Avrupa depolarındaki gaz azaldı

“Gas Infrastructure Europe” datalarına nazaran, Avrupa’nın doğalgaz depolarının doluluk oranı geçen yıl ocak sonu prestijiyle yüzde 52 düzeyindeyken, bu yılın tıpkı devrinde yüzde 37,5’e geriledi.

Ocak 2021’de Avrupa’daki doğalgaz depolarında yaklaşık 60 milyar metreküp gaz bulunuyordu ve doluluk oranı yüzde 52 olarak kayıtlara geçti. Bu yılın tıpkı periyodunda bu ölçü 18 milyar metreküp azalarak 42 milyar metreküpe, depoların doluluk oranı ise yüzde 37,5’e geriledi.

DEPOLARINDA EN FAZLA DOĞALGAZI OLAN ÜLKE İTALYA

Avrupa’da deposunda en fazla doğalgaz bulunan ülke 10 milyar metreküple (yüzde 47) İtalya oldu. İtalya’yı 8,7 milyar metreküple (yüzde 35) Almanya, 4,4 milyar metreküple (yüzde 33) Fransa izledi.

Doğalgaz depolarının doluluk oranı açısından ise 200 milyon metreküple depolarının yüzde 80’i dolu olan Portekiz ve 750 milyon metreküple depolarının yüzde 75’i dolu olan Birleşik Krallık başı çekti.

TALEP ARTINCA DEPOLAR AZALDI

Kış mevsiminin beklenenden daha soğuk geçmesi ve güç talebindeki artış depolardaki doğalgazın daha çok kullanılmasına yol açtı. Rusya’nın Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gönderdiği doğalgaz ölçüsünün azaltması ve hidroelektrik santrallerinden üretimin azalması da depolardaki gazın azalmasında tesirli oldu.

RUSYA VE UKRAYNA ORTASINDAKİ TANSİYON TEDARİKE YANSIYABİLİR

Uzmanlar, Rusya ile Ukrayna ortasındaki tansiyon nedeniyle doğalgaz tedarikinde kasvet yaşanabileceğini tabir ediyor. Avrupa ve ABD’li yetkililer iki ülke ortasında savaş çıkması durumunda, Avrupa gazının yüzde 40’ını tedarik eden Rusya’nın uygulanacak yaptırımlara vanaları kapatmakla karşılık vermesinden telaş ediyor. Rusya, Avrupa’ya doğalgazı ya uzun vadeli kontratlarla ya da aşikâr ölçü gaz satışını sağlayan tek seferlik mutabakatlarla sağlıyor.

ARZ DERDİNİN ALTINDAKİ RUSYA ETMENİ

Öte yandan, Rusya’nın Avrupa’ya yüzde 15 daha fazla gaz gönderme kapasitesi olduğu tabir ediliyor. Uzmanlar, doğalgazda arz sorununun, Avrupa tarafından istenmeyen Kuzey Akım-2 doğalgaz boru çizgisinin gerçek bir “ihtiyaç” olduğunu göstermek isteyen Rusya’dan kaynaklandığı görüşünü de savunuyor.