Son Dakika: Atakaş Hatayspor – Galatasaray maçı sonrası çarpıcı iddia! “Bu anlayışta devam edemez, Guardiola kendisi gelse…”

Spor Toto Üstün Lig 21. hafta uğraşında Galatasaray, deplasmanda iki sefer öne geçtiği gayrette Atakaş Hatayspor’a 4-2 mağlup oldu.

Müsabakanın 23. dakikasında Emre Kılınç ile öne geçen sarı kırmızılı takım, 28. dakikada Van Aanholt ile penaltı kaçırdı. Konut sahibi ekip, 43. dakikada Diouf’un penaltı golüyle skora istikrar getirirken birinci yarıda son kelamı 45+7. dakikada Kerem Aktürkoğlu frikikten söyledi: 1-2.

İkinci yarıya istekli başlayan Atakaş Hatayspor, 65. dakikada Kamara ile durumu 2-2 yaptı. Gayretin 79 ve 90+1. dakikalarında sahneye çıkan Lobjanidze ise karşılaşmanın skorunu belirledi ve grubuna galibiyeti getirdi: 4-2.

Alınan bu sonucun akabinde Galatasaray 27 puanla 13. sırada kaldı. Atakaş Hatayspor ise 35 puanla 3. basamağa yükseldi.

SPOR MÜELLİFLERİ NELER DEDİ?

GÜNTEKİN ONAY: DÖNEMİN EN UYGUN MAÇIYDI

Dönemin en keyifli maçlarından birini izledik dün akşam… 6 gol, kaçan penaltı, konumlar, iki kadronun da yalnızca golü düşünen oyun anlayışları maçı güzelleştirdi.

Galatasaray, yeni teknik yöneticisi Torrent’in birinci maçında istekli ve hareketliydi. Geriden oyun kurma anlayışıyla başladı. Fakat savunmada çok önemli meseleler yaşadığı bir 90 dakika oynadı. Hatayspor, Bilhassa Van Aarnholt’un savunduğu kanattan daima tehlikeler yarattı. Belirli ki Domenec Torrent beklerin daima ataklara katılmasını istiyor. Ancak o bölgeden darbe yediği halde maç içinde önlem almadı. Ayrıyeten iki bek tıpkı anda çıktığı vakit stoperler dışında geri dönüşlerde emniyet oyuncusu yok.

DOMENEC TORRENT BU ANLAYIŞTA DEVAM EDEMEZ

Torrent, Pep Guardiola’nın yardımcısıydı. Ancak şuna dikkat çekmek isterim ki, Guardiola beklerden biri hamlede çizgiye çıktığı vakit başkasını emniyet için ortaya çekiyor. Bunu yapmasının emeli geçişleri önlemek. Torrent bu anlayışta devam ederse buna emsal çok maç ile yüzleşmek zorunda kalır.

Dün Galatasaray’da yalnızca Kerem yeterli futbol sergiledi ve mükemmel bir frikik golü attı. Emre Kılınç da istekliydi ve Hatayspor savunmasını zorladı.

2 KADRONUN SANTRFORLARI ORTASINDA UÇURUM VARDI

Halil Dervişoğlu için olumlu tabirler kullanmak mümkün değil. Halil, bu düzeyin santrforu değil. Dün de alanda kayıpları oynadı.

Öbür tarafta Hataysporlu Diouf, ligin bana nazaran en güzel santrforu. Yüksek toplarda rakipsiz, çok zeki ve güçlü bir oyuncu, etrafındakileri ve gerisindekileri de oynatıyor. Galatasaray, kendi alanında geniş alanlar bırakınca bu sefer Saba Lobzhanidze sahneye çıktı. Ömer Erdoğan’ın kadrosu canlı ve tempolu. Dün Galatasaray’ın zaaflarından düzgün faydalanıp 4 gollü bir galibiyet aldılar.

BANU YELKOVAN: GUARDIOLA’NIN KENDİSİ GELSE SIKINTI

Galatasaray için bir teknik yöneticiden fazlası olan Fatih Terim’le yolların ayrılması, ayrılışın hali ve sonrasındaki gelişmeler, takvim yılında 6 güne sığmış üzere görünen sürecin çok daha fazla hissedilmesine yol açtı ve bu maç, daha başlamadan salt bir puan muhtaçlığının çok ötesinde mana kazandı.

GERGiN KONJONKTÜR

Geçen haftayı yenilgiyle kapatan iki kadro ortasında, her iki tarafın da kazanmak zorunda olduğu, Galatasaray için puan gereksiniminin çok ötesinde mana tabir eden bu 90 dakika, olağan bir ortamda kadroyla fazla çalışma imkanı bulamayan Domenec Torrent’in nasıl bir teknik adam olduğunu değerlendirmeye yetmezdi. Lakin ekibin içinde bulunduğu son derece gergin konjonktür yüzünden İspanyol teknik adamın biraz olsun nefes alabilmek ismine skorda ya da en azından oyunda gözle görünür bir değişiklik yapma mecburiliği vardı. Olmadı.

KOLEKTiF KUSURLAR

Her iki grubun da kıymetli eksiklerle çıktığı maç, çok yüksek tempoda, kırmızı kart, penaltı, atılan ve kaçan goller ile her türlü aksiyonun olduğu bir uğraş sundu izleyenlere. G.Saray iki sefer öne geçtiği maçta, başta İsmail’in ferdi, lakin salt onun sırtına yüklenemeyecek kadar kolektif kusurlar sonucu ‘Bu dönem daha yaşanacak ne kaldı’ diye düşünenlerin şaşkın bakışları altında, birinci defa 4 gol yiyerek kaybetti.

BU DENKLEMDEN ÇIKILAMAZ

Guardiola’nın yanında bir hafta idman izlemeye gidenlerin özgeçmişlerine büyük harflerle bunu yazdıkları bir ortamda, dünyanın en güzel teknik yöneticisiyle 10 seneyi aşkın bir müddet birlikte çalışmak, oyun stratejisini şekillendirmesinde katkıda bulunmak, Türkiye’nin futbol ikliminde olağan kaidelerde en az birkaç aylık krediyi sağlardı. Fakat içinde bulunulan bu ortamda artık bu bile kuşkulu… Değil eski yardımcısı, Guardiola’nın kendisi gelse, bu denklemin içinden çıkması güç.