ABD ve İngiltere Yemen’deki Husi hedeflerini vurdu
ABD ve İngiltere, Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırıları nedeniyle Yemen’deki Husilere ait hedefleri vurdu. Husiler ise saldırıların yanıtsız kalmayacağını duyurdu.
ABD ve İngiltere hava kuvvetleri gece yarısı Yemen’deki Husi hedeflerini vurdu. ABD Savunma Bakanlığının verdiği bilgiye göre saldırılar hem havadan hem de denizden düzenledi. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin yaptığı yazılı açıklamada, saldırılarda “Husiler’in insansız hava araçları, balistik ve, seyir füzeleri, radar ve gözetleme sistemini hedef aldıklarını” belirtti. Reuters haber ajansına konuşan çok sayıda görgü tanığı, başkent Sanaa yakınlarındaki bir askeri üs, Taiz havaalanı yakınlarındaki bir bölge, Hudeyde’deki donanma üssü ile Hacca’daki askeri bölgelerin vurulduğunu aktardı. İngiliz hükümeti saldırılarda dört adet Eurofighter Typhoon savaş uçağının kullanıldığını duyururken, Associated Press (AP) haber ajansına konuşan Amerikalı yetkililer Husilere Tomahawk füzeleri ve savaş uçaklarıyla saldırı düzenlendiğini bildirdi.
Husiler: Yanıtsız kalmayacak
Husi isyancılar ABD ve İngiltere’nin saldırılarına misilleme ile karşılık verileceğini duyurdu. Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin el-İzzi, resmi medyaya yaptığı açıklamada, “Ülkemiz Amerikan ve İngiliz gemileri, denizaltıları ve savaş uçakları tarafından büyük bir saldırıya maruz kaldı. Amerika ve İngiltere yüksek bir bedel ödemeye hazır olmak ve bu saldırıların ağır sonuçlarına katlanmak zorunda” ifadesini kullandı. Husi milislerin sözcüsü Abdülkadir el-Mortada ise X hesabından yaptığı paylaşımda, Yemen’in farklı kentlerinin hedef alındığını söyleyerek, “saldırıların yanıtsız kalmayacağını” belirtti.
Biden’dan açıklama
ABD Başkanı Joe Biden “diplomatik çabalar” ve “enine boyuna düşünüldükten sonra” geldiğini belirttiği saldırıları “başarılı” olarak nitelendirdi. Biden saldırılar ile Husilerin Kızıldeniz’de gemilere saldırılarına “doğrudan yanıt” verildiğini söyledi ve “Yemen’deki bu saldırılar, ABD ve müttefikleri dünyanın en kritik ticari rotalarından birindeki seyrüsefer özgürlüğünün tehlikeye atmasını tolere etmeyecektir” ifadesini kullandı. Biden, “Gerekli olması halinde insanlarımızı korumak ve uluslararası ticaretin serbestçe devam etmesini sağlamak için daha fazla tedbir almakta tereddüt etmeyeceğim” dedi.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise Yemen’deki Husi hedeflerinin vurulmasından sonra yaptığı yazılı açıklamada, ABD ve ülkesinin hava kuvvetlerinin Hollanda, Avustralya, Kanada ve Bayrehn’nin operasyonel olmayan desteği ile milislere yönelik hedefli saldırılar başlattığını belirtti. Sunak, “Yemen’deki saldırıların sonuçları değerlendiriliyor ancak ilk göstergeler Husilerin ticari deniz taşımacağılına yönelik tehdit kabiliyetinin bir gerileme yaşadığına işaret ediyor” dedi. İngiltere Başbakanı “uluslararası toplumun defalarca uyarıda bulunmasına rağmen Husilerin İngiliz ve Amerikan savaş gemilerine yönelik saldırılar da dahil Kızıldeniz’de saldırılar düzenlemeye devam ettiğini” belirtti ve bu nedenle “sınırlı gerekli ve orantılı meşru müdafaa önlemine başvurulduğunu” ifade etti.
Suudi Arabistan “Kızıldeniz’deki askeri operasyonlar ve Yemen Cumhuriyeti’ndeki bazı hedeflere yönelik saldırılar nedeniyle son derece endişeli” olduğunu açıkladı. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada itidal ve tansiyonun yükselmemesi çağrısı yapıldı.
Kızıldeniz’deki gemilere saldırı
Husi isyancılar 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılar düzenlemesinden sonra Hamas’a destek verdiğini duyurmuş ve Kızıldeniz’deki ticari gemilere insansız hava araçları ve füzelerle çok sayıda saldırı düzenlemişti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) çarşamba günü, Yemen’deki İran destekli Husi isyancılarının Kızıldeniz’de yük taşıyan ticari gemilere yönelik saldırılarına son verilmesi çağrısında bulunan bir karar tasarısını kabul etmişti.
Japonya ve ABD tarafından sunulan kararda saldırılar kınanırken, bunlara “derhal son verilmesi” çağrısında bulunulmuştu. Karar metninde, sayıları hızla artan roket ve insansız hava aracı saldırılarının uluslararası ticareti engellediği, deniz hukukunu zedelediği, bölgede barış ve güvenliğe zarar verdiği belirtilmişti.
rtr, AFP,dpa / HT,EC