Depremzede kimsesiz çocuklar ne durumda?
Aile Bakanı Derya Yanık, refakatsiz depremzede çocukların tarikatlara verildiği iddiasını yalanladı. Ancak STK’lar bu konuda kendilerine ihbarların gelmeye devam ettiğini söylüyor.
Kahramanmaraş merkezli iki deprem 11 ilde büyük yıkıma yol açtı, ayrıca çok sayıda bebek ve çocuğun da tüm hayatını etkileyecek bir sürece dönüştü. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın verdiği bilgilere göre depremde 1788 çocuk depremden sağ kurtuldu, sağ kurtulan çocuklardan 244’ünün kimliği ise henüz tespit edilemedi. Ailesi tedavi gören ya da ailesini kaybeden 80’e yakın çocuk Sevgi Evleri gibi kurumlarda devlet gözetiminde.
Çocuklardan 1225’inin ailelerine teslim edildiğini duyuran Bakan Yanık, TRT Haber’de bugün yaptığı açıklamada, 479 çocuğun da hastanede tedavisinin sürdüğü bilgisini verdi. Kimlik tespit etme çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Yanık, anne-baba veya yakınlığını ispat etmek koşulu ile babaanne, teyze, amca, hala gibi akrabalara çocukların teslim edileceğini söyledi.
Refakatsiz çocuklar için İçişleri Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın çalışmaların sürdürdüğünü belirten Yanık, “Sadece hastanede olan değil. Enkaz altında vefat etmiş olan çocuklara dair de vefat bilgisini ailelere ulaştırdık. İnsan çocuğundan haber almak ister, öldüyse de öldüğünü bilmek ister. 400’ün üzerinde çocuk bilgisini verdik vefata dair” değerlendirmesi yaptı.
İstanbul’da bir derneğe çocukların yerleştirildiği haberinin doğru olmadığını da söyleyen Yanık, “Çocuklarla ilgili çözüm önerilerinin sunulmasını, eleştiri ve öneri gelmesini önemli buluyorum. Ancak çocuk hassasiyeti üzerinden toplumu kışkırtmaya ihtiyaç yok. Devlet ve kamu olarak refakatsiz çocuğu derneğe, vakfa, herhangi bir yere teslim etmemiz, denetimi kişi ya da kuruluşa vermemiz söz konusu değil. O bahsi geçen haberle ilgili hemen gittik ilgili adreste inceleme yaptık. Çocuklar anneleri yanında” dedi.
“Bize ihbarlar gelmeye devam ediyor”
Depremzede çocukların durumunu yakından takip eden ve son olarak çocukların cemaatlere verildiği iddiası üzerine suç duyurusunda bulunanÖnce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Avukat Hediye Gökçe Baykal ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na süreci şeffaf yönetmeleri çağrısında bulundu.
Bakanlık ile bu konuda iletişime geçtiklerini kaydeden Baykal, “Suç duyurusunda bulunduk, açıklama yaptık. Bunun üzerine Bakanlık açıklama yaptı. Muallak bir durum var, suç duyurusundan sonra da bize ihbarlar gelmeye devam etti. Başka yerlere, başka derneklere, özel derneklere çocukların yerleştirildiği, yardım toplandığı iddiaları var. Savcılık araştırmalı” ifadelerini kullandı.
İlk iddiaların enkazdan çıkarılan çocukların ebeveyni olduğunu iddia eden kişilerin ortaya çıkması ile başladığına dikkat çeken Baykal, “Hastanelere sevk sırasında çocukların kayboldukları gibi konular gündeme getirildi. Hâlâ sosyal medya üzerinden bazı aileler çocuklarını arıyor. Bir kişi polis kılığında bir çocuğu alırken yakalandı. Bununla birlikte çocukların toplu olarak bazı evlere yerleştirildiği iddiaları gündeme geldi. 60 kadar çocuğun evlere yerleştirildiği iddiaları gelmesi üzerine de biz suç duyurusunda bulunduk. Bize de gelen ihbarlar var. Bu iddiaları savcıların araştırmasını istedik” şeklinde konuştu.
Bakanlığa gerekirse beraber çalışma ve destek verme çağrısı yapan Avukat Baykal, “Bakanlık bizi konu dışında tutuyor. ‘Siz durun ben çözüyorum’ gibi bir imaj çizildi. Şimdi önceliğimiz devlet koruması altındaki çocukların düzgün yerlere yerleştirilmesidir” dedi.
Depremi cezaevinde geçiren çocuklar için çağrı
To view this video please enable JavaScript, and consider upgrading to a web browser that supports HTML5 video
Koruyucu aile süreci için uyarı
Ailelerini ve yakınlarını kaybeden depremzede çocukların koruyucu ailelere verilmesine ilişkin sürecin de başlayacağını belirten Avukat Baykal, koruyucu aile uygulamasının da sağlıklı ve sistematik şekilde hayata geçirilmesi gerektiği uyarısında bulundu. Çocukların herhangi bir derneğe ya da cemaate bırakılmaması gerektiğini ifade eden “Biz de dernek olarak bunun takipçisi olacağız. Önemli olan çocukların güvenli bir yerde muhafaza edilmesi” dedi. Toplumun da bu konuda bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çeken Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok fazla talep var. Ancak bunun doğru şekilde yürütülmesi gerekiyor. İnsanlar büyük bir üzüntü etkisi ile de sahip çıkma güdüsü ile hareket ediyor. Sosyal medyadan gördük, aile içi şiddet olan ailelerin bile koruyucu aile olmayı talep ettiği görüldü. Bakanlığın bunu STK’lar ile birlikte yönetmesi gerekiyor.”
Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin de koruyucu aile uygulamasına ilişkin depremzede çocukların şu aşamada sisteme dahil edilmediklerini söyledi. Şahin, “Sürecin sonunda herhangi bir öz ailesine ya da yakınlarına ulaşamadığımız çocuklar koruyucu ailelik ve evlat edinme sürecine dahil olacaklardır” açıklamasını yaptı.