turkusanewspaper

ABD’nin Gazze vetosuna Çin’den tepki

Gazze’de acilen insani ateşkes edilmesi için çağrıda bulunulan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tasarısını veto eden ABD’ye Çin’den tepki geldi.

Çin’in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, Pekin’in bu veto nedeniyle “büyük bir hayal kırıklığı ve memnuniyetsizlik duyduğunu” söyledi.

Açıklamaları Çin resmi haber ajansı Şinhua tarafından aktarılan Zhang, “Gazze’deki durumu daha da tehlikeli bir hâle iten ABD vetosu, yanlış bir mesaj veriyor” dedi.

Ateşkese karşı çıkılmasının “kıyımın devam etmesine yeşil ışık yakılmasından hiçbir farkı olmadığını” belirten Çinli temsilci, ateşkes çağrısını, “BM Güvenlik Konseyi’nin kaçınamayacağı bir ahlaki yükümlülük” olarak tanımladı.

Çatışmaların yayılmasının Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırdığını ve daha büyük bir savaş çıkma riskini artırdığını ifade eden Zhang, “Dünya ancak Gazze’deki savaşın alevlerini söndürerek tüm bölgeyi cehennem ateşinin sarmasına engel olabilir” dedi.

ABD’nin veto gerekçesi

ABD’nin dün veto ettiği karar tasarısı, BM Güvenlik Konseyi’ne Cezayir tarafından sunulmuştu. Washington, bu tasarının, Gazze’de çatışmalara ara verilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması için ABD, Mısır, İsrail ve Katar arasında yürütülen “hassas müzakereleri” tehlikeye atabileceğini öne sürdü.

ABD böylece üçüncü kez bir BM Güvenlik Konseyi tasarısını veto ederek Gazze’de bir acil insani ateşkes ilan edilmesine yönelik talepte bulunulmasını engellemiş oldu. Washington Gazze’de koşulsuz bir acil ateşkes yerine, rehinelerin Hamas tarafından serbest bırakılmasına bağlı bir geçici ateşkes ilan edilmesi için çağrıda bulunulan bir tasarının kabul edilmesi için baskı yapıyor.

Hamas ve beraberindeki Filistinli grupların 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği saldırılarda, birçoğu sivil olmak üzere yaklaşık bin 200 kişi öldürülürken 240 civarında kişi de kaçırılmıştı. Gazze Sağlık Bakanlığına göre, İsrail’in bu tarihten sonra Hamas kontrolündeki bu bölgeye düzenlediği hava saldırılarında ve kara operasyonunda ise şu ana kadar çoğu kadın ve çocuk, 29 binden fazla kişi öldürüldü.

İsrail, Gazze Şeridi’nde yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah kentine de kara operasyonu düzenlemeye hazırlanıyor. Uluslararası yardım kuruluşları ve birçok ülke, Gazze’de İsrail askerlerinin girmediği son büyük kent olan Refah’a yönelik bir kara operasyonunun insani açıdan yeni bir felaket yaşanmasına neden olacağı uyarısında bulunuyor. Giderek artan uluslararası baskıya rağmen geri adım atmayan İsrail’de Başbakan Benyamin Netanyahu ise savaşın Refah’a yönelik kara operasyonu olmadan tamamlanamayacağını savunuyor.

İsrail, Hamas’ın elindeki tüm rehineler Ramazan ayına kadar serbest bırakılmadığı takdirde Refah kentine kara operasyonu başlatacağını duyurmuştu. Ramazan bu yıl 10 Mart’ta başlayacak.

Ortadoğu’daki ABD’li senatörler ateşkesten umutlu

Kudüs’te İsrailli yetkililerle, Ürdün’de ise Kral Abdullah’la görüşen ABD’li iki senatör ise Ramazan’dan önce bir insani ateşkes anlaşması sağlanacağından ümitli olduklarını belirtti.

Ürdün’ün başkenti Amman’da Reuters’a konuşan Demokrat senatörler Richard Blumenthal ve Chris Coons, çatışmalara ara verilip rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşmaya kısa süre içinde varılacağına dair “büyük bir umut” olduğunu belirtti.

ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi üyelerinden Blumenthal, “Ramazan’dan önce, birkaç hafta içinde çatışmalara ara verildiğini görebiliriz” dedi.

Mısır ve Katar arabuluculuğundaki görüşmelerde şu ana kadar sonuç alınamadı. Görüşmelerin sonuncusu geçen hafta Kahire’de yapılmıştı.

Blumenthal, İsrailli liderlerle yaptığı görüşmelerde İsrail’in de çatışmalara ara verilmesine açık olduğu izlenimi edindiğini söyledi. İsrail’in Gazze’de yoğun çatışmalara girme aşamasını sonlandırıp kontrgerilla savaşına odaklanmayı düşündüğünü ifade eden ABD’li senatör, çatışmalara ara verilmesi için anlaşıldığında da Filistinlilerin kendi devletlerini kurmalarına imkân tanıyabilecek bir müzakere yolu açılacağını iddia etti.

ABD’li senatör Coons ise İsrail’in Refah’a yönelik olası kara harekâtıyla ilgili uyarıda bulundu.

İsrail’in sivilleri koruma ve Refah’a girmeden önce bu insanların tahliyesine izin verme yükümlülüğü olduğunu belirten Coons, “İsrail’i ve Hamas’a karşı verdiği savaşı desteklemekle Filistin halkının kendi kendini yönetme ve çatışmaları sonlandırmaya dair meşru arzularını destekleme arasında bir denge” olması gerektiğini vurguladı.

DW,Reuters/CÖ,BÖ

Exit mobile version