İstanbul Havalimanı’nda tadil protokolü krizi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün (DHMİ), İstanbul Havalimanı’na 10 milyar euroluk …
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün (DHMİ), İstanbul Havalimanı’na 10 milyar euroluk yatırım yapması gereken İGA Havalimanı İşletmeleri A.Ş. lehine “tadil protokolü” hazırladığı ortaya çıktı. Henüz taslak aşamasında olan protokolde, İGA’nın (Istanbul Grand Airport) 4. Master Planda yapması kararlaştırılan bazı yatırımlardan vazgeçmesinde anlaşmaya varıldı. Ancak protokolün imza aşamasında ise sıkıntılar yaşandığı öğrenildi. DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ateş’in bu protokolün altına imza atmayı reddettiği, Ateş’in bu nedenle rapor aldığı ifade ediliyor.
Türkiye’de muhalefet partileri, çevre ve meslek örgütlerinin karşı çıktığı İstanbul Havalimanı’nın Yap-İşlet-Devret modeli çerçevesinde yaptırılması işini Kolin-Kalyon-Cengiz-Mapa-Limak Ortak Girişim Grubu tarafından kurulanİGA Havalimanı İşletmesi Anonim Şirketi 2013 tarihinde kazanmıştı. İGA, 25 yıllık işletme süresi karşılığında devlete 22 milyar 152 milyon euro + KDV kira ödeyecekti. Ayrıca İGA, ihale sözleşmesine göre İstanbul Havalimanı’na 10 milyar 247 bin euro yatırım daha yapacaktı.
İGA lehine yatırım planı değişti
Ancak İGA Havalimanı İşletmesi A.Ş., DHMİ’den havalimanına ilişkin daha sonra yapılması kararlaştırılan yatırımlar için hazırlanan IV. Master Planı’nda değişiklik talep etti ve bu kapsamda IV. Master Planı’na ilişkin “tadil protokolü” hazırlandı.
DW Türkçe’nin ulaştığı tadil protokolünün altına henüz herhangi bir imza atılmadı. İmza aşamasında DHMİ bürokratlarının protokole olumsuz baktığı belirtiliyor. Bu isimlerden DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ateş, 19 Eylül’e kadar rapor aldı. Ancak kulislerde, Ateş’in görevinden istifa ettiği belirtiliyor. Kurumda benzer görüşte olan bir bürokratın daha olduğu ifade ediliyor. Bu durum CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara yönelik “yolsuzluk dosyalarının altına imza atmayın” çağrısını akıllara getirdi.
Ateş’in protokole imza atmak istememesinin nedeni ise öğrenilemedi. Mehmet Ateş’e ulaşmaya çalışan DW Türkçe, bu konudaki girişimlerine olumlu bir yanıt alamadı.
Protokolle ne tür değişiklikler yapılması planlanıyor?
Protokole göre, sözleşme gereği İGA, İstanbul Havalimanı içerisinde İstanbul Airport City (İstanbul Havalimanı Şehri) yapacaktı. Bu yeni “şehrin” içerisinde oteller, ofisler, alışveriş merkezi ve sosyal yaşam alanları, hastaneler, camiler, okullar ve lojistik alanları yer alacaktı. İGA, protokolde Airport City’yi yapamaması konusunda DHMİ’yi suçladı.
Protokolde, proje sahasının “orman arazisi” bölümüne denk geldiğine dikkat çekilerek Orman Genel Müdürlüğü’nün orman izni kapsamını dar yorumlaması nedeniyle Airport City dâhil pek çok projenin hayata geçirilemediği savunuldu. Protokolde, bu nedenle görevli şirketin sözleşmede kendisine tahsis edilen gelirden mahrum kaldığı iddia edildi. İdare’nin yer teslimiyle ilgili üzerine düşen hususları yerine getirmekle yükümlü olduğu protokole yazıldı.
İGA ek terminal yapmaktan kurtuldu
Sözleşmede, 1. Etap 1. Fazda 70 milyon; 1. Etap 2. Fazda 20 milyon kapasiteli olmak üzere 2 terminal yapılması planlanıyordu. Şirketin isteği üzerine ikinci terminal yapılması planından vazgeçildi. Protokolde, mevcut terminalin 120 milyon yolcu kapasitesini karşıladığı belirtildi. Bu nedenle şirketin yaklaşık 200 milyon euroluk yatırım yapmaktan kurtulduğu belirtildi. Şirket lehine yatırımdan vazgeçilen toplam miktarın 1,6 milyar Euro olduğu ifade ediliyor.
Öte yandan master plan kapsamında İGA, İstanbul Havalimanı sınırları içerisinde veya dışındaki tüm maniaları kaldırması gerekiyordu. Havalimanı sınırları içerisindeki maniaları kaldırdığını belirten İGA, diğer maniaların uçuş güvenliğini tehdit etmediği gerekçesiyle bu işlemi yapmaktan vazgeçti.
Mânia, “hava araçlarının yer hareketleri için kullanılan yüzeylerde bulunan veya seyir halindeki hava aracının korunması için belirlenmiş yüzeyleri aşan ya da bu yüzeylerin dışında bulunan ancak hava seyrüseferine bir tehlike oluşturduğu değerlendirilen bütün geçici, sabit ya da hareketli cisimleri veya bunların bir kısmı” olarak tanımlanıyor.
Pist yatırım kriterleri değişti
Protokolde, pistlere ilişkin yatırım başlangıç kriterleri de yeniden belirlendi.Buna göre taraflar, pist yatırımları için başlangıç kriterinin, saatlik iniş/kalkış sayısına göre belirlenmesi konusunda mutabık kaldı. Yapımı tamamlanmış olan bağımsız paralel pistlerin toplam iniş/kalkış kapasitesinin yüzde 90’ının üst üste 30 gün boyunca günde üst üste 6 saat boyuncu kullanılması halinde bir sonraki pistin yatırımı, takip eden takvim yılının ilk 3 ay içinde İdare’nin şirkete yer teslimi yapmasıyla başlayacak.
Protokolde, İdare’nin pist meşguliyet sürelerini minimum düzeyde tutmak ve pist kapasitelerini, benzer havalimanlarındaki güncel uygulamalara uygun şekilde sağlamak için azami gayreti göstereceği belirtildi.
Protokolde ayrıca kamulaştırma işlemleri henüz gerçekleştirilemeyen Ağaçlı Köyü mevkiindeki kamulaştırmaya ihtiyaç kalmaması nedeniyle proje sahasından çıkarılmasına karar verildi.
F pisti şiddetli rüzgar ayarı
İGA ve DHMİ, doğu-batı yönlü F pistine ilişkin değişiklik yapma konusunda da mutabakata vardı. Protokolde, bu piste yönelik yapılan değişiklik gerekçeleri şöyle sıralandı:
*F pistinin daha önceki koordinatlarına denk gelen araziye ilişkin kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmamış ve İdare’nin ilgili alanın şirkete teslim edememesi.
*F pistinin iniş operasyonlarına açılması halinde, T2 terminali ve etrafındaki apron alanlarının mania teşkil etmesi.
*Arazinin yapısı dolayısıyla orijinal uzunlukta ve koordinatlarda yapılması halinde, pistin uluslararası standartlarda belirtilen eğim eşiklerini geçmesi.
*Yapılan çalışmalarda tespit edilen rüzgâr şiddetinin iniş operasyonları açısından olumsuz durumlar yaratma ihtimali.
İş sonunda ‘mahsuplaşma’
Protokolde, toplam sabit yatırım tutarı olan 10 milyar 247 milyon Avro bedelde görevli şirkette azalış olması halinde, ilgili azalış tutarının tüm etapların bitimi sonrasında hesaplanacağı, bunun idare lehine değerlendirileceği belirtildi. Ancak protokolde “iş sonu mahsuplaşma”ya ilişkin yönteminin daha sonra belirleneceği ifade edildi.
Bakanlık açıklama yapmadı
DW Türkçe, İGA lehine yapılmak istenen bu protokolü Ulaştırma Bakanlığı ile DHMİ Genel Müdürlüğü’ne de sordu. Bakanlık yetkilileri, “Bu konuda bir açıklamamız olmayacak” yanıtını verirken DHMİ’den ise bir dönüş olmadı.