“Gıda israfı, obezite, açlık ve tarım konularında acil eylemlere ihtiyaç var”
İzmir’in ilk gastronomi festivali İzmir GastroFest, altıncı yılında yurt içinden ve yurt dışından gıdanın ve dünyanın geleceği üzerine düşünen, çözüm üretme çabası içinde olan paydaşları buluşturdu.
İzmir’in ilk gastronomi festivali İzmir GastroFest, altıncı yılında yurt içinden ve yurt dışından gıdanın ve dünyanın geleceği üzerine düşünen, çözüm üretme çabası içinde olan paydaşları buluşturdu. Sektörde öncü isimlerin ağırlandığı festivalde, daha iyi bir gelecek için lezzet, beslenme ve çevresel sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalara imza atan Barilla ana sponsor olarak yer aldı. Barilla Genel Müdürü Murat Koç, ‘Gıdanın Geleceği; Değişim İçin İş Birliği’ başlıklı panelde küresel ölçekte ele alınması gereken konuları katılımcılarla paylaşırken, Barilla’nın “Daha İyi Bir Yaşam İçin Yemek Keyfi” amacı kapsamındaki çalışmalarını aktardı.
İzmir’in ilk gastronomi festivali İzmir GastroFest, altıncı yılında ‘Değişimin öncüleri: Şefler&Gıdanın Geleceği’ temasıyla düzenlendi. Etkinlik, yurt içinden ve dışından gıdanın ve dünyanın geleceği üzerine düşünen, çözüm üretme çabası içinde olan öncü isimleri ve sektörün paydaşlarını bir araya getirdi. Etkinlikte ana sponsor olan Barilla, etkinlik alanındaki standında katılımcılara Barilla Danışman Şefi Claudio Chinali’nin hazırladığı tariflerle lezzet dolu anlar yaşattı.
Daha iyi bir gelecek için lezzet, beslenme ve çevresel sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalara imza atan Barilla, gastronomi sektörünün paydaşlarıyla bir araya gelerek sektörün ve sektördeki tüm paydaşların gelecek için atması gereken adımları paylaştı. Hürriyet Gazetesi Yazarı Müge Akgün’ün moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Gıdanın Geleceği; Değişim İçin İş Birliği’ başlıklı panelde Barilla Genel Müdürü Murat Koç konuşmacı olarak yer aldı.
“KÜRESEL ÖLÇEKTE 4 BAŞLIK İÇİN ACİL ADIMLAR ATILMALI”
Barilla Grubu’nun 146 yıl boyunca lezzetli ürünlerini sürdürülebilirlik ilkeleriyle birleştirerek, hem tüketicilere kusursuz bir deneyim sunma hem de çevreyi koruma amacını taşıdığını vurgulayan Murat Koç, şöyle konuştu: ““Küresel ölçekte ciddiye alınması hatta acil adım atılması gereken 4 başlık var. Bunların başında açlık ve obezite geliyor. Ardından sürdürülemez tarım modelleri yer alıyor. Diğer önemli bir problem ise gıda israfı. Barilla olarak bu sorunlarda çözümlerin bir parçası olmak adına çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik Barilla için büyük bir öneme sahip. Kurulduğumuz günden bu yana, yüksek kaliteli gıda ürünlerini sunma taahhüdümüzü koruyoruz. Kurucumuz Pietro Barilla’nın “Çocuklarınıza yedirmeyeceğiniz hiçbir şeyi üretmeyeceksiniz” prensibi ve insanların mutluluğunu ve bütünsel refahını ifade eden “Daha İyi Bir Yaşam İçin Yemek Keyfi” amacıyla, 8000’in üzerindeki çalışanımızla dünyanın dört bir yanında faaliyetlerimize devam ediyoruz. Şirketimizin “Sizin için iyi” ilkesi, durmaksızın ürünleri iyileştirmeyi, insanları sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemeleri için motive etmeyi, gıdaya erişimi ve toplumsal kapsayıcılığı geliştirmeyi ifade ederken, “Gezegen için iyi” ise sürdürülebilir tedarik zincirleri oluşturmak, üretim kaynaklı CO2 salımını ve su kullanımını azaltmak anlamına geliyor.”
“YEREL ÜRETİMİMİZDE SADECE TÜRK BUĞDAYI KULLANIYORUZ”
Barilla Genel Müdürü Murat Koç, “Daha İyi Bir Yaşam İçin Yemek Keyfi” amacı kapsamında, 2010’dan bu yana her ton bitmiş ürün başına sera gazı emisyonlarını yüzde 32, su tüketimini ise yüzde 24 azalttıklarını aktardı ve ekledi: “Barilla Türkiye olarak ise 2022 yılında su tüketimiz son 10 yılda yüzde 35 oranında düştü, aynı dönemde karbon salımı ise yüzde 8 azaldı. Önümüzdeki dönemde ise sera gazı salımını azaltma çalışmaları kapsamında Bolu fabrikamızın tüm enerji kaynağını güneş panelleri ile sağlama hedefi doğrultusunda çalışmalarımıza devam ederken, fabrikamızda yağmur suyundan dönüşen suyu kullanma projemizi de önümüzdeki birkaç yıl içine hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Çeyrek asra yakın süredir Türkiye’de de sürdürülebilir ve sözleşmeli tarım çalışmalarımızı yürütüyoruz. 100 bin ton kapasiteli Bolu fabrikamızda 2022’de de yerel üretimimizin tamamını Türk buğdayları ile gerçekleştirirken, toplamda 42 bin dönüm sözleşmeli tarım alanına ulaştık. Yıl başında tüketicilerle buluşturduğumuz coğrafi işaretli Filiz Mardin Bulguru ile de yerel tarıma ve Türk mutfağının bilinirliğine dair katkılarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı