ABD’de siyasi şiddet endişesi büyüyor
ABD’de 2024 başkanlık seçimi yaklaştıkça uzmanlar siyasi nedenli şiddet tehdidinin artacağından endişeleniyor.
Donald Trump’ın rakiplerini adeta şeytanlaştıran “Pizzagate”, “QAnon” ve “Stop the Steal” gibi komplo teorileri 2024 seçimleri yaklaştıkça hem içerik değiştiriyor hem de yaygınlaşıyor. Council on Foreign Relations-Dış İlişkiler Konseyi düşünce kuruluşunda iç terör konusunda uzman olan Jacob Ware, bu tür sitelerin artık Amerikan toplumunu geniş çaplı şekilde etkileyebildiğini vurguluyor.
Eski Başkan Donald Trump QAnon’ı öven sosyal medya hesaplarına destek veriyor. 2024 seçim kampanyasında Trump düşmanlarına karşı söylemlerini sertleştirmiş durumda. Eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin eşine yönelik saldırıyla ilgili şakalar yaparken, eski Genelkurmay Başkanı Mark Milley’nin infaz edilmesi gerektiğini söyledi.
Kongre üyeleri ve seçim yetkililerine tehditler oldukça artmış durumda. Trump’ın 2020’de başkanlık yarışını Joe Biden’a kaybetmiş olması QAnon’ın komplo teorilerinin yayılması konusundaki etkisine son vermedi. Lideri olmayan hareket diğer komplo teorilerinden sürekli düşünceler adapte edebiliyor. Maryland Üniversitesi’nde veri toplama yöneticisi olan Sheehan Kane, QAnon’ın güncel olaylar ve zaman ile evrim geçirmede gerçekten iyi olduğunu kaydediyor. Kane ve uzman araştırmacı Michael Jensen Amerika’da herhangi bir hareketten ya da herhangi bir aşırılık yanlısı gruptan daha fazla aşırıcının QAnon’a bağlı olduğunu tespit etmiş.
Amerikan Üniversitesi’nden Brian Hughes, problemin sosyal medyadaki umursamaz sunuşla, büyümekte olan komplo teorisi üreten endüstrinin nakit para ya da dinleyici kesimini genişletme çabası olduğunu kaydediyor. Amerikan seçim yıllarının genelde şiddetle nitelendiğini belirten Ware, bu tür olayların 2024’te de kesinlikle beklenmesi gerektiğini kaydediyor. Uzmanlar Trump’ın seçimlere dönmesinin ve karşı karşıya kaldığı hukuki mücadelelerin daha fazla şiddete neden olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Hughes, komplo teorilerine saatler harcamanın sarhoş edici olduğunu da belirtiyor. Brian Hughes bunun kamu sağlığı problemi olarak görülmeye başlanması gerektiğini de vurguluyor.