Çevre örgütleri: Türkiye emisyonlarını azaltmaya başlamalı
Çevre örgütleri, Türk hükümetinin BM İklim Konferansı’ndaki tutumunu eleştirdi. Türkiye’nin birçok deklarasyona imza atmadığına dikkat çeken örgütler, emisyon azaltmaya başlanmasını istedi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ev shaipliğinde Dubai’de düzenlenen 28’inci Birleşmiş Milletler İklim Konferası (COP28), BM ülkelerinin fosil yakıtların kullanımından uzaklaşılması çağrısıyla dün sona erdi.
Türkiye iklim konferansında binin üzerinde katılımcıyla temsil edildi.
Konferansın sona ermesinin ardından ortak bir basın açıklaması yayınlayan İklim değişikliği alanında çalışan WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Greenpeace Akdeniz, İstanbul Politikalar Merkezi, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), Yeşil Düşünce Derneği, İklim Öncüleri, Fosil Yakıtların Ötesi, Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye’nin konferansta yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği taahhüdü dahil birçok deklarasyona imza atmadığına dikkat çekti.
Açıklamada, “14 Aralık 2023, 13 Aralık’ta sona eren COP28 İklim Zirvesi, fosil yakıt çağının bittiğine dair açık bir sinyal vermesi nedeniyle ‘tarihi’ bir zirve olarak önem taşıyor. Türkiye ise iklim kriziyle güçlü bir şekilde mücadele etmek için hazırlanan yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği taahhüdü dahil birçok deklarasyona imza atmadı” değerlendirmesine yer verildi.
Türkiye’nin dünyada en çok sera gazı salan 15’inci ülke olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’nin ulusal sera gazı emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 30’dan fazla artırmayı öngören iklim hedefini henüz güncellemediği belirtildi. Açıklamada, “2053 yılında net sıfır emisyonlu ülke olma vizyonu bulunan Türkiye sera gazı emisyonlarını bir an önce azaltmaya başlamalı ve 2030 yılına kadar, 2020 yılına kıyasla en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemeli” denildi.
“Bütüncül yaklaşım gerekli”
WWF-Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Behiç Sabuncu, “Türkiye’nin iklim hedeflerini ve politikasını daha bütüncül bir yaklaşımla gözden geçirip kömürden çıkış önceliğiyle adil enerji dönüşümünü ve korunan alanların artırılmasını iklim hedefinin bir parçası haline getirmesi gerekiyor” dedi.
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç ise Türkiye’nin özellikle küresel yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği hedeflerine yönelik çekimserliğinin “şaşırtıcı” olduğunu belirtti. Özenç, “Bildiğiniz gibi 2022 yılı sonunda açıklanan Ulusal Enerji Planındaki yenilenebilir kapasite hedefleri yalnızca 5 yıl önce açıklanan Milli Enerji ve Maden Politikası hedeflerinin çok üzerinde. Güneş kapasitesinde üç kat, rüzgar kapasitesinde bir buçuk kat daha yüksek kurulum hedefleyen Türkiye COP sürecinde küresel iklim politikalarının ilerlemeci alanlarında daha yapıcı bir pozisyon almalıydı. Bu, ülkemiz adına ne yazık ki kaçırılmış önemli bir fırsat” şeklinde konuştu.
Uzun müzakereler sonrasında bir gün uzatmayla salı günü sona eren BM İklim Değişikliği Konfernası’nda ülkelere enerji sistemlerinde fosil yakıtların kullanımından uzaklaşmaları çağrısında bulunulmuş ve küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi devrimi öncesine göre 1,5 derecede sınırlandırmaya ilişkin küresel hedef netleştirilmişti.
DW/BÖ,JD
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl bağlanabilirim?