Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev seçimleri kazanmasının ardından ilk resmi yurt dışı ziyaretini geleneksel olarak Türkiye’ye yaparken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Kafkaslarda “kalıcı barış için bir fırsat penceresi açıldığını” belirterek Ermenistan’a “uzun vadeli düşünme” çağrısında bulundu.
Azerbaycan’da erkene alınan ve ana muhalefetin boykot ettiği 7 Şubat’taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini 20 yılı aşkın süredir bu görevi sürdüren İlham Aliyev kazanmıştı. Aliyev’e ilk tebrik Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan gelmişti.
14 Şubat’ta yemin ederek yeni dönemine başlayan Aliyev’in ilk resmi ziyareti ise Ankara’ya oldu. İki ülke devlet yetkililerinin göreve gelmelerinin ardından ya da seçimler sonrası diğer ülkeyi öncelikli olarak ziyaret etmeleri şeklinde bir gelenek bulunuyor.
Erdoğan da son genel seçim sonrasında Haziran ayında ilk olarak Kuzey Kıbrıs, ardından Azerbaycan’ı ziyaret etmişti. Erdoğan 25 Eylül’de de Nahçıvan’a günübirlik bir çalışma ziyareti gerçekleştirmiş ve iki lider Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temel atma törenine katılmıştı.
Ankara’ya gelişi öncesinde Almanya’da düzenlenen 60. Münih Güvenlik Konferansı’na katılan Aliyev, aynı toplantı için Münih’te bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile de görüşmüştü.
Erdoğan: Fırsat penceresi kapanmamalı
Erdoğan ile Aliyev görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın açıklamasında iki ülke ilişkilerinin yanı sıra Kafkaslardaki son duruma dair konuştu.
Erdoğan “Karabağ’da işgalin sona ermesiyle bölgemizde kalıcı barış için tarihi bir fırsat penceresi açılıyor. Bu fırsat penceresinin kapanmaması çok önemli” derken, Azerbaycan ile Ermenistan arasında kalıcı barış anlaşmasının imzalanmasının bölgede ve dünya için bir umut kaynağı olacağını belirtti.
Türkiye olarak bu süreçte Azerbaycan ile “omuz omuza” hareket ettiklerini söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ermenistan’ın uzun vadeli düşünerek stratejik bir perspektif ile bu süreci değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum. Üçüncü tarafları da süreci zehirlemek yerine yapıcı katkıda bulunmaya davet ediyoruz.”
Azerbaycan ile Ermenistan arasında geçen Eylül ayında Dağlık Karabağ’ın Bakü’nün kontrolüne geçmesiyle sonuçlanan askeri harekâtın ardından düşen tansiyon son günlerde yeniden yükselmişti.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Azerbaycan’ı ülkesine karşı “topyekûn savaş” planlamakla suçlarken, Ermenistan’ın güneyindeki Nerkin And köyü yakınlarındaki askeri mevzilere Azeri güçlerince açılan ateşte dört Ermenistan askeri ölmüştü. Azerbaycan, sınır bölgesinde açılan bu ateşi Ermeni askerlerinin “provokasyonuna” verilen bir “karşılık” olarak tanımlamıştı.
Aliyev: Türkiye Azerbaycan’ın yanında
Ortak basın açıklamasında Aliyev Azerbaycan’ın yalnız olmadığını ve Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğunu belirterek, “Azerbaycan halkı Türkiye’nin kardeşlik desteğini hiçbir zaman unutmayacak” diye konuştu.
İki ülke arasında 2010 yılında Cumhurbaşkanları düzeyinde Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi (YDSK) mekanizması tesis edilirken, Ankara ile Bakü arasında 2021’de imzalanan Şuşa beyannamesi ile ilişkiler müttefiklik seviyesine yükseltilmişti.
Dağlık Karabağ’a 19 Eylül 2023’de düzenlenen ve kısa süren operasyonun ardından Avrupa ülkeleri barış görüşmeleri için devreye girmeye çalışırken; Azerbaycan, Türkiye’nin katılımı reddedildiği için Ermenistan, AB, Fransa ve Almanya ile İspanya’da yapılması planlanan toplantıya gitmeyi reddetmişti.
İki ülke arasında ateşkes sağlanırken kalıcı bir barış anlaşmasına ise henüz ulaşılmış değil. Bakü ve Erivan bir barış anlaşmasının 2023 sonuna kadar imzalanabileceğini açıklamış ancak görüşmelerde ilerleme sağlanamamıştı.
O dönemde AB dönem başkanı olan İspanya’nın ev sahipliğinde Granada’da düzenlenecek toplantının en önemli gündem maddelerinden birini Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmazlık oluşturuyordu.
Basın açıklamasında “Barışçıl yollarla çözemediğimiz tarihi meselemizi biz savaş meydanında çözdük” diyen Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) Temmuz’daki gayri resmi zirve toplantısına Kuzey Kıbrıs lideri Ersin Tatar’ı davet edeceğini de bildirdi.
Ankara ile Bakü’nün “tek millet iki devlet” ilkesi altında giderek yakınlaşan ilişkileri kapsamında savunma sanayi ve enerji projelerinin yanı sıra Zengezur Koridoru olarak adlandırdıkları ulaşım projesi ile Türkiye’nin Ermenistan ve Azerbaycan üzerinden Orta Asya’ya bağlanması da hedefleniyor.
Aliyev’in ziyareti sırasında “Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi”nin Bakü’de kurulmasına ilişkin anlaşma da imzalandı. Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin başta sağlık, mühendislik ve bilişim sahalarında eğitim vermesi planlanırken, iki ülkenin bilimsel araştırma kapasitelerinin bir araya getirilmesinin amaçlandığı belirtildi.
DW / GS,HT