HDP kapatma davasında dosya raportöre gönderildi
AYM, kapatma davasında HDP’nin sözlü savunma yapmaması üzerine dosyanın raportöre gönderilmesine karar verdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında 21 Haziran 2021’de açılan kapatma davasında süreç ilerliyor.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, HDP hakkında açılan kapatma davasını görüşmek üzere bugün toplandı. AYM Başkanı Zühtü Arslan, davalı HDP’den sözlü savunma için gelen olmadığını tutanağa geçirdi. HDP’nin seçim nedeniyle sözlü savunmayı yapmama yönündeki dilekçesini bir kez daha reddeden AYM, dosyanın davanın esası hakkında raporunu hazırlaması için raportöre gönderilmesine karar verdi.
HDP sözlü savunma yapmayacağını açıklamıştı
10 Ocak 2023’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in ardından sözlü açıklamalarının ardından sıra HDP’nin sözlü savunmasına gelmiş, ancak HDP, 6 Nisan’da yaptığı açıklamada sözlü savunma yapmayacağını açıklamıştı.
Açıklamada, bunun gerekçesi olarak 14 Mayıs seçimlerine işaret edilerek “siyasi çalışmaların yarattığı yoğunluk” gösterilmişti. AYM’nin daha önce davanın seçim sonrasına bırakılması talebini reddettiği anımsatılan açıklamada, bunun serbest ve adil seçimlere müdahale anlamına geldiği belirtilmişti.
Bundan sonra süreç nasıl işleyecek?
AYM Başraportörü, tüm dosyayı inceleyerek partinin kapatılması, Hazine yardımının kesilmesi ve 451 kişiye siyasi yasak konulmasıyla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlayacak. Rapor için herhangi bir süre şartı bulunmuyor.
Daha sonra rapor, üyelere dağıtılacak. AYM Başkanı Arslan, bu aşamada davadaki son kararı vermek üzere bir tarih belirleyecek. Bu tarihte 15 üyeli AYM toplanarak HDP’nin kapatılıp kapatılmayacağına karar verecek. Kapatma kararı için en az 10 üyenin oyu gerekiyor.
HDP hakkındaki suçlamalar ne?
Yargıtay Başsavcısı Bekir Şahin’in hazırladığı 843 sayfalık iddianamede partinin “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği” savunulmuştu.
Kobani ile Hendek olayları, Diyarbakır Anneleri’nin eylemleri kapatma davanın delili olarak gösterilirken 2013 yılında çözüm süreci kapsamında İmralı Adası’na giden Pervin Buldan, Selahattin Demirtaş, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken’in Abdullah Öcalan ile yaptığı konuşma içerikleri de iddianameye suçlama olarak girmişti. İddianamede, HDP ile PKK arasında “organik bir bağ” olduğu öne sürülmüştü.
İddianamede siyasi yasak istenen 451 kişi arasında, 14 Mayıs seçimlerinde Yeşil Sol Parti’den aday gösterilen HDP eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Sezai Temelli, Mehmet Rüştü Tiryaki, Saliha Aydeniz, Ömer Öcalan, Saruhan Oluç, Meral Danış Beştaş ve Sırrı Süreyya Önder gibi isimler de yer alıyor.
DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?