Deprem Sonrası Oluşan Korkular Baş Dönmesini Tetikleyebilir
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi KBB Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, deprem sonrası yaşanan travmalarda ortaya çıkan pek çok sağlık probleminin yanında denge problemleri ile baş dönmesi ve sallanma duygusunun da ortaya çıkabileceğini söyledi.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi KBB Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, deprem sonrası yaşanan travmalarda ortaya çıkan pek çok sağlık probleminin yanında denge problemleri ile baş dönmesi ve sallanma duygusunun da ortaya çıkabileceğini söyledi.
Deprem tarzı doğal afetler nedeniyle pek çok kişide farklı sağlık problemlerinin ortaya çıktığı bilinmektedir. İlk akla gelen sağlık problemlerinde ise; fiziksel travmalar, yaralanmalar ve enfeksiyon hastalıkları akla gelir. Ancak erken, orta ve uzun vadede farklı somatik ve psikosomatik problemlerin de ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu problemler arasında vücut ve baş ağrıları, uykusuzluk, travma sonrası stres sendromu, kaygı bozuklukları ve denge problemleri en çok bilinenlerdir.
Vertigo ve dizziness, deprem sonrası karşılaşılan denge problemleri arasındadır. Dizziness daha sık karşılaşılan bir problem olmakla birlikte, deprem sonrası vertigo daha az karşılaşılan bir sorudur. Şiddetli depremlerden sonra takip eden bir kaç ay içerisinde denge problemleri nedeniyle sağlık kuruluşlarına olan müracaat sayılarında artış gözlenir. Bu artışın nedeni deprem sonrası dizziness sendromu (DSDS) olarak tanımlanan problemdir.
DSDS, daha önceden herhangi bir denge problemi olmayan kişilerde ortaya çıkar. Kişi genellikle sanki vücudu yana doğru eğiliyormuş gibi bir illüzyon algılar. Bu his genellikle bir dakikadan az sürer ve tekrarlayıcıdır.
DSDS’u sadece psikosomatik nedenlere bağlı değildir. Depremzedede gelişen otonomik sinir sistem bozukluğu süreçte rol oynar ve hareket hastalığına benzer bir durumu tetikler.
Psikosomatik mekanizmada, depremzedede ortaya çıkan kaygı bozukluğu iç kulakla bağlantılı vestibuler fonksiyonları etkileyerek yana doğru kayma illüzyonuna neden olur. Otonomik sinir sitemi ile ilgili mekanizmada dengesizliğin nedeni, hareket algısının denge ile ilgili organlar tarafından yanlış yorumlanması ve koordinasyon uyumsuzluğudur.
Depremzede postürünü korumakta, yani ayakta hareketsiz durmakta problem yaşar. İrkilme hisleri olabilir. Fobik postural vertigo veya persistent postural perceptual dizziness (PPPD) tarzı denge problemleri olur. Özetle kişi ayakta dururken, hareket ederken veya hareketli objeleri takip ederken dizziness ortaya çıkar. Bazı depremzedelerde, halk arasında kulak kristallerinde kayma şeklinde bilinen pozisyonel vertigo atakları da olabilir.
Depremzedenin daha önceden Meniere ve migren gibi vertigo ile seyreden bir hastalığı varsa, bu hastalığın şiddeti artabilir. Hatta bu kişilerin %5’ inde depresyon ortaya çıkabilir.
DSDS’nun şiddeti depremin şiddeti ve süresiyle doğru orantılıdır. Depremin ana sarsıntısı her iki kişiden birinde DSDS’na neden olur. Bu oran ikinci sarsıntıda %25, artçılarda %10-15 daha artar. Kadınlar, otuzlu ve kırklı yaş grupları, yüksek katlarda depreme maruz kalanlar daha fazla etkilenir.
DSDS için özel bir tedavi şekli uygulanmaz. Genellikle aylar veya yıllar içerisinde azalarak kendi kendine iyileşir. Gerekirse kişiye özel tedavi seçenekleri sunulur. Sosyal destek iyileşme sürecini kısaltan önemli bir faktördür.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı