İbrahim Kurtuluş, Brooklyn’de yaşayan 60 bin Türk kökenli Amerikalıya istemeden hakaret etmiş oldunuz
İbrahim Kurtuluş, Brooklyn’de yaşayan 60 bin Türk kökenli Amerikalıya istemeden hakaret etmiş oldunuz
New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın Türkiye’den rüşvet aldığı iddia edilirken Brooklyn Belediye Başkanı Antonio Reynoso da Türk yetkililerin kendisini pahalı hediyelerle etkilemek istediğini öne sürdü.
New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkında Türkiye’den yasa dışı bağış ve çeşitli hediyeler aldığı suçlamasıyla iddianame hazırlanmasından günler sonra bu kez Brooklyn Belediye Başkanı Antonio Reynoso bazı Türk yetkililerin kendisine pahalı hediyeler vermek istediğini öne sürdü.
Antonio Reynoso, Türk yetkililerin kendisine Türkiye’de ücretsiz seyahatler önerdiğini, Türk konsolosluğunun altın kaplama çay seti hediye ettiğini anlattı, bunların hiçbirini kabul etmediğini ifade etmesinin ardından Toplum Aktivisti İbrahim Kurtuluş, Reynoso’ya haddini bildiren bir mektup yazdı.
İbrahim Kurtuluş’un Brooklyn Belediye Başkanı Antonio Reynoso’ya yazdığı mektup:
Toplum Aktivisti Brooklyn Belediye Başkanı Antonio Reynoso’ya Mektubum
Brooklyn Belediye Binası
209 Joralemon Street
Brooklyn, NY 11201
Sayın Belediye Başkanı Reynoso,
Yemin ettikten sonra Türk yetkililerin sizi çay takımları gibi hediyelerle rüşvet vermeye çalıştıklarını iddia ettiğiniz son yorumlarınızla ilgili endişemi dile getirmek için yazıyorum. Bu durumun Türk halkının zengin kültürel geleneklerini hiçe sayan bir şekilde çerçevelenmesi talihsiz bir durumdur ve bunu yaparken Brooklyn’de yaşayan 60.000 Türk kökenli Amerikalıya istemeden hakaret etmiş oldunuz. Türk kültüründe, birinin evini ziyaret ederken veya önemli dönüm noktalarını kutlarken asla eli boş gitmemek gelenekseldir. İster bir çocuğun mezuniyetini, ister yeni bir işletme sahibini veya göreve başlayan seçilmiş bir yetkiliyi tebrik etmek olsun, hediye teklif etme hareketi samimi bir saygı, takdir ve destek ifadesidir. Çoğu Türk mağazasında 50 dolardan daha ucuza satılan porselen çay takımları gibi hediyeler, iyi niyetin yaygın bir göstergesidir ve hiçbir gizli amacı yoktur.
Böyle bir hareketi rüşvet olarak tasvir etmek son derece yanıltıcıdır ve bu önemli kültürel bağlamı göz ardı eder. Ne yazık ki, bu anlatının, Türkiye Cumhuriyeti’ni meşruiyetsizleştirmeyi amaçlayan bir karalama kampanyasını körüklemek isteyen gizli amaçları olan bireyler veya gruplar tarafından manipüle edildiği anlaşılıyor. Bu çabalar izole değil, Türkiye’nin uluslararası itibarını düşürme ve Türk Amerikan toplumunu zayıflatma yönündeki daha geniş, organize bir girişimin parçasıdır. Ayrıca, bu nitelikteki hediyelerin Çıkar Çatışması Kurulu’na veya başka herhangi bir kamuya açık açıklamaya bildirilmesini gerektirmediğini belirtmek önemlidir. Yasal görüşler, bu tür iyi niyet göstergelerini kabul etmenin federal bir suç oluşturmayacağını teyit etmektedir. Seçilmiş yetkililerin seçmenleri veya kuruluşlarıyla birlikte İsrail, Meksika ve Dominik Cumhuriyeti gibi ülkelere uluslararası seyahat etmesi de yaygındır. Yine de, Türkiye bir kez daha haksız yere hedef gösterildi ve haksız bir inceleme ortamı yaratıldı.
Çeşitli bir topluluğu temsil eden seçilmiş bir yetkili olarak, yorumlarınız istemeden birçok Türk Amerikalıyı incitmiş ve artık yabancılaşmış ve saygısızlığa uğramış hissediyorlar. Topluluğumuza yaptıkları katkılar, kültürel uygulamaları hakkındaki yanlış anlamalar tarafından baltalanmamalı. Bu olay, okullar, gazilerin bakımı veya reçeteli ilaçların maliyetiyle ilgili olsun, meşru endişeleri dile getiren Türk Amerikalıları susturmak için devam eden çabaların daha geniş bağlamında görülmelidir. Son medya haberlerinin, hem uluslararası hem de yurtiçinde Türkiye Cumhuriyeti’ni meşruiyetsizleştirmek ve Türk Amerikalıların seslerini susturmak için daha büyük bir kampanyanın parçası olduğunu kabul etmek kritik önem taşıyor. Umarım bundan sonra, topluluğumuzda temsil edilen tüm kültürlere yönelik karşılıklı anlayışı ve saygıyı teşvik eden daha açık bir diyaloğa girebiliriz.
Bu konuya ayırdığınız zaman ve ilgi için teşekkür ederim. Brooklyn’de daha kapsayıcı ve saygılı bir ortam için nasıl birlikte çalışabileceğimizi görmeyi dört gözle bekliyorum.” dedi.