Yine Avcıların İstediği Oldu, Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Avlanılmasına İzin Verildi.
Her yıl ne kadar canlının avlanacağının belirlendiği Merkez Av Komisyonu (MAK) bu yıl 15 Haziran’da toplandı.
Her yıl ne kadar canlının avlanacağının belirlendiği Merkez Av Komisyonu (MAK) bu yıl 15 Haziran’da toplandı. Türkiye’deki avlanma alanları, avlanacak türler ve avlanma limitlerini belirleyen komisyon, her yıl olduğu gibi avcıların istekleri doğrultusunda kararlar aldı. Merkez Av Komisyonu tarafından, haftanın 3 günü avcılık yapılmasına, küresel ölçekte tehlikede olan üveyik ve elmabaş patka gibi türlerin avına izin verilmesine karar verildi. Komisyonda avcılardan çok daha az sayıda bilim insanı bulunurken, doğanın haklarını savunan sivil toplum kuruluşları ise yeteri kadar bulunmuyor.
Bir av sezonunda hangi canlının ne kadar vurulacağına, nerelerde avlanılabileceğine karar veren Merkez Av Komisyonu 2023-2024 yılı için kararlarını aldı. 25 kişiden oluşan komisyonda resmi kurumlar, kolluk güçleri haricinde 10 kişiden oluşan bir avcı grubu bulunuyor. Alınan kararları avcı gruplarının belirlediği komisyonda akademisyenlerin şerh düşmesine rağmen oy çokluğuyla nesli küresel ölçekte tehlike altında olan elmabaş patka ve üveyik türlerinin avına izin verildi. Komisyon kararları Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından yürürlüğe girecek.
Komisyonda kuş ve memeli türlerin, nerede, nasıl ve kaç tane öldürülmesine izin verileceğine dair listeler hazırlandı. Türkiye’de milyonlarca silah sahibi var ve yasal avcıdan çok yasadışı avcı bulunuyor. Avcılık devlet birimleri tarafından kontrol edilemiyor. Avcı baskısının yanı sıra yaban hayvanlarının sayıları ve yaşam alanları her yıl azalıyor. Dolayısıyla Merkez Av Komisyonu’nun toplanıp aldığı kararlar, avcıları memnun etmek dışında pek bir anlam ifade etmiyor.
‘’Yasadışı avcılıkta ciddi bir cezasızlık hali var.’’
Doğa Derneği Hukuk Danışmanı Cem Altıparmak’ın konuyla ilgili yaptığı açıklamada:
‘’Her sene toplanan bu komisyonun aldığı kararlar ne yazık ki yasadışı avcılığın engellenmesine dair yeterli etki yaratmıyor. Daha da kötüsü bu kararlarda, av listelerinde yer almaması gereken canlı türlerinin de av listelerine eklendiğini görüyoruz. Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğü tarafından yasadışı avlananlara para cezaları verilse bile bu cezaların ciddi bir caydırıcı özelliği bulunmuyor. Üzerine kayıtlı mal varlığı bulunmayan kişiler bu cezaları ödemekten kaçınabiliyor. Ayrıca hükümetlerin oldukça sık başvurduğu vergi affı, idari para cezası affı gibi uygulamalar, yasadışı avcılık üzerinde bir cezasızlık hali oluşturuyor. Burada atılması gereken ilk adım, kaçak avcılık üzerinde gerçek manada caydırıcılık sağlayan, kaçak avlanan bir kişinin bir daha buna cesaret edemeyeceği ciddi yaptırım mekanizmalarının oluşturulması olmalı.’’ dedi.
‘’Avcılık bir yaşam hakkı ihlalidir.’’
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç; ‘‘Avcılık günümüz koşullarında hiç bir suretle kabul edilebilir bir hak değildir. İnsan türünün kendisini beslemek ve lüks bir yaşam sürmek için yaban hayatını çok büyük bir hızla yok ettiği bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemde, avcılık ne bir ihtiyaç ne de bir spor olarak kabul edilemez. Ancak bir yaşam hakkı ihlali olarak görülebilir. Türkiye’de yaban hayatının yaşaması için avcılığın yasaklanması ve kaçak avcılığın önlenmesi ilk talebimiz. Ardından tüm yaban hayvanlarının yaşam hakkı Anayasal güvence altına alınmalı ve tüm planlamalar bu hakları temel alarak düzenlenmeli.’’ dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı