Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov mevkidaşı Truss ile görüştü

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrovi ile İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, başşehir Moskova’da bir ortaya geldi.

Görüşme sonrası iki bakan ortak basın toplantısında konuştu.

Karşılıklı suçlamaların yapıldığı toplantıda, bakanlar ortasındaki soğukluk kameralara yansıdı.

Toplantı sonunda Lavrov’un, konuk bakandan daha süratli biçimde salondan çıkması dikkati çekti.

Lavrov yaptığı konuşmada, Ukrayna krizi ile ilgili olarak Minsk Mutabakatlarının uygulanması, Rusya’nın Belarus ile birlikte yaptığı askeri tatbikat ve Rusya’nın Batı’dan istediği güvenlik garantilerine ait bilgileri İngiliz mevkidaşına anlattığını belirtti.

Belarus ile Rusya’nın birlikte yaptığı ortak askeri tatbikat ve Rus askeri birliklerinin Rusya topraklarında konuşlandırılması karşısında Londra ve Batı’daki kaygıların anlaşılmaz olduğunu vurgulayan Lavrov, Rus askeri birliklerinin tatbikat sonrasında ülkeye döneceğini lisana getirdi.

“DİNLİYORUZ LAKİN DUYMUYORUZ”

Rusya’nın Ukrayna’yı “işgal” edeceğine dair savlarla ilgili ayrıntılı olarak Truss ile konuştuğunu söz eden Lavrov, Truss ile diyaloğun gidişatından ötürü “hayal kırıklığına” uğradığını söyledi.

Lavrov, görüşmeyi “sağır ve dilsiz” ile konuşmaya benzeterek, “Dinliyoruz ancak duymuyoruz. En ayrıntılı açıklamalarımız boşa gitti.” dedi.

Bakan Lavrov, Rus tarafının Ukrayna konusundaki detaylı açıklamalarını Truss’ın ya bilmediğini ya da büsbütün görmezden geldiğine yönelik bir his olduğunu kaydetti.

İngiliz askerlerinin de Baltık ülkelerinde bulunduğunu kaydeden Lavrov, “Londra’nın tasa ettiği Rus askeri birlikleri kendi topraklarında bulunuyor.” diye konuştu.

Lavrov, Batı’nın garanti konusunda Rusya’dan talepte bulunduğunu, Rusya’ya ise kimsenin garanti vermediğini vurguladı.

“BATILI MESLEKTAŞLARIMIZ KOPYA ÇEKER ÜZERE ‘GERİLİMİN AZALTILMASI’ KELAMINI ÖĞRENMİŞ”

Rusya’nın diplomasiden yana olduğunu belirten Lavrov, şunları söyledi:

“Şimdi bütün Batılı meslektaşlarımız kopya çeker üzere ‘gerilimin azaltılması’ kelamını öğrenmiş. Ukrayna konusunda ‘Rusya’nın tansiyonu azaltmasını ve diplomasiyi seçmesini umuyoruz’ diyorlar. Yıllardır diplomasiyi seçtik ve evvelden olduğu üzere diplomasiyi temel alıyoruz. Avrupa güvenliği konusunda 1999’daki İstanbul Doruğu ve 2010 yılındaki Astana Deklarasyonu diplomasinin eseridir, en yüksek seviyede diplomasidir.”

Lavrov, o devirde alınan kararlara uyulmadığını savunarak, Almanya’nın birleşmesinde kandırıldıklarını, artık de kandırılmaya çalışıldıklarını lisana getirdi.

“RUSYA TEHDİT ETMİYOR”

Bakan Truss’ın görüşmede suçlayıcı açıklamalarda bulunduğuna işaret eden Lavrov, “İngiliz hükümet yetkililerinden de ‘Eğer saldırganlığa son vermezseniz…’ biçiminde sözler duyuyoruz. Hangi saldırganlık? Ne vakit başladı bu? Kime karşı başladı? Halbuki bizim ağzımızdan ‘bunun sonucu ile karışılacaksınız, size sıkıntı olacak, pişmanlık duyacaksınız…’ üzere şeyler duydunuz mu hiç? Bununla ilgili bir tane bile örnek gösteremezsiniz.” tabirlerini kullandı.

Lavrov, Ukrayna’da Rus askerleri ve ağır silahlarının bulunduğuna dair savları Batı ülkelerinin vicdanına bıraktığını belirterek, bunların hepsinin ‘büyük olasılık’ kategorisinde olduğunu ve Litvinenko, Skripal ve Navalnıy konusundaki gerçeklerin görmezden gelindiğini lisana getirdi.

Rusya’nın kendi topraklarında yaptığı ve akabinde askerlerin kışlaya döndüğü tatbikatlardan farklı olarak, İngiltere, ABD ve Kanada’nın askerlerini, topraklarının çok ötesinde olan Baltık ülkelerine ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelere gönderdiğini anımsatan Lavrov, bu askeri birliklerin ve silahların ülkelerine daha sonra kural olarak geri dönmeyeceğini lisana getirdi.

Lavrov, İngiliz Bakan Truss ile bunu da görüştüklerini, Truss’un bu konunun Rusya’yı ilgilendirmediğini söylediğini, fakat Rusya’nın kendi topraklarındaki Rus askerlerinin ise Londra’nın baş telaşı olduğunu söz etti.

Bakan Lavrov, tansiyonu azaltma sloganlarının da bütün Batı toplumu için birleştirici faktör haline geldiğini lisana getirdi.

BAKAN TRUSS RUSYA’YI SUÇLADI

İngiltere Dışişleri Bakanı Truss ise Rusya’nın Ukrayna yönelik “saldırgan siyaset” izlediğini belirterek, “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı uyguladığı saldırganlığı durdurması ve sıkıntının diplomasi yoluyla tahlilini benimsemesi için fırsatı var. NATO, bu yoldan gidilmediği takdirde Rusya, Ukrayna ve tüm Avrupa için sonuçların kesin olacağını açıklıyor.” dedi.

Rusya’nın, komşu ülkelerinin NATO’ya üye olmasına karşı çıktığına dikkati çeken Truss, bunun “yanlış” olduğunu ve “Ukrayna’nın geleceğini belirlemesine pürüz konulmaması” gerektiğini vurguladı.

Truss, Ukrayna’nın hudutlarının yakınlarında 100 binden fazla Rus askerinin bulunduğuna dikkati çekerek, “Bu, NATO’nun kararlı olmasını kılıyor ve Ukrayna halkını Rusya’dan uzaklaştırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“RUSYA’NIN YAPTIĞI TEHDİTTİR”

Bakan Truss, şöyle devam etti:

“Ukrayna’nın sonlarında Rus askeri birlikleri ile silah sayısının yükseldiğini görüyoruz. Bu bir tehdittir. Ayrıyeten, Ukrayna’da demokrasinin baltalanması emeliyle hibrit savaş tipi siber taarruzun düzenlendiğini görüyoruz. Bu nedenle bugün Moskova’da bulunuyorum.”

Rusya’nın Ukrayna’ya hücum düzenleme ihtimalini pahalandıran Truss, “Rusya, Ukrayna’ya saldırırsa, Ukraynalılar gayret edecek. Bu savaş uzun sürecek. O vakit, Ukrayna’nın müttefikleri de Rus kurum ve yetkililerine yönelik yaptırım uygulayacak. Kuzey Akım 2 Boru Sınırı Projesi de durdurulacak.” yorumunda bulundu.

“RUSYA İLE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”

Bu hususta ilerleme kaydedilmesi için Rusya ile çalışmak istediklerini lisana getiren Truss, fakat bunun Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve NATO’nun “açık kapı” siyaseti kıymetine olmayacağını belirtti.

Truss, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi Rusya’nın, 1995’te imzalanan Budapeşte Memorandumu çerçevesinde, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.

“DONBAS’TAN AĞIR SİLAHLARIN ÇIKARILMASI GEREKİYOR”

Ukrayna’nın doğusundaki Donbas sıkıntısına de değinen Truss, burada ateşkes muahedesinin sağlanması için bölgeden ağır silahlarının çıkarılması gerektiğini söyledi.

Truss, “Bu, Minsk mutabakatlarının uygulanması konusunda ilerlemenin elde edilmesi için gereklidir.” dedi.

“LAVROV İLE GÖRÜŞMEDE DİLSİZ OLAN BEN DEĞİLDİM”

Lavrov’un bu görüşmeyi “sağır ile dilsizin konuşmasına” benzetmesini pahalandıran Truss, şöyle devam etti:

“Görüşmemizde, dilsiz olan kesin ben değildim. Mevcut durumla ilgili İngiltere’nin konumunu aktardım. Rusya’nın Ukrayna’daki aksiyonlarını engellemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu mevzuda çok kararlıyız.”

İngiliz gemisinin geçen yıl Karadeniz’deki hareketlerine değinen Truss, bunun “savunma” hedefiyle yapıldığını tabir etti.