ABD’den Nijer krizine “barışçıl çözüm” çağrısı
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Nijer’de darbe ile düşürülen hükümetin yeniden görevinin başına dönmesinin sağlanmasını istedi. Blinken sorunun barışçıl yollarla çözülmesini desteklediklerini ifade etti.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) Nijer’deki darbenin püskürtülmesi amacıyla bir askeri gücün oluşturulacağını açıklaması üzerine barışçıl bir çözüm çağrısında bulundu.
Meksikalı mevkidaşı ile düzenlediği basın toplantısında medya mensuplarının sorularını yanıtlayan Blinken, “Birleşik Devletler, ECOWAS’ın krizin barışçıl çözümü için tüm seçenekleri değerlendirmedeki kararlılığını takdir ediyor” dedi.
Blinken, “Batı Afrika ülkelerini bir araya getiren ECOWAS, anayasal düzene dönüşün zorunluluğunu açıkça ortaya koymada kilit bir rol oynuyor ve biz ECOWAS’ın liderliğini ve bu konudaki çalışmalarını tamamen destekliyoruz” diye konuştu.
Nijer’deki askeri darbe gündemiyle Nijerya’nın başkenti Abuja’da Perşembe günü toplanan ECOWAS, Nijer’in seçilmiş Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum’u devirerek yerine yeni bir başbakan ve hükümet atadığını açıklayan darbecilere karşı bir askeri güç oluşturulmasına karar vermişti.
Yapılan açıklamada darbecilerin barışçıl bir şekilde çekilmelerini sağlamak için çalışılacağı ancak şiddet dahil tüm seçeneklerin masada olduğu ifade edilmişti. Ayrıca, Bazoum’un iktidara dönüşünü engelleyenlere yaptırımlar, seyahat yasakları ve varlık dondurma kararları uygulanacağı da belirtilmişti. Nijerya Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda ECOWAS başkanı olan Bola Tinubu ise, “Şiddet kullanımı dahil hiçbir seçenek masadan kaldırılmıyor” açıklaması yapmıştı.
Bazoum’un güvenliğinden darbeciler sorumlu tutulacak
Blinken basın toplantısındaki konuşmasında ABD’nin ve ECOWAS’ın, Bazoum’un güvenliğinin sağlanması konusunda birleştiğini ve darbenin ardından Bazoum ile çok defa görüştüğünü ifade ederek, “Birleşik Devletler de ECOWAS gibi, Başkan Bazoum, ailesi ve hükümet üyelerinin güvenliğinden Savunma Konseyi’ni sorumlu tutacak” diye konuştu.
Darbeden önce Nijer Başbakanı olan Ouhoumoudou Mahamadou, darbeciler tarafından alıkonulan Bazoum’un eşi ve oğluyla birlikte elektrik ve suyun olmadığı bir ortamda bulunduğunu açıklamıştı.
“Bölgemizde demokrasi istiyoruz”
Zirve sırasında medya mensuplarına açıklamalarda bulunan Fildişi Sahili Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara da, Bazoum’un tutuklanmasını “bir terör eylemi” olarak niteledi ve oluşturulması kararlaştırılan askeri güç için bir tabur asker sağlama sözü verdi.
Ouattara, “Alt bölgemizde demokrasi istiyoruz. Darbeleri kabul etmiyoruz, kabul etmeyeceğiz. Bu darbeciler gitmeli. Eğer Bazoum’u serbest bırakmazlarsa, görevini yapabilmesi için harekete geçip onları sürmeliyiz” dedi.
Darbeciler ise Abuja’daki zirve öncesinde, pozisyonlarını güçlendirmek ve kendilerini meşru bir hükümet olarak göstermek amacıyla kendi oluşturdukları bakanlar kurulunun üyelerini açıkladılar.
Batılı ülkeler, Nijer’in Mali’yi örnek alarak Rus Wagner Grubu’ndan yardım talep edebileceğinden endişe ediyor.
Nitekim, ABD’nin uluslararası bir suç örgütü olarak tanımladığı Wagner’in lideri Yevgeni Prigojin, Nijer’deki darbeyi desteklediğini ve kuvvetlerinin düzeni geri getirmek için hazır olduğunu söylemişti.
Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Nijer, nükleer enerji üretimi açısından son derece önemli bir madde olan uranyumun yedinci büyük üreticisi konumunda bulunuyor. Nijer’in Batı için önemi ise Mali ve diğer komşu ülkelerinin eski sömürgeci güç Fransa yerine Rusya’ya yakınlaşması ile artmıştı.
AFP,Reuters/TY,EC