Gelişmekte olan ülkelere iklim için 2 trilyon dolar lazım
Salı günü yayınlanan Birleşmiş Milletler (BM) destekli yüz sayfalık “İklim İçin Eylem” raporu, küresel ısınmayı durdurmak ve etkileriyle baş …
Salı günü yayınlanan Birleşmiş Milletler (BM) destekli yüz sayfalık “İklim İçin Eylem” raporu, küresel ısınmayı durdurmak ve etkileriyle baş edebilmek için Çin dışındaki gelişmekte olan ülkelerin 2030 yılına kadar yıllık 2 trilyon dolarlık yatırıma ihtiyaç duyduğunu ortaya koydu.
2021 yılında İklim Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Birleşik Krallık ve bu yıl ev sahipliği yapan Mısır tarafından hazırlatılan analizde, söz konusu meblağın bir kısmının zengin ülkelerden, yatırımcılardan ve çok taraflı kalkınma bankalarından gelmesi gerektiği açıklandı. Geri kalan yaklaşık 1,4 trilyon dolar olarak öngörülen miktarın ise ülkelerin özel ve kamu yatırımlarından karşılanması gerektiği belirtildi. Çin dışındaki gelişmekte olan ekonomilerde yatırımlar halihazırda yaklaşık 500 milyar dolar.
Raporun yazarlarından Ekonomist Nicholas Stern, “Zengin ülkeler bunun (gelişmekte olan ülkelere yatırımın) hem kendi çıkarlarıyla örtüştüğünü hem de emisyonların yarattığı şidddetli etkiler düşünüldüğünde bir adalet meselesi olduğunu anlamalılar” ifadelerini kullandı.
Söz konusu rapor, küresel ekonomiyi daha yeşil yapma ve Paris Anlaşması’nda öngörülen küresel ısınmayı 1,5 derece tutma hedefleri doğrultusunda hazırlanan ayrıntılı bir yatırım planı. Uzmanlar, hedeflenenin üstünde gerçekleşecek ısınmanın dünyayı yaşanamaz bir sıcak sera alanına dönüştüreceği uyarısı yapıyor.
Düşük faizli kredi çağrısı
Raporda ayrıca gelişmiş ülkelerin hükümetlerine, mevcut durumda 30 milyar dolar olan aylık yatırımları 2025 yılına kadar 60 milyar dolara yükseltebilmek için bağış ve düşük faizli kredi verme çağrısı yapıyor. Raporun yazarları konuya ilişkin, “Bu, finans kaynakları gelişmekte olan ülkelerin doğalarını canlandırabilmek, iklim değişikliğinden koruyabilmek ve oluşan zararları giderebilmek için çok önemli” ifadelerine yer verdi.
Gelişmekte olan ekonomiler, son yıllarda küresel güneyde bulunan ve hızlı büyümenin yanı sıra karbon salınımlarında artış yaşanan Hindistan, Brezilya, Güney Afrika, Endonezya ve Vietnam gibi ülkeleri kapsıyor.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin ise, ayrı ve melez yapısı nedeniyle bu tanımın dışında tutuluyor. İklim değişikliği bağlamında çoğunluğu Afrika’da bulunan gelişmekte olan ülkeler, dünyanın en yoksul ekonomileri olarak görülüyor, ve bu ülkelerin iklim değişikliği nedeniyle karşılaşılan tehlikelere daha açık oldukları belirtiliyor.
Özellikle küçük ada devletleri, deniz seviyesinin yükselmesinden ve şiddetli tayfunlardan dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Raporun yazarlarından Stern, “Enerji altyapısındaki ve tüketimdeki büyümenin çoğunun önümüzdeki yıllarda gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşmesi öngörülüyor. Fosil yakıtlara bağımlılıkları devam ederse, dünya hem zengin hem yoksul ülkelerde milyarlarca hayata zarar verecek iklim değişikliğinden kaçınamayacak” ifadelerini kullandı.
AFP / AI, EC