turkusanewspaper

AİHM pilot Gülen davasında kararını açıkladı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) “FETÖ/PDY üyesi olmak” suçundan 6 Eylül 2016 tarihinde Kayseri’de yakalanıp 9 Eylül 2016’da hakkında geçici tutukluluk kararı verilmiş eski bir öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle yaptığı başvuruya ilişkin hükmünü açıkladı. Mahkeme, Yalçınkaya’nın başvurusuna ilişkin AİHS’nin 6,7 ve 11’inci maddelerine ilişkin hak ihlali kararı verdi.

Manevi tazminat öngörmeyen AİHM, Türk hükümetinin Yalçınkaya’ya mahkeme masrafı olarak 15 bin euro ödemesine karar verdi.

Ne olmuştu?

Yalçınkaya, 6 Ocak 2017 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede “TCK 314/2 temelinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmakla” suçlanmıştı. Suçlamaya gerekçe olarak “ByLock uygulaması kullanmak, Bank Asya’da hesap sahibi olmak (3 bin 110 TL), FETÖ-PDY bağlantılı dernek ve sendikalara üye olmak, OHAL döneminde yayınlanan Kamu Personeline İlişkin Önlemlerle İlgili 672 nolu KHK kapsamında işten çıkarılmak ve gizli tanık ifadeleri” gösterilmişti.

Yalçınkaya, 21 Mart 2017’de Kayseri Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay’a yaptığı temyiz başvuruları reddedildi. AYM’ye yaptığı bireysel başvuru da kabul edilemez ilan edildi. Yalçınkaya, bunun üzerine 17 Mart 2020 tarihinde hak ihlali iddiası temelinde AİHM’ye başvurdu.

“Tarafsız ve bağımsız mahkemeler tarafından adil yargılanmadığı, CMK’nın 134 ve 135’inci maddeleri ihlal edilerek ve Mahkeme kararı olmaksızın MİT tarafından kanunsuz yollardan elde edilen kanıtlar temelinde suçlandığı, kanıtların kendisine gösterilmediği, mahkemelerin sadece savcıların tek taraflı tezleri temelinde karar aldığı, bunun silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğu ve avukatıyla etkin iletişim sağlamasının engellendiği” tezlerini savunan Yalçınkaya, internet veri trafiği ve sendika ve dernek üyelikleriyle ilgili keyfi muamelede bulunulduğunu da iddia ediyor.

Karar emsal teşkil ediyor

Çıkan karar, AİHM gündeminde bekleyen benzer binlerce dava başvurusu için örnek teşkil edecek olması bakımından önemli. Bu karar bu nedenle burada kulislerde “saatli bomba” olarak adlandırılıyor. Osman Kavala krizinden daha sancılı bir dönemin başlangıcı olarak da görülebilir.

AİHM kararının ayrıntıları ve olası sonuçlarına ilişkin ayrıntılar birazdan…

Exit mobile version