$ DOLAR → Alış: / Satış:
€ EURO → Alış: / Satış:

Türkiye’de basın özgürlüğünün deprem karnesi

Depremler sırasında sahada çalışan gazetecilerden, baskı gördüklerine dair şikayetler var. RTÜK’ün son cezaları ve ilan edilen OHAL de seçim öncesi basın özgürlüğünü tartışmaya açıyor.

Türkiye’de basın özgürlüğünün deprem karnesi
  • 26.02.2023
  • 135 kez okundu

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sadece Türkiye’nin afet konusundaki eksikliklerini gözler önüne sermedi, bir yandan deprem yayınları nedeniyle medyaya uygulanan baskı seçime doğru giden Türkiye’de basın özgürlüğü ile ilgili endişeleri de artırdı.

Depremin hemen ardından çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu sahadaydı. İlk birkaç günde bazı illere arama kurtarma ekiplerinden daha hızlı varan basın mensuplarının pek çoğu, zor şartlar altında çalışarak enkazdakilere ulaşılabilmesi için yayınlarıyla yoğun çaba sarfetti.

Ancak aradan geçen zamanda enkazda kalanların yakınlarının ve depremzedelerin şikayetlerinin ekranlara ve sosyal medyaya yansımaya başlaması devlet kurumlarını da basın mensupları üzerineki baskıyı artırmaya yöneltti.

Arama kurtarma çalışmalarının en yoğun olduğu ve telefon şebekelerinin çekmediği birkaç gün Twitter’da bant daraltmaya gidilirken, hükümete yakın bazı televizyon kanallarının depremzedelerin canlı yayınlarda söz almasını engellemeye çalıştığı da gözlendi. Buna karşılık ise bazı durumlarda kişisel inisiyatifler de alarak tabloyu olduğu gibi aktarmaya çalışan basın mensupları çoğunluktaydı.


Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi’nden Gürkan ÖzturanFotoğraf: Deniz Bozkurt-Pekar

Sahada durum nasıldı?

Peki sahadan meslek örgütlerine ne gibi şikayetler aktarıldı?

DW Türkçe’ye konuşan Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi’nden (ECPMF) Gürkan Özturan, hem kameralara yansıyanların hem de depremzedelerin demeçlerinin çoğunlukla kritik süreç olan ilk 48 ila 72 saat arasında arama-kurtarma faaliyetlerinin yeterli koordinasyona sahip olmadığı yönünde olduğunu hatırlatarak, “Bu aksaklıklara dikkat çeken medya mensuplarının haberleri sayesinde yıllardır zayıflatılan sivil toplum kapasitesi canlanarak ve hızla harekete geçerek bölgeye gönüllüleri sevk edebildi” diyor.

Özturan, depremi takip edecek haber merkezlerinin editoryal bağımsızlığına bir müdahale şekli olarak “moral bozucu” şekilde felaket haberlerinin yapılmaması telkinine dair bildirimler aldıklarını da belirterek, şu tespitlerde bulunuyor:

“Hedef gösterme, tehdit ve telkinlerin ardından, sahada bulunan gazeteciler ve medya çalışanlarından çok sayıda şiddet, engelleme ve teçhizata el koyma raporları da geldi. Bize gelen onlarca bildirimden şu ana kadar raporlayabildiklerimize bakarak basın özgürlüğü ile ilgili en sık görülenin haber sürecindeki engellemeler olduğunu, medya mensuplarının haber yapmasının zorla engellendiğini görüyoruz.”

Özturan, buna ek olarak endişe verici bir diğer ihlal türünün de fiziksel saldırılar olarak öne çıktığını söylüyor ve onlarca farklı noktada gazetecilerin polis, korucu ya da kendini güvenlik mensubu olarak tanıtan kişilerin fiziksel müdahalelerine maruz kaldığını anımsatıyor.


RSF Türkiye Temsilcisi Erol ÖnderoğluFotoğraf: private

Önderoğlu: “Eleştirel yüzde 15’in yankısı daha büyüktü”

Sahadaki bu durum ile ekranlara ve sayfalara yansıyan haberlerin Türkiye’de medyanın durumuna dair neyi ortaya koyduğu sorusunu ise RSF Türkiye Temsilcisi ve Bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu DW’ye şöyle yanıtlıyor:

“Depremler sırasında bir kez daha anlıyoruz ki devletin bilgilendirme kanallarını açmadığı, iktidarın da ortak olduğu bir medya düzleminde ‘kutuplaşma’ ister taraflı anlatımlar yoluyla olsun isterse anlatılmaya cesaret edilemeyen bilgiler nedeniyle olsun toplumun sağlıklı bilgilenmesini sekteye uğratıyor. Bu sağlıksız medya ortamı ve toplumsal toleranssızlık, deprem bölgesinde onca fedakarlıkla görev yapan muhabirlerin karşıt çevrelerce dışlanması ve hedef alınmasıyla acı şekilde kristalleşti.”

Önderoğlu, her ne kadar iktidar ulusal medyanın yüzde 85’ini denetimi altında tutsa da geriye kalan eleştirel yüzde 15’in yankısının daha büyük olduğuna dikkat çekerek, “Çünkü depreme geç müdahale edildiği, iktidarın inşaat prosedürlerini gevşetip yolsuzluğa zemin hazırladığı ve depremde bilançonun ağırlaşmasından sorumlu olduğu yaklaşımı, depremzedenin çığlığıyla birleşti” diyor.

RSF Temsilcisi’nin vurguladığı bir başka nokta da şu oluyor:

“Bu trajedide nesnel ve özgür haberciliğin feryatları duyurma cesareti kadar sorunları önlemede ne denli etkili bir güç olabileceği de anlaşıldı. Zaten Türkiye medya sektörünün en acil ihtiyacı editoryal bağımsızlık.”

OHAL ilanı basın özgürlüğünü nasıl etkiler?

Depremin hemen ardından uluslararası yardım çağrısını da içeren dördüncü seviye alarm durumuna geçilirken, aynı zamanda depremin etkilediği 11 il için Olağanüstü Hal ilan edildi. Üç aylık için ilan edilen OHAL’in basın özgürlüğünü nasıl etkileyeceği de tartışılan bir başka konu.

Önderoğlu, internete müdahale, yayın yasakları, televizyonlara para cezaları, ayrımcı basın kartı prosedürü, keyfi yargılamalar gibi çok sayıda antidemokratik baskı aracının zaten bulunduğunu hatırlatarak, “Ne yazık ki OHAL ilanı kamuoyunu bilgilendirme çabalarını sekteye uğratacak yeni daha ne getirebilir diye insanı düşünmeye itiyor. Geriye, gazetecilerin belli bir bölgeye sokulmaması veya basım araçlarına el koymak kaldı” yorumu yapıyor.

Diğer taraftan Türkiye’nin yaklaşan seçimlere bu bölgelerde OHAL altında girecek olması da meslek örgütlerini endişelendiren bir konu.

Özturan, “Önceki yıllardaki OHAL uygulamaları ve geçtiğimiz haftalarda bölgede güvenlik güçlerinin gazeteciler ve medya çalışanlara yönelik genel tutumuna bakacak olursak, endişemiz yüksek seviyede” diyor ve OHAL sürecinin aynı zamanda seçim takvimi ile örtüşecek olmasının medya özgürlüğü açısından birçok çekinceyi beraberinde getireceğine dikkat çekiyor.

RTÜK’ün cezaları sürer mi?

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) deprem yayınları nedeniyle Halk TV, Tele 1, Fox TV gibi bazı kanallara verdiği cezalar da seçimlere doğru basın özgürlüğü için daha zor zamanların gelebileceğine işaret ediyor.

Özturan, RTÜK’ün 2022 yılındaki ceza performansına bakıldığında iktidara yakınlığıyla bilinen medya ve diğerleri arasındaki farklılığın büyük oranda göze çarptığını söyleyerek, kamu hizmeti yapan medyanın önemine dair şunu vurguluyor:

“Çağrımızı daima yineliyoruz; lütfen medya özgürlüğüne müdahale etmeyin. Son haftalarda gördüğümüz üzere medyanın kısıtlamalar öncesi haber yapabildiği durumlarda yaşamlar kurtarılıyor ve aksi şekilde de medyanın susturulmaya çalışıldığı bir ortamda enkaz altında ‘Sesimi duyan var mı?’ yakarışları yanıtsız kalmaya mahkûm ediliyor.”

Önderoğlu’na göre de RTÜK’ün deprem yayınları nedeniyle verdiği son ağır cezalar gündemin hızla seçim yörüngesine oturmasının şiddetini yansıtıyor. Önderoğlu, “İlk günlerde deprem bölgesinde görünmeyen iktidar, seçim meydanlarını kimseye kaptırmamak ve kamuoyunu kontrol etmek için eleştirileri susturmaya dönük bu tarz radikal hamlelere ihtiyaç duyabilir” diye konuşuyor.

Etiketler: / / / /

New York’ta metroda uyuyan bir kadını ateşe vererek ölümüne neden zanlı tutuklandı
New York’ta metroda uyuyan bir kadını ateşe vererek ölümüne neden zanlı tutuklandı HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER  NEW YORK – ABD’nin New...
Philadelphia Union, Alejandro Bedoya ile 2025’e Kadar Yeniden Sözleşme İmzaladı
Philadelphia Union, Alejandro Bedoya ile 2025’e Kadar Yeniden Sözleşme İmzaladı HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER  Philadelphia Union, Alejandro Bedoya ile 2025...
Trump: Putin Benimle En Kısa Zamanda Görüşmek Istediğini Söyledi
Trump: Putin Benimle En Kısa Zamanda Görüşmek Istediğini Söyledi ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Ukrayna’daki savaşı en hızlı şekilde sona...
Trump, Kanada’dan sonra bu kez Panama Kanalı’nı istedi
Trump, Kanada’dan sonra bu kez Panama Kanalı’nı istedi ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Panama Kanalı’nın inşası sırasında 38 bin ABD’linin...
ABD Major League Soccer MLS ligi 2025 Futbol sezonu programı açıklandı
ABD Major League Soccer MLS ligi 2025 Futbol sezonu programı açıklandı HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER  Amerika Birleşik Devletleri’nde 2025 MLS...
New York metrosunda yaklaşan bayram ve yılbaşı tatili öncesinde ek olarak güvenlik önlemleri artırıldı
HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER  NEW YORK – ABD’nin New York şehri metrosunda, yaklaşan bayram ve yılbaşı tatili nedeniyle halkın güvenliği için...
ABD Başkanı Biden, çocuk skandalından 17.5 yıl hapise mahkum edilen yargıcı affetmesi ülkede tartışmalara yol açtı
ABD Başkanı Biden, çocuk skandalından 17.5 yıl hapise mahkum edilen yargıcı affetmesi ülkede tartışmalara yol açtı Hasan Çelik ABD Başkanı...
Belediye Başkanı Adams, NYPD Komiseri Tisch, Queens’te Yeni 116. Bölge Karakol Binası’nın Açılışını Yaptı
HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER NEW YORK – Polis Müdahale Sürelerini Azaltmak İçin Yeni Bir Bölge Karakolu kuruldu. NEW YORK – New...
Belediye Başkanı Adams, 2024’te New York’ta Gelen Yaklaşık 65 Milyon Ziyaretçiye Teşekkür Etti
HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER  NEW YORK – New York Belediye Başkanı Eric Adams ve NYC Tourism + Conventions Başkanı ve CEO’su...
Belediye Başkanı Adams Görevdeki Üçüncü Yılında Yaptıkları Başarılı Çalışmaları Paylaştı
HASAN ÇELİK/TÜRK USA NEWSPAPER  NEW YORK – New York Belediye Başkanı Eric Adams, görevdeki üçüncü yılını tamamlarken, belediye binasının üst düzey...
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ