turkusanewspaper

”Şiddet aslında zayıfların hastalığıdır”

Büyükşehir, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde

huzur, şefkat, sevgi ve merhamet teması ile etkinlik gerçekleştirdi

‘’Şiddet aslında zayıfların hastalığıdır’’

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası

Mücadele Gününde huzur, şefkat, sevgi ve merhamet teması ile etkinlik

gerçekleştirdi. Büyükşehir’in kadın, aile ve çocuklara yönelik çalışmalarını

anlatan film gösterimiyle başlayan programda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

Başkanı Tahir Büyükakın da hazır bulundu. Programa katılan psikiyatrist yazar

Prof. Dr. Kemal Sayar, ‘’Kadınlar; sessiz kalmayın, güçsüz olduğunuzu

düşünmeyin. Size uzanan eli mutlaka tutun, bu aynı zamanda o insana da

yaptığınız bir iyiliktir. Şiddet aslında zayıfların hastalığıdır’’ dedi. Kocaeli

Kongre Merkezindeki programda çeşitli kurum ve kuruluşlar, dernek, STK ve

kooperatiflerin stantları yer aldı. Fuaye alanında Hint kınası atölyesi

gerçekleşirken katılımcılara közde kahve ikram edildi. Aileler söyleşide yer

alırken çocuklar da güvenli çocuk alanında eğitmenler eşliğinde oyun

oynayarak keyifli vakit geçirdi.

BAŞKAN KADINLARI YALNIZ BIRAKMADI

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde Kongre

Merkezinde düzenlenen programa katılım yoğun oldu. Kadın haklarına yönelik

Sivil Toplum Kuruluşlarının katılım sağladığı programda hazır bulunan Başkan

Büyükakın, kadınlara verdiği önemi ve değeri bir kez daha gösterdi. Etkinliğe

katılan kadınlara seslenen Başkan Büyükakın, ‘’Bugün konumuz kadına şiddet

ve onun üzerinde farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Bunun ne kadar kötü bir

şey olduğunu anlatmaya gerek yok, herkes bunun kötü bir şey olduğunu

söylüyor. Ben hiç, kadına şiddeti savunan bir şiddet uygulayıcısı erkek

görmedim. Yani o uygulayan da aslında şiddete karşı olduğunu ama

karşısındakinin hak ettiğini söyler. Zaten şiddet uygulayıcılarının tamamı

şiddete karşıdırlar. Ama o an öfkelerine hâkim olamamaktan dolayı şiddeti

uyguladıklarını söylerler. Çok nadiren psikopatik vakalarda falan pişman

değilim gibi şeyler duyabilirsiniz ki onların da çoğu başka faktörlerle madde

altında vesaire olduğu için öyledir’’ dedi.

İŞ YERİNDE MOBBİNG DE ŞİDDETTİR 

Toplumda şiddetin sadece kadınşlara yönelik olmadığına da dikkat çeken

Başkan Büyükakın, ‘’Şiddet bir insanın diğer insana cinsiyetine bakılmaksızın

uyguladığı bir şeyi yaptırtma ya da o kişinin bize bir şeyi yaptırtmasına karşı

direnme yöntemi ve bu şiddet her zaman ilk anlaşıldığı manada olduğu gibi

fiziksel bir şiddet olmak durumunda da değil fiziksel olmayan şiddet nasıl

olabilir. Mesela eşinizin sizle konuşmayarak sizi cezalandırması. Bu aslında bir

psikolojik şiddet yöntemi. Çünkü kimi küserek cezalandırır, kimisi canını sıkan

şeyler yapar. Mesela iş yerlerinde falan amirin memura, ustabaşının işçiye

mobBing dediğimiz uygulamaları. Bunlar da aslında kavramsal olarak şiddet

değil mi. Yani bir adama daha az iş vermesi, öbür adama daha çok iş vermesi.

Hitap etme biçimi mesela, Hitap etme yoluyla da insanlara aslında şiddet

uygulayabilirsiniz’’ ifadesini kullandı.

ŞİDDET SADECE FİZİKSEL OLMAZ

Başkan Büyükakın’ın konuşmasının ardından psikiyatrist yazar Prof. Dr. Kemal

Sayar bir söyleşi gerçekleştirdi. Sayar, ‘’İnsan evladı itilmiyorsa kakılmıyorsa el

üstünde tutuluyorsa ona kıymet veriliyorsa iyi ki varsın hissi ona geçiriliyorsa;

bir odaya girdiğinde, bir ortama girdiğinde insanların yüzü aydınlanıyorsa ve

ona sevgiyle yöneliyolarsa orada o insanın haysiyetinin kendine güveninin

onurunun insan olma şerefinin beslendiğini söyleyebiliriz. Ama ne zamanki bir

insanın haysiyeti ayaklar altına alınır ne zaman ki bir insan kendisi gibi olduğu

için hakarete uğrar tahkir edilir, ezilir işte o zaman şiddet başlamış demektir’’

bilgisini verdi.

ŞİDDET ZAYIFLIKTIR, SEVGİ İNCİTMEZ

Sayar, kadınların dikkatle dinlediği konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Şiddet

sadece fiziksel bir şekilde cereyan etmez, şiddet sadece bir başkasının

bedensel bütünlüğüne yönelik bir tehdit değildir. Ona vurduğumuz zaman onun

canını yaktığımız zaman, onu yaralamaya çalıştığımız zaman şiddet zuhur

etmez. Sadece onun değerlerini aşağıladığımız zaman onun kendisi gibi olma

hakkını aşağıladığımız zaman da şiddet cereyan eder. Ayrımcılık bir şiddettir.

İnsanların deri renginden dolayı, inançlarından dolayı kimliklerinden dolayı,

kıyafetlerinden dolayı aşağılanması dışlanması bir şiddettir. İnsanların

cinsiyetlerinden dolayı aşağılanması da bir şiddettir.’’

KADINLAR SESSİZ KALMAYIN

Bir insanın konuşmasıyla ahlakıyla davranışlarıyla insanlara yaydığı hisle saygı

uyandırmıyorsa; o insanın saygıyı bazen zor kullanarak aynı hayvanların

dünyasında olduğu gibi gücünü kullanarak göstermeye çalışabildiğine dikkat

çeken Sayar, ‘’Kendisinden zayıf gördüğünün bileğini bükmek isteyebilir.

Kendisinden zayıf gördüğünün canını yakarak onun üstünde bir üstünlük

kurmak isteyebilir. Bu o insanın aslında zayıflığıdır çünkü derdini konuşarak

anlatmamıştır. Özellikle kadına yönelik şiddette kadınların her zaman aklında

bulunması gereken bir şey var; asla kendinize vurdurmayın asla sizin

üzerinizde bir şiddet uygulanmasına izin vermeyin. Her cürüm her suç ancak 

sessizlikle tamamlanır. Sessiz kalmayın, güçsüz olduğunuzu düşünmeyin. Size

uzanan eli mutlaka tutun bu aynı zamanda o insana da yaptığınız bir iyiliktir’’

açıklamasını yaptı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Exit mobile version