İNSÜLİN DİRENCİNE KARŞI ÖNLEMİNİZİ ALIN
Son dönemlerde kilo veremeyen, şeker dengesi bozulan pek çok insandan ya da uzmanlardan insülin direncini sık sık duyuyoruz. Peki nedir bu insülin direnci, nelere neden olur? Yaşam tarzı değişiklikleri ile insülin direnci ile başa çıkabilir miyiz? Memorial Ataşehir Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Murat Hakan Terekeci, insülin direnci ve tedavi yaklaşımları hakkında bilgi verdi.
Pek çok hastalığa zemin hazırlıyor
İnsülin, kandaki glikozun kaslara, yağ dokusuna ve karaciğer hücrelerine girmesine yardımcı olur. Böylece hücreler onu enerji olarak kullanabilir veya daha sonra kullanmak üzere depolayabilir. Bozulmuş insülin duyarlılığı olarak da bilinen insülin direnci; kas, yağ ve karaciğerdeki hücrelerin insüline olması gerektiği gibi yanıt vermemesiyle ortaya çıkar. İnsülin direnci geçici veya kronik olabilir ve bazı durumlarda tedavi edilebilir. Pankreasınız, hücrelerinizin insüline karşı zayıf tepkisinin üstesinden gelmeye yetecek kadar insülin üretebildiği sürece kan şekeri düzeyiniz sağlıklı bir aralıkta kalacaktır. Hücreleriniz insüline karşı çok dirençli hale gelirse, bu durum kan şekeri seviyelerinin yükselmesine (hiperglisemi) yol açar ve bu da zamanla prediyabet ve Tip 2 diyabete neden olabilir. Tip 2 diyabetin yanı sıra obezite, kalp damar hastalıkları, alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı ve polikistik over hastalığı insülin direnci ile ilişkilidir.
İnsülin direnci konusunda risk grubunda olabilirsiniz
İnsülin direnci herkesi etkileyebilir, insülin direnci için diyabet hastası olmanıza gerek yoktur. İnsülin direnci geçici olabilir. Örneğin, kısa süreli steroid ilaç kullanmak insülin direncine neden olabilir veya kronikleşebilir. İnsülin direncine katkıda bulunan iki ana faktör, özellikle göbek çevresinde aşırı vücut yağı ve fiziksel aktivite eksikliğidir. Prediyabet ve Tip 2 diyabeti olan kişilerde genellikle belirli düzeyde insülin direnci vardır.
İnsülin direncinin belirtilerine dikkat!
İnsülin direnciniz varsa ancak pankreasınız kan şekeri seviyenizi belli bir aralıkta tutmak için insülin üretimini artırabiliyorsa herhangi bir belirti yaşamazsınız. Ancak bir süre sonra pankreas kan şekerini dengeleyecek insülini salgılayamazsa prediyabet ve ardından da tip 2 diyabet gelişebilir.
İnsülin direncinin kaynağı önemli
Yaşlı insanlar insülin direncine daha yatkındır. Çeşitli faktörler ve koşullar değişen derecelerde insülin direncine neden olabilir. Bilim adamları, özellikle göbek çevresinde aşırı vücut yağının ve fiziksel hareketsizliğin insülin direncine katkıda bulunan iki ana faktör olduğuna inanıyor. Yüksek oranda işlenmiş, yüksek karbonhidratlı gıdalar ve doymuş yağlardan oluşan bir diyet, insülin direnciyle ilişkilendirilmiştir. Steroidler başta olmak üzere bazı ilaçlar insülin direncine neden olabilir. Cushing hastalığı, akromegali, hipotiroidi gibi hormon hastalıkları da insülin direncine yol açabilir.
İnsülin direnci testi yaptırabilirsiniz
İnsülin direnci testi matematiksel bir formüldür. 8-10 saatlik açlık sonrası alınan kan şekeri ile açlık insülin düzeyi birbiri ile çarpılarak 405’e bölünür ve HOMA-IR denilen insülin direnci düzeyi ortaya çıkar. Çıkan sonuç 2,5 üzerinde ise kişide insülin direnci var demektir. Bu testin yapılamadığı durumlarda, açlık kan şekeri 100-126 mg/dl arasında olan yani bozulmuş açlık glisemileri vakalarında insülin direnci var olarak kabul edilir. Ayrıca 2 saatlik oral glukoz tolerans testi yapılan vakalarda 2. saat glukozunun 140-200 mg/dl arasında olduğu glukoz tolerans bozukluğu vakaları da bu gruba girer. İnsülin direnci varsa kişiye özel tedavi yöntemleri ile bu durum kontrol altına alınmalıdır.
İnsülin direncinden korunmak için kişisel önlemlerinizi alın
İnsülin direncini azaltabilmek için karbonhidratı azaltıp liften zengin besinlerden zengin beslenmek son derece önemlidir. Günlük 6-9 saat arası uyku ve stresin azaltılması ekstra katkı sağlar. Özellikle kilolu olan bireylerde fazla kiloların verilmesi direnci azaltır. Kırmızı-mor renkli meyve ve sebzeler, antioksidan özelliklere sahip bileşiklerden zengindir. Antioksidanlar, vücutta iltihaba neden olan zararlı serbest radikalleri yok ederler. Birçok çalışma, özellikle lifli sebzelerden zengin beslenmenin daha yüksek insülin duyarlılığı ile bağlantılı olduğunu bulmuştur. Trans yağları diyetinizden çıkarıp bunların yerine doymamış yağdan zengin gıdalar, Omega 3 ve 6 dan zengin besinler eklenmelidir.
Zerdeçal, tarçın, berberis vulgaris (karamuk), sarımsak, zencefil, yulaf, deve dikeni, karahindiba, enginar, çörek otu ve yaban mersini gibi şifalı bitkiler de insülin direnci üzerine olumlu katkı sunarlar. Ayrıca krom, bakır ve çinko takviyeleri de yine benzer etki gösterebilir. Takviyelerin mutlaka bir hekim gözetiminde kullanılması gerektiği unutulmamalıdır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı