Hindistan, Ramazan Bayramı’nda şiddet olaylarına sahne oldu

Güney Asya ülkesinde Müslümanlar, yeniden atakların maksadı oldu.

Hindistan’da yaşayan Müslümanlar, Ramazan Bayramı’nı şiddet olaylarının gölgesinde geçiriyor.

Bayrakların kaldırılması çatışma çıkardı

Bayramın birinci günü Rajasthan eyaletine bağlı Jodhpur kentinde Hindular ile Müslümanlar ortasında “dini bayrakların kaldırılması” nedeniyle çatışma çıktı.

Ramazan Bayramı’na ait bayrakların kaldırılmasına reaksiyon gösteren Müslümanlar ile Hindular, taş ve sopalarla birbirlerine saldırdı.

Sokağa çıkma yasağı ilan edildi

Polisin müdahale ettiği olaylarda çok sayıda sivilin yanı sıra kimi polisler de yaralandı. Olayların büyümemesi için kentte internet hizmetleri askıya alındı.

Toplumsal olayların bastırılması için kentin 10 bölgesinde 4 Mayıs’a kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Müslümanlara yönelik toplumsal baskı

Ülkede, Müslümanlara yönelik toplumsal baskı ve şiddet olayları son aylarda artış gösterdi.

1,4 milyar nüfusunun yaklaşık yüzde 14’ü Müslüman olan Hindistan’da, iktidardaki Bharatiya Janata Partisi’nin (BJP) Hindu-Müslüman kutuplaşmasını tetikleyen siyasetler izlemesi şiddet olaylarının yaşanmasında tesirli oldu.

Cammu Keşmir’de buruk bayram

Bilhassa Cammu Keşmir’de son 3 yıldır Ramazan Bayramı, Müslümanlara yönelik artan baskı nedeniyle buruk geçiyor.

Hindistan idaresinin 5 Ağustos 2019’da Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırmasının ve eyaleti merkeze bağlı iki Birlik Toprağı’na ayırmasının akabinde bölgedeki şiddet olayları artmıştı.

Müslümanlara ilişkin mülkler buldozerle yıkıldı

Hindu kümeler ile Müslümanlar ortasında geçen ay da çatışmalar yaşanmıştı. Madya Pradeş Eyaleti İçişleri Bakanı, şiddet nedeniyle Müslümanları sorumlu tutmuştu.

AA’nın haberine nazaran; yetkililer, şiddete teşvik etmekle suçlanan Müslümanlara ilişkin yaklaşık 50 mülkü buldozerle yıkmıştı.

Milletlerarası Af Örgütü: Toplu cezalandırma

Polis, yıkılan mülklerin yasa dışı yollarla inşa edildiğini savunurken, hukuk uzmanları yıkımların yasal olmadığını söylemişti.

Milletlerarası Af Örgütü, mülk yıkımlarının azınlıklar için “toplu cezalandırma” manasına geldiğini açıklayarak, olaylar hakkında “kapsamlı, tarafsız ve şeffaf bir soruşturma” yapılması davetinde bulunmuştu.