Depremde hangi ilde kaç bina yıkıldı?
Kahramanmaraş merkezli depremde toplam 717 bin 614 binanın 90 bin 609’u acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina olarak belirlendi. Ancak Hatay’daki 6,4 büyüklüğündeki depremin ardından bu binaların durumu bilinmiyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hasar tespit raporu, Kahramanmaraş merkezli depremin yarattığı yıkımı ortaya koydu. Buna göre depremde en fazla yıkıma uğrayan kentler Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya ve Adıyaman oldu. Ancak depremden etkilenen 11 ilde yaklaşık 232 bin bağımsız bölümden oluşan 78 bin binayla ilgili tespit yapılamadı. Hatay’daki 6,4 büyüklüğündeki son depremin yaklaşık 198 az veya orta hasarlı binaya etkisi ise bilinmiyor. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, son depremden sonra bu binaların durumunun daha da kötüleştiğini belirterek, “Bakanlık bu binalarda yeniden inceleme yapmalı. Aksi durumda vatandaşlar talepte bulunmalı” uyarısında bulundu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kahramanmaraş ve çevre illerde hissedilen 7,7 büyüklüğündeki deprem sonrasında; Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Adana, Osmaniye, Malatya, Kilis, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Elazığ kentlerinde 7 bin 100 personel ile hasar tespit çalışmaları yaptı. Çalışmaların ardından Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, 16 Şubat 2023 tarihli rapor hazırladı. Rapor, depremin 11 ildeki yıkımının ayrıntılarını ortaya koydu.
77 bin 754 binanın durumu bilinmiyor
Rapora göre, 11 ilde toplam 717 bin 614 binanın 90 bin 609’u acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina olarak belirlendi. Bu durumdaki binalardaki konut sayısı ise 269 bin 51 olarak tespit edildi. 11 ildeki 77 bin 754 binadaki 231 bin 878 bağımsız bölümle ilgili tespit yapılamadı. Hasarsız olarak kayıtlara giren bina sayısı 351 bin 426, bağımsız bölüm sayısı bir milyon 260 bin 659 oldu. 197 bin 825 bina ise az veya orta hasarlı olarak kayıtlara geçti. Toplam yıkılan bina sayısı 18 bin 200 oldu. Yine acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık ticarethane sayısı 61 bin 890 olurken, benzer durumdaki ahır sayısı 3 bin 809 oldu.
Adana’da 85 bina ya yakıldı ya ağır hasarlı
Raporda, illere göre ayrıntılı yıkım anlatıldı. Adana’da 18 bina ve içindeki 304 bağımsız bölüm yıkıldı. Toplam yıkık, acil yıkılacak ağır hasarlı bina sayısı ise 85 oldu. Bu binalardaki konut sayısı bin 467 olarak tespit edildi. Adana’da hazar tespiti yapılamayan bina sayısı 522, konut sayısı 2 bin 928 oldu. Ayrıca 100 ticarethane de acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık konumda oldu. Adana’da 11 bina Çukurova, bir bina Seyhan ilçesinde yıkıldı.
Adıyaman’da 9 bin 844 daire yok oldu
51 bin 20 kayıtlı binaya sahip olan Adıyaman’da yıkılan bina sayısı 2 bin 349 oldu. Bu yıkılan binalar, 9 bin 844 bağımsız bölümden oluşuyordu. Acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkılan toplam bina sayısı 10 bin 549 olarak sayılırken, içerisindeki konut sayısı 30 bin 521 oldu. Yine 5 bin 54 ticarethane ya yakıldı ya da ağır hasarlı oldu. 350 ahır yıkıldı veya ağır hasar aldı. Buna karşılık Adıyaman’da 5 bin 832 binada 18 bin 535 bağımsız bölümün hasar tespiti yapılamadı.
Adıyaman’da en fazla binanın yıkıldığı yer merkezden sonra 614 binayla Gölbaşı, 168 bina ile Kahta, 125 bina ile Besni geldi. Gerger ilçesinde ise hiç bina yıkılmadı.
Diyarbakır’da 175 bina yıkıldı
Diyarbakır’da toplam 39 bin 44 binadan 175’i depremde yıkıldı. Bu binalarda 653 bağımsız bölüm yer alıyordu. Toplam ağır hasarlı, yıkılacak veya yıkılan bina sayısı 967, konut sayısı 6 bin 469 oldu. Benzer durumda 903 ticarethane, 72 de ahır tespit edildi. Bağlar ilçesinde 61, Yenişehir’de 57, Sur’da 33 bina yıkıldı. Diyarbakır’da tespiti yapılamayan bina sayısı 4 bin 8, konut sayısı 15 bin 381 oldu.
Geçmişte depremin yaşandığı Elazığ’da yalnızca bir bina yıkıldı. Ancak toplam acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkılan bina sayısı 821 oldu. Bu binalardaki konut sayısı 3 bin 869 oldu. Elazığ’da 146 binayla ilgili henüz tespit yapılamadı.
Gaziantep’te 14 bin bina ağır hasarlı
Gaziantep’te 210 bin bina bulunuyordu. Depremde, bu binalardan 3 bin 364’ü yıkıldı. Yıkılan binalardaki konut sayısı 5 bin 343 oldu. Toplam acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina sayısı 14 bin 341, konut sayısı 24 bin 358 olarak tespit edildi. Bu kategorideki ticarethane sayısı 6 bin 146, ahır sayısı bin 807 oldu. Gaziantep’te 64 bin 573 bağımsız bölümden oluşan 27 bin 165 binayla ilgili ise tespit yapılamadığı rapora yazıldı. İlçeler arasında en fazla yıkım bin 743 binayla Nurdağı, bin 90 binayla İslahiye başta geldi. Oğuzeli ve Karkamış ilçelerinde ise yıkılan bina kayıtlara geçmedi.
Depremin merkez üssünde durum ne?
Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta ise 103 bin binadan 3 bin 752 bina yıkıldı. Yani 15 bin 940 bağımsız bölüm yerle bir oldu. Kentte acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina sayısı 19 bin 194, konut sayısı 60 bin 667, ticarethane sayısı 14 bin 776, ahır sayısı 397 şeklinde kayıtlara geçti. 37 bin 424 bağımsız bölümden oluşan 13 bin 2 binada ise tespit yapılamadı. Dulkadiroğlu ilçesinde bin 187, Türkoğlu ilçesinde 770, Pazarcık ilçesinde 582, Onikişubat’ta 483, Elbistan’da 468 bina yakıldı. Andırın ilçesinde ise yıkılan, ağır hasarlı veya acil yıkılacak bina sayısı ise “0” olarak kayıtlara geçti.
Malatya’da 2 bin 285 bina yıkıldı
Yaklaşık 53 bin binaya sahip olan Malatya’da 2 bin 285 bina yıkıldı. 8 bin 137 bağımsız bölüm, bu binalarla birlikte enkaza döndü. Toplam yıkılacak, ağır hasarlı bina sayısı 13 bin 860, konut sayısı 43 bin 223, ticarethane 11 bin 602, ahır sayısı 528 oldu. 37 bin 415 bağımsız bölümden oluşan 9 bin 810 binada ise tespit yapılamadı. Doğanşehir ilçesinde 897, Yeşilyurt’ta 649, Battalgazi’de 384, Akçadağ’da 355 bina yıkıldı.
En fazla yıkım Hatay’da
Bakanlığın raporuna göre en fazla yıkım Hatay’da oldu. Yaklaşık 130 bin binanın bulunduğu Hatay’da 5 bin 696 bina yıkıldı. Yıkılan bağımsız bölüm sayısı 23 bin 90 oldu. 6 bin 318 binada, 19 bin 505 bağımsız bölümde ise tespit yapılamadı. Acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina sayısı 25 bin 822, konut sayısı 85 bin 724, ticarethane sayısı 19 bin 646, ahır sayısı 449 oldu. En fazla yıkılan bina 3 bin 79 rakamıyla Antakya’da meydana geldi. Kırıkhan’da 893, Samandağ’da 351, Altınözü’nde 263, Hassa’da 258, Defne’de 227, İskenderun’da 216 bina yıkıldı.
12 bin binanın bulunduğu Kilis’te 393 bağımsız bölümden oluşan 272 bina yıkıldı. 961 binayla ilgili tespit yapılamazken, toplam ağır hasarlı, acil yıkılacak ve yıkık bina sayısı bin 115, konut sayısı bin 278, ticarethane 109, ahır 168 oldu. 130 binayla en fazla yıkım merkez ilçesinde meydana geldi.
48 binaya sahip Osmaniye’de 223 bina yıkıldı. 910 bağımsız bölüm enkaza döndü. Ancak acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık bina sayısı ise 3 bin 271 olurken, konut sayısı 8 bin 861, ticarethane 2 bin 205, ahır sayısı 13 oldu. 2 bin 825 binayla ilgili tespit yapılamadı. Merkezde 148 bina, Düziçi’nde 33, Bahçe’de 28 bina yıkıldı.
Şanlıurfa’da ise 55 bin binadan 71’i yıkıldı. 7 bin 188 binayla ilgili tespit yapılamadı. Toplam ağır hasarlı, acil yıkılacak ve yıkık bina sayısı 584, komut sayısı 2 bin 614 oldu. 687 ticarethane, 6 ahır da benzer durumda kayıtlara geçti. Binaların 44’ü Haliliye ilçesinde yıkıldı.
Hatay’ın yok olan mahallesi
To view this video please enable JavaScript, and consider upgrading to a web browser that supports HTML5 video
Hatay depreminin etkisi ne oldu?
Peki, Hatay’da en son olan6,4 büyüklüğündeki depremin bölgedeki binalara etkisi ne oldu, hasar tespit çalışmaları sil baştan yapılmalı mı?
DW Türkçe’ye konuşan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, şuan hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “Ama sanırım bakanlığın bu konudaki eğilimi, hasar tespit çalışmalarını sıfırlayıp yeniden yapmak değil. İtiraz üzerine veya talep gelirse yeniden inceleme yapılması yönünde gibi bir eğilim var. Şuan için somutlaşmış bir durum da yok. Mevcut haliyle devam ettiğini biliyorum” dedi.
Son depremden sonra hasar tespit çalışmalarının sıfırdan başlamasının teorik olarak gerekebileceğini belirten Yüzgeç, buna karşılık bakanlığın elindeki imkânlara işaret etti. Yüzgeç, “Elindeki imkânlar ve kapasitesi çerçevesinde yapılabilir mi? İlk etapta itiraz ve başvurular çerçevesinde ekipleri yönlendirecektir. Ancak önce çalışmayı bitirmesi lazım” diye konuştu.
‘Orta hasarlı binalar yeniden incelenmeli’
Taner Yüzgeç, normalde orta hasarlı binaların güçlendirilmeden oturulamayacağını kaydetti. “Son depremden sonra bu az ve orta hasarlı binaların durumuyla ilgili yeniden inceleme yapılmalı mı?” sorusu üzerine Yüzgeç, şu yanıtı verdi.
“Eğer, bakanlık böylesi bir karar almasa bile vatandaşlar binalarının incelenmesi için talepte bulunmak zorunda. İkinci deprem sonrasında bakanlık resen yapmalı. Önce şu çalışması var. Bundan sonraki depremde ikinci depremin etkisini tespitlerini yapacaktır. Az hasarlı ve orta hasarlı binalara yeniden inceleme için girilmesi gerekir. Kişisel kanaatim gerekir.”
Peki, yıkılan şehirlerin yeniden inşası nasıl olmalı? Yüzgeç, hasarın büyüklüğüne işaret ederek, “Hasarın boyutu enkazı kaldırdığınız zaman ortaya çıkacaktır. Acil yıkılması gereken binaları bertaraf edildikten sonra özellikle. Bundan sonra şehirleşme kriterlerine göre inşaatlar yapmak zorunda. Yeni bir kent yapılıyor olsa da mevcut kentin yeniden yapılandırılması olsa da planlı bir süreç gerekmekte. Bundan taviz verilmemeli. Bundan imtina edilmemesi gerekir” dedi.
‘Erdoğan’ın sözleri tehlikeli’
Erdoğan’ın bir yıl süre istediğine yönelik sözlerinin anımsatılması üzerine Taner Yüzgeç, “Bunlar tehlikeli cümleler. Bir kent sadece konuttan oluşan bir şey değildir. Bir konutun oluşması için de onun mutlaka planlarının çıkarılması gerekir. Afet risk planlarının, zemin çalışmalarının yapılması, ona göre planlarının çıkarılması gerekir. Mesele sadece konut meselesi değil. Kuşkusuz yakıcı bir ihtiyaç sorun, ama istediğim yere konut yaptım demek, bundan sonraki yaşayacakların hayatını belirlemek demektir” değerlendirmesinde bulundu.
Yüzgeç, deprem bölgesinin yeniden inşası sürecinde Mimarlar Odası dahil meslek örgütlerinin dahil edilmediğini vurguladı. “Gelin yanlış yaptık, doğrusunu bulalım diye bir şey düşüncede olduklarının sinyallerini almıyoruz” diyen Yüzgeç, yine meseleye inşaat/konut üretimi gözüyle bakıldığını kaydetti, sorunların sümenaltı edildiğini ifade etti.