G20 sonuç bildirgesinde Rusya’ya kınama yok
G20 ülkelerinin mutabık kaldığı sonuç bildirgesinde Rusya’ya eleştiri yöneltilmemesi, Ukrayna’yı hayal kırıklığına uğrattı. Afrika Birliği yeni üye olurken, Çin’e rakip olacak bir ticaret koridoru üzerinde anlaşıldı.
Dünyanın en büyük 20 ekonomisini temsil eden devlet ve hükümet liderlerinin Hindistan’ın ev sahipliğinde katıldığı iki günlük zirve sona erdi.
Yeni Delhi’de G20 üyeleri, Afrika Birliği’ni (AfB) resmen yeni üye olarak kabul etti. Söz konusu gelişme, ülkesini gelişmekte olan Küresel Güney ülkelerinin temsilcisi olarak konumlandıran Hindistan Başbakanı Narendra Modi için büyük bir başarı olarak nitelendirildi.
Zirve kapsamında ayrıca Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hindistan, Avrupa’yı Orta Doğu ve Hindistan ile birleştirecek yeni ve geniş kapsamlı bir ticaret koridoru kurulması üzerinde anlaştı. Söz konusu koridor hakkında, Çin’in “Bir Kuşak, Bir Yol” projesiyle rekabet oluşturacak bir girişim değerlendirmesi yapıldı.
Ukrayna memnun değil
Aralarında Rusya’nın da bulunduğu ülkeler, Ukrayna savaşı bağlamında Rusya’ya eleştiri yöneltilmeyen bir sonuç bildirgesi üzerinde fikir birliğine vardı. Ukrayna Savaşı’na ilişkin olarak, toprak kazanımını sağlamak için şiddet uygulanmasını kınayan G20 ülkeleri, bunu yaparken Rusya’nın adını anmaktan kaçındı.
Sonuç bildirgesini sert bir dille eleştiren Ukrayna, bildirgeden hayal kırıklığına uğradığını dile getirirken, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oleg Nikolenko, G20 ülkelerinin “gurur duyabilecekleri” bir sonuç bildirgesine imza atmadıkları eleştirisinde bulundu. Nikolenko, Ukrayna’nın, “güçlü ifadeleri metne eklemek için” çaba sarf eden ortaklarına müteşekkir olduğunu da sözlerine ekledi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise, sonuç bildirgesinden memnun olduğunu ifade ederek, G20 zirvesini “kararlar zirvesi” olarak tanımladı. Scholz, G20 ülkelerinin söz konusu metin ile, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün “sorgulanamaz” olduğu noktasında “açık bir mesaj” verdiğini savundu. Scholz, ayrıca, “Avrupa ve Kuzey Amerika’nın klasik devletleri ile Güney Amerika, Asya ve Afrika ülkelerinin yeni bir birlikteliğe” sahip olduğunu ifade etti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, zirveyi diplomatik bir “başarı” olarak nitelendirdi. Lavrov, Moskova’nın “Batı’nın zirvenin gündemini ‘ukraynalaştırmaya’ çalışma çabalarını engellediğini” kaydederek, Rusya’nın bildirgede adının “bir kez bile geçmediğinin” altını çizdi.
Metinde ayrıca nükleer silah kullanma tehdidi de kınandı. Ev sahibi Hindistan Başbakanı Modi, ortak bir sonuç bildirgesinde mutabık kalındığını Cumartesi gününden duyurmuştu.
İklim değişikliği konusunda zayıf kaldı
Bildirge, iklim değişikliği konusunda da görece çekimser kaldı. Metinde fosil enerjilerin kullanımının sona erdirilmesine ilişkin bir ifadede bulunulmazken, G20 ülkeleri yalnızca 2030 yılına kadar yenilenebilir kaynaklardan enerji edinimini üç katına çıkarma taahhüdünde bulunmakla yetindi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, G20’nin iklim koruma konusunda vardığı mutabakatı “yetersiz” olarak nitelendirdi. Macron, “Hepimiz çok hızlı ve bugünden daha hızlı biçimde kömür kullanımını sona erdirmek zorundayız” uyarısında bulundu.
İklim aktivistleri de memnun değil
İklim aktivistleri, G20 ülkelerinin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda verdikleri sözler ile fiiliyatta yaptıkları arasında “absürd derecede büyük” bir fark olduğunu söyledi.
Bonn merkezli kalkınma ve çevre örgütü Germanwatch’ın siyasi yöneticisi Christoph Bals, özellikle de Rusya ve Suudi Arabistan’ın, fosil yakıtlar ve doğal gaz kullanımını sona erdirme hedefinin sonuç bildirgesine yansımasını engellediğini söyledi. Bals, “Her iki ülke de petrol ve doğal gaz satışıyla dünyadaki yerlerini sağlama almak istiyor” diye konuştu. Sivil toplum kuruluşu Global Citizen da, konuya ilişkin açıklamasında, “felaket bir sinyal” değerlendirmesini yaptı.
Dünyanın en büyük 19 endüstri ülkesi ve AB’den oluşan G20, dünya nüfusunun üçte ikilik kısmını oluşturuyor. Zirveye bu yıl Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Jinping kişisel olarak katılmadı.
AFP,dpa / BÜ,ET