz, her söyleminize tek tek yanıt verebilirim. Çıkın. O güne kadar benim için sayın Aziz Yıldırım konusu kapanmıştır. Ancak net bir şekilde şunu söyleyebilirim. Sayın başkan siz hayatımda karşılaştığım en cesur görünümlü, ancak hiç de cesur olmayan bir lidersiniz. Biraz iyi kalpli, biraz iyi niyetli olsaydınız fair play ruhuna sahip olsaydınız, yıllarca savunduğunuz düşüncelere ters düşmeyerek Fenerbahçe ile ilgili tenkitleri dışarıda değil, kongre üyelerinin önünde yapardınız. Bunu yapsaydınız da gelmeme sebebi olarak bir sürü yalan yanlış bilgilendirme yapma gereği duymazdınız.

Genel kurula gelirim ama kendi emniyetlerini sağlayabilecekler mi gibi film repliği kıvamında bir iddia çıktı ağzınızda. Hala bizi tanımamışsınız. Olağan Ekim ayı Yüksek Divan Kurulu’na katılmanızı dört gözle bekliyoruz. Bizzat gelirsiniz ve neler olacağını hep birlikte görürüz. Sayın başkan siz bu kervana katılmak isterseniz en büyük adımı başta ben ve benim yönetim kurulum atacaktır.

Kolejimiz 2002 yılında kulübümüze katıldı. Depremden sonra mevzuat değişti, dayanıklılık testlerine tabii tutuldu. Bu binaların mevcut durumda eğitim öğretim hayatını devam ettiremeyeceği tarafımıza bildirildi. Mecburen kolejimizin faaliyetlerine 2 dönem ara verilmesi gerekiyor. Tüm bu hengamenin içinde Sayın Aziz Yıldırım bu konuyu da kullanarak 50 milyon dolar vereyim dedi. Biz de heyecanlandık. Ben başkanın ne kadar eğitime önem vermediğini de biliyorum. Ama başkanımızın eğitim aşkı kabardı. Fırsatçı bir yaklaşım ama her türlü fırsatçı yaklaşıma razıyız. Bize mektup yazdı, kolej binamızın yeniden yapılması sürecini üstlenebileceğini ifade etti. Mithat beyi yolladı. Biz de 50 milyon dolardan bahsedildi çok iyi olur dedik. Mithat bey yok dedi, 3 milyon dolar ayırdık bu işe binayı yapacağız dedi. Başkanımızdan Allah razı olsun diyorum. Ana binayı yıkıp yeniden yapacaklar. Bize göre okulun yıkılıp baştan yapılması en az 5 milyon dolar bütçe gerekiyor. Ama Aziz Yıldırım, Mithat beyi görevlendirdi, görüşmeler olumlu gidiyor.

Fenerbahçe’de umutları görmek, çocukların heyecanını görmek, onlarla top oynamak paha biçilmez bir tecrübeydi. Biz onlarca konteynırı bölgeye yolladık. Bu konular çok çabuk unutuluyor. İkinci aşamadaki en önemli sorun barınma sorunuydu. Barınma ihtiyacı için elimizi taşın altına koyduk. Hatrı sayılır kaynak oluşturduk. 1000 konteynırın bir kısmını TFF’ye verdik. Bir kısmını da Koç topluluğu ile yaptık. Orada bir sinerji yakaladık. Bana göre dünyadaki en iyi konteynır kentlerden birine tanık olduk. 516 konteynırlık parayı verdik. Biz yapmak isteseydik, yapamazdık” diyerek sözlerini tamamladı.