Madımak katliamına ilişkin firari üç sanık hakkında süren davada mahkeme, 30 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle düşme kararı verdi. Böylece, Sivas katliamına ilişkin son dava da ortadan kalkmış oldu.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, firari üç sanık hakkında süren Sivas katliamı davasında 30 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verdi. Mahkeme, sanıklar hakkındaki gıyabi tutuklama kararı ve iade talepnamelerinin kaldırılması için savcılığa yazı yazılmasına hükmetti. Davanın avukatı Şenal Sarıhan, hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini vurguladı.
Sivas katliamına ilişkin kırmızı bültenle aranan firari sanıklar Murat Sonkur, Murat Karataş ve Eren Ceylan hakkında açılan davanın görülmesine Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmayı; CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, milletvekilleri Gökçe Gökçen, Orhan Sarıbal, Veli Ağbaba, Ulaş Karasu, CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlı Aka, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, İstanbul Milletvekili Celal Fırat, Emek Partisi Antep Milletvekili Sevda Karaca, sanatçılar Erdal Erzincan ile Dertli Divani ile Sivas katliamında yaşamını yitirenlerin yakınları izledi.
Karamollaoğlu dinlensin talebi
Duruşma, tamamı kadın olan mahkeme heyeti tarafından yönetildi. Mahkeme başkanı, katılan avukatların kovuşturmanın genişletilmesine ilişkin taleplerini aldı. Davanın müştekilerinden Hüseyin Karababa, katliamdan sorumlu tuttuğu Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile dönemin Valisi, Emniyet Müdürü ile Jandarma Komutanı’nın tanık olarak dinlenmesini istedi. Sivas katliamının Cumhuriyet’e karşı değil, Alevilere yönelik bir katliam olduğunu öne süren Karababa, bunun soykırım olduğunu kaydetti. Karababa’nın avukatı da bu isimlerin yanı sıra Tansu Çiller, Doğu Perinçek, Fikri Sağlar ve Ahmet Nesin’in dinlenmesini talep etti.
İade talepnamesi tepki çekti
Avukat Hüsniye Şimşek ise firari üç sanığın iadesini Almanya’dan talep eden mahkeme heyetinin, bu kapsamda yazdığı talepnamedeki ifadelere tepki gösterdi. Bu yazıda mahkemenin sanıkları affeden cümleleri olduğunu belirten Şimşek, burada Aziz Nesin’in Şeytan Ayetleri kitabına vurgu yapıldığı, güvenlik kuvvetlerini aklayan ifadelerin yer aldığını kaydetti. Bu sırada mahkeme başkanı, “Yanlış algıya sebep olmayın” dedi.
“Mahkeme ihsas-ı reyde bulundu”
Konuşmasına devam eden Avukat Şimşek, mahkemenin yazısında davada zamanaşımı süresinin 2 Temmuz 2023 tarihinde dolduğunun yazıldığına da işaret ederek, “Siz zaten davada kararınızı vermişsiniz. İhsas-ı reyde bulunmuşsunuz” dedi. Yine mahkemenin yazısında sanıkların iade edilmesi dışında başka suçtan yargılanmayacağının ifade edildiğini anımsatan Şimşek, mahkeme heyetine “Siz sanıkları yargılamak için Alman makamlarından muvafakat mı alacaksınız” diye sordu. Mahkeme Başkanı ise “Devletlerarası yargılamalar için teminatlar verilir” dedi.
Boş sanık sandalyesini gösterdi
Sivas katliamı davasını başından itibaren takip eden Avukat Şenal Sarıhan, boş olan sanık sandalyelerini göstererek, “Şu sahne, sanıkların oturması gereken koltuklar 2002’den beri boş” dedi. Mahkemenin Almanya ile yaptığı yazışmaların ihsas-ı rey olduğunu belirten Sarıhan, “Biz yıllardır diyoruz ki ortada insanlığa karşı işlenmiş bir suç vardır. Eğer vahşice bir suç işlenmişse zamanaşımından söz edilemez. Biz zamanaşımı meselesini tartışmak yerine sanıkların iadesini talep ediyoruz. Ben bu davanın 30 yıllık tanığıyım. Bu üç sanık, mahkeme tarafından kaçak sayıldı. Kaçak sayılma da zamanaşımını durdurur. Hepimizin yüreği titriyor. Bu kalbimizin titremesini duyun. 30 yıldır adalet arayan bu insanların sesine kulak verin” diye konuştu.
İdam cezası verilen 38 sanıktan 15’nin örgütlü şekilde tahliye edildiği ve yurt dışına kaçırıldığını anlatan Sarıhan, “Tarihin bir aynası vardır ve bu ayna gerçeği görmeye devam edecektir. Karar verirken önce vicdanınızın sesini dinleyin” ifadesini kullandı. Avukat Ali Yılmaz, dosyadaki eksikliklerin giderilerek sanıkların aranmasına devam edilmesini istedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, “Bu dava insanlık davasıdır. Sonsuza kadar sürecek. Bu davada zamanaşımı kararı çıkarsa kararı tanımayacağız. Bu davanın peşini bırakmayacağız” ifadesini kullandı.
Beyanların ardından mahkeme heyeti, avukatların kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini davayı uzatmaya yönelik olduğu ve yargılamaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle reddetti ve savcıya söz verdi.
Mahkeme davayı düşürdü
Cumhuriyet Savcısı ise davada zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesini istedi. Duruşmaya kısa ara veren mahkeme heyeti, aranın ardından kararını açıkladı. Mahkeme, dava sürecinde değişen yasaları sanıklar lehine yorumlayarak, davada 30 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesine hükmetti.
Türkiye’ye dönebilecekler
Mahkeme, firari sanıklar hakkında alınan gıyabi tutuklama kararları ile iade talepnamelerinin geri alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na da yazı yazılmasına karar verdi.
Tarafların karara 15 gün içinde itiraz etme hakları bulunuyor.
Adliye önünde protesto
Duruşmayı izleyenler, Ankara Adliyesi önünde toplanarak düşme kararını protesto etti, “Sivas’ı yakanlar, AKP’yi kuranlar”, “Sivas’ı unutma, unutturma” şeklinde slogan attı. PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, “Bu mahkemeyi mahşere bırakmayacağız” derken, Avukat Şenal Sarıhan ise tarihin zamanaşımından düşen davaları yazacağını belirterek, “Sonuna kadar hukuk mücadelesini sürdüreceğiz” dedi.
Sivas katliamına ilişkin arasında Cafer Erçakmak’ın bulunduğu 5 sanıklı dava da 2012 yılında zamanaşımı gerekçesiyle düşürülmüştü. Buna ilişkin 2014 yılında yapılan bireysel başvuruyu ise henüz Anayasa Mahkemesi gündemine almadı.