Türkiye’nin karşı çıktığı EastMed’de bir geri adım daha
İsrail doğal gazını Güney Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya taşıması öngörülen EastMed boru hattı projesinde hattın kısaltılması gündemde. Kıbrıslı Rumlar planı İsrail’in de desteklediğini açıkladı.
Türkiye’nin başından beri karşı çıktığı ve hayata geçirilme olasılığı giderek azalan Doğu Akdeniz’deki EastMed projesinde bir geri adım da Güney Kıbrıs’tan geldi. İsrail doğal gazını Güney Kıbrıs-Girit hattından Avrupa’ya ulaştırması öngörülen boru hattı, yüksek maliyeti ve jeopolitik zorluklar nedeniyle başından beri yoğun tartışmalara neden olmuştu.
AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Mart ayında göreve gelen yeni hükümeti, EastMed’in İsrail-Güney Kıbrıs hattıyla sınırlı kalması için görüşmeler yürütüldüğünü açıkladı. Güney Kıbrıs Enerji Bakanı Yorgo Papanastasiu, hattın kısaltılması konusunu önümüzdeki ay İsrailli yetkililerle başlayacak görüşmelerde masaya yatıracaklarını ve bu yönde bir plan hazırlamayı umduklarını belirtti.
Kıbrıs’ta sıvılaştırılıp Avrupa’ya gemiyle nakledilecek
Güney Kıbrıs’ta yeni hükümet, İsrail açıklarından Avrupa’ya 2 bin kilometrelik hat döşenmesinden ziyade İsrail açıklarındaki doğal gaz sahalarından Kıbrıs’a hat döşenmesini ve Kıbrıs’a ulaşan doğal gazın LNG’ye (sıvılaştırılmış doğal gaz) dönüştürülerek Avrupa ve diğer pazarlara gemilerle nakledilmesini savunuyor.
Yaklaşık 40 yıldır enerji sektöründe çalışan deneyimli bir isim olan Papanastasiu, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan arasında yaklaşık on yıldır istişare edilen EastMed projesinin rafa kalkmadığını ancak önünde önemli zorluklar olduğunu belirterek hattın kısaltılması planının bir “kazan-kazan” durumu yaratacağını kaydetti.
Görüşmeler Temmuz’da başlayacak
EastMed’in çok yüksek maliyetli bir proje olduğunu, ancak bunun dışında boru hattının döşeneceği deniz derinliği gibi teknik sorunların da bulunduğunu belirten Rum Enerji Bakanı, İsrail kıyılarından Güney Kıbrıs’a döşenecek 300 kilometrelik hattın Kıbrıs için ucuz doğal gaza ulaşım, İsrail açısından da Mısır’a ek olarak yeni bir ihracat pazarı anlamına geleceğini kaydetti.
Projenin İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis tarafından da desteklendiğini belirten Papanastasiu, “Her iki taraftan uzmanlardan oluşan iki teknik komite oluşturulacak ve toplantılara Temmuz ayında başlanacak. Komitelerden biri doğal gaz ve hidrojen, ikincisi de elektrik ile ilgili olacak” bilgisini paylaştı. Enerji Bakanı, ayrıca İsrail ile Güney Kıbrıs elektrik şebekelerinin deniz altından kablolarla birbirine bağlanması konusu üzerinde de çalıştıklarını belirtti.
Türkiye karşı çıkmıştı
Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Cumhuriyeti, EastMed doğal gaz boru hattının yapımını öngören prensip anlaşmasını 2 Ocak 2020’de Atina’da imzalamış, Türkiye ise “Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye’yi ve Kıbrıs Adası’nın doğal kaynakları üzerinde eşit haklara sahip olan Kıbrıs Türklerini yok sayan hiçbir proje başarılı olamayacaktır” tepkisini göstermişti. O dönem Türkiye’nin İsrail, Mısır, Güney Kıbrıs ve Yunanistan gibi bölge ülkeleriyle olan fırtınalı ilişkileri, son dönemde yerini normalleşme adımlarına bıraktı.
En az 6 milyar euroya mal olması beklenen, denizin yer yer üç bin metre altından geçmesi ve 2025 yılında tamamlanması planlanan EastMed boru hattının maliyeti ve uygulanabilirliği konusundaki endişeler enerji çevrelerinde de sık sık dile getiriliyordu. Başlangıçta AB ile birlikte projeye güçlü destek veren ABD’nin desteğini çektiğine ve Yunan hükümetini proje konusunda uyardığına dair haberler 2022 yılı başında kamuoyuna yansımıştı.
Gelecekte hatlardan hidrojen taşınması planlanıyor
Rusya’nın geçen yıl 24 Şubat’ta Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan savaş, Avrupa’nın Rusya’ya enerji bağımlılığını azaltmasına yol açarken fosil yakıt kullanımını azaltması ve yeşil enerji kaynaklarına yönelmesi sonucunu doğurdu.
İsrail ile Güney Kıbrıs arasında döşenecek hattın, gelecekte hidrojen sevkiyatında da kullanılma potansiyeli bulunuyor. Güney Kıbrıs Enerji Bakanı Papanastasiu, “gerekli teknolojiler geliştirildiğinde ve yeterli yeşil enerji üretildiğinde” boru hatlarının hidrojen sevkiyatında da kullanılabileceğini teyit etti.
Güney Kıbrıs, temiz enerji olarak görülen hidrojenin, fosil enerji kaynaklarına yatırımı durduran Avrupa Yatırım Bankası ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından da mali destek almasını umuyor.
DW,rtr/BK,BÖ