EÜ Su Ürünleri Fakültesi Bilimsel Materyal Koleksiyonu 4 binden fazla türü bünyesinde barındırıyor
50’den fazla dünyada ilk defa keşfedilmiş tür…
Araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen bilimsel seferlerde toplanan ve tayin edilen türlere ait bireylerin koruma altına alındığı Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Bilimsel Materyalleri (ESFM), ülkemizin çeşitli bölgelerinden fakülteye bağışlanan ve üniversite akademisyenleri tarafından yapılan saha çalışmalarından elde edilen biyolojik materyal ve keşfedilen gruplara ait türleri barındırıyor. Örneklenen materyaller, kayıt numaraları ile birlikte EÜ Su Ürünleri Fakültesi tarafından uygun koşullarda saklanıyor. ESFM, Türkiye’de bu amaçla kurulan ilk bilimsel materyal koleksiyonlarından biri olma niteliği taşıyor.
Egeli araştırmacılar 54 yeni tür kazandırdı
Türkiye’nin en zengin koleksiyonuna sahip olduklarını söyleyen EÜ Su Ürünleri Fakültesi İç Sular Biyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Özbek, “Koleksiyonumuzda 1930’dan beri ülkemizin çok farklı yerlerinden toplanmış canlılar var. Bu canlılardan bazılarının yaşadıkları yerler günümüzde mevcut değil veya artık orada bu canlılar yaşamıyor. Bu yüzden koleksiyonumuzda mevcut olan canlıların bazıları elimizdeki yegane örnekler olarak saklanıyor ve bilimsel açıdan oldukça değerliler. Öte yandan, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi araştırmacıları tarafından bugüne değin dünya için yeni kayıt olan 54 tür var ve bu canlılar da koleksiyonumuzun çok değerli bir parçasını oluşturuyor. Saptanan bu nadir canlılara isim verilirken sıklıkla canlının morfolojik özelliğini belirten bir kelime, canlının bulunduğu bölgenin ismi veya konuyla ilgili çalışan başka bir bilim adamının soyadı verilir. Bu isimlendirme yapılırken Latince’nin kurallarına uyulur, çünkü bilim çevrelerince isimlendirmelerde Latince kullanılması kararlaştırılmıştır. Yeni bulunan bir canlının bu kurallar çerçevesinde isimlendirilmesi yapıldıktan sonra, bu isim genellikle değiştirilemez ve aradan yüzyıllar geçse de aynen korunur. Bugüne değin, 18 yeni tür tanımlamış bir araştırmacı olarak, yeni bir canlı türünü keşfetmek ve ona isim veriyor olmak, her bilim adamı gibi, benim için de büyük bir mutluluk” dedi.
“Örnekleri tüm dünyayla paylaşıyoruz”
Materyallerin uygun koşullar altında uzun yıllar saklanarak sonraki araştırmacılar için de fayda sağlandığını ifade eden Prof. Dr. Özbek, “Bu koleksiyon, canlıların etil alkol içeren kavanozların içerisinde etiketlenip saklandığı bilimsel bir koleksiyondur. Koleksiyonumuzda, artık olmayan balıklar ya da daha dünyanın varlığını bilmediği, keşfedilmeyi bekleyen yeni türler de var. Elimizde bulunan örnekleri dünyayla da paylaşıyoruz. Araştırma yapmak isteyen bilim adamları alıyor, inceliyor, alanına göre değerlendirmeler yapıyor ve geri gönderiyor. Ülkemiz, biyolojik açıdan çok zengin ve hala tanımlanmayan birçok canlımız var. Bu canlıların ortamlarının korunması ve gelecek nesillere gen kaynakları ve doğal zanginliğimiz olarak aktarılması gerek. Bizim koleksiyonumuz ve benzeri biyolojik materyaller aslında doğa tarihi müzelerinin bileşenleri ve oralarda sergilenmesi ve korunması gerekiyor. Maalesef bizim ülkemizde gelişmiş ülkelerde mevcut olanlar gibi bir doğa tarihi müzesi yok. Bu çok büyük bir eksiklik” diye konuştu.
ESFM’de 154 iç su balık türü, 120 deniz balığı türü, 300 fitoplankton türü, 50 sünger türü, bin 10 Annelida türü, 900 Mollusca türü, bin 220 Arthropoda türü ve 300 diğer omurgasız türü olmak üzere yaklaşık 4 bin 100 türe ait bireyler bulunuyor ve bu sayı gün geçtikçe artıyor.
Haber: Zekiye Nizamoğlu – Yağmur Onurlubaş – Ozan Dönertaş
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı